İstiklal Marşı’nın Kabulü (12 Mart 1921)

İstiklal Marşı’nın Kabulü (12 Mart 1921)

İstiklal Marşı, Anadolu halkının işgal kuvvetlerine karşı verdiği o şerefli direnişin destanıdır. Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşı'nın dizeleri de savaş meydanlarında yeniden dirilmeye başlayan Türk halkının öyküsüdür.

Erkan Karaca

İstiklal Marşımız, dağılmak üzere olan bir milletin, darmadağın edilmiş bir vatanın yeniden doğuşu, şahlanışı ve her dizesini hissederek, gözleri dolarak okuduğu bir bağımsızlık destanıdır. Dağılmaya başlamış, girdiği savaşlarda yenilen bir halkın yeniden diriliş öyküsüdür.

İçerdiği cümleler bakımından, gerek halka moral ve motivasyon veren gerek dünyaları alsalar bile tek bir toprak parçasını dahi yabancılara vermemesini bu halka öğütleyen bir “derstir.” Türk milletinin savaşma arzusu, bağımsızlığına olan düşkünlüğü dünyanın her tarafından bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı sonrasından ordumuz yenik düşmüş, moral olarak çökmüş ve dağılmak üzereydi.

[renkbox baslik="İlber Ortaylı Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/ilber-ortayli-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/03/ilber-ortayli-hayati-hakkinda-bilgi.jpg" renk="mavi" yenisekme="evet"][/renkbox]

İstiklal Harbi sürerken 1921 yılında bir güfte yarışması yapıldı. 724 şiirin katıldığı yarışma kazananı Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı dizeler oldu. O dönem Burdur milletvekili olarak görev yapan Ersoy, kendisine verilen ödülü kabul etmeyerek bu yüce eseri Türk ordusuna armağan etti.

İstiklal Marşı'nın Genel Özellikleri

Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, her milletin kendine özgü bir bayrağı, kültürü, gelenekleri, dili ve marşı vardır düşüncesiyle Türk milletine özgü bir marş yazılmaya karar verildi. Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı şiir, İstiklal Marşımız olarak kabul edildi.

Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, "Bu marş artık benim değildir, o Türk Milleti'nindir" diyerek, kendi eserlerini topladığı Safahat adlı eserinde yayınlamadığı bir şah eserdir İstiklal Marşımız.

Milli marşımızın genel olarak yapı, beste ve dil özellikleri şu şekildedir;

  • Verdiği ana düşünce vatanımızı, milletimizi ve bayrağımızı sevmemiz; bağımsızlık uğruna canımızı seve seve feda etmemiz gerektiğidir.
  • Konu bakımından lirik ve epik şiir özelliğindedir.
  • Türk halkının ve askerinin genel özellikleri olan sağlamlık, güven, kuvvet ve sadelik duygularını yansıtır.
  • Şiiri kaleme alan şair olan Mehmet Akif Ersoy'un asıl mesleği veterinerliktir.
  • Bestecisi Osman Zeki Üngör'dür.
  • Kabul ediliş tarihi 12 Mart 1921’dir.
  • Edebi türü bakımından şiirdir.
  • Biçim özelliği manzume nazım birimi 9 dörtlük, 1 beşliktir (dörder mısralık dokuz birim, beş mısralık bir birim).
  • Fa i la tün // fe i la tün // fe i la tün // fe i lün aruz ölçüsünde yazılmıştır.
  • Şekil özelliği açısından nazımdır.
  • 10 kıta, 41 beyitten oluşur. Son kıtası beş mısra olmak üzere, dörderli kıtalardan meydana gelmiştir.
  • Aruz ölçüsü ile yazıldığı için tüm mısraları tam kafiyelidir.
  • Her satırında belirtilmek istenen ana düşünceyi uygun vurgulamalar yapılmıştır.
  • Söz sanatlarının fazlasıyla kullanıldığı bir şehirdir.

İstiklal Marşı'nın Tarihçesi

İstiklal Marşı'nın TarihçesiBüyük Millet Meclisi açıldıktan sonra bile Türk ordusu hala bu topraklardaki yabancı düşman kuvvetleriyle savaşmayı sürdürüyordu. Yunan işgal ordusu neredeyse Ankara'ya kadar gelmiş ve daha da ilerlemek için elinden geleni yapıyordu.

Marşlar, bir milletin milli benlik duygularının gelişmesine yardımcı olan, yılgınlık ve bitkinlik sendromu gösterdikleri sırada onlara moral aşılayan edebi eserlerdir. Yüzyıllardır bu görevlerine devam etmişlerdir.

Tam da o günlerde, Anadolu halkını cesaretlendirecek, ümitsizliğini yıkarak kalplere umut dolduracak bir milli esere ihtiyaç vardı. Ve bu amaçla da bir yarışma düzenlendi. Yarışmayı Milli Eğitim Bakanlığı (o dönemdeki adıyla Maarif Vekaleti) düzenlemişti.

Kazanan kişiye verilecek ödül 500 Türk lirası olarak belirlenmişti. O zaman çok büyük bir miktardı. Yarışmaya ülkenin çeşitli bölgelerinden tam 724 eser katılmıştı. Dönemin iletişim zorluklarını göz önünde bulundurursak, böyle bir yarışmaya o günlerde tam 724 eserin gönderilmiş olması başlı başına bir başarı öyküsüdür.

Bu 724 şiirden 6 tanesi beğenilerek seçilmiş ve milletvekillerine dağıtılmak için meclis matbaasında basılmaya gönderilmiştir. Dönemin Maarif Vekili yani Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, Mehmet Akif Ersoy’un hiçbir eserinin bu yarışmada olmadığını görünce kendisinden rica ederek yarışmaya katılmasını istemiştir.

M. Akif Ersoy ise kendisinin zaten milletvekili olduğunu belirterek böyle bir yarışmaya katılmayacağını belirtmiş ve ardından eklemiştir, "Eğer isterseniz size ayrıca bir şiir yazar gönderirim." demiştir.

Verdiği bu söz üzerine evine kapanan Ersoy yaklaşık 2 gün süren uğraş sonucunda, "Kahraman Ordumuza İthaf" adını verdiği şiiri, Hamdullah Suphi Tanrıöver'e teslim etmiştir. Adından da anlaşılacağı gibi, İstiklal Marşı’mızın ilk adı; “Kahraman Ordumuza İthaf” tır. Ersoy'un eseri derhal Meclis Matbaası'na gönderilmiş ve böylece basılması planlanan eser sayısı 7'ye çıkmıştır.

Vekillerin oylaması sonucunda, Mehmet Akif Ersoy'un, "Kahraman Ordumuza İthaf" şiiri birinci seçilmiş ve hemen ardından bu eser Hamdullah Suphi Tanrıöver 'in seslendirmesiyle meclis kürsüsünde okunmuştur.

Ortalık bir anda alkış tufanı ile çalkalanınca bir daha okunması teklif edilmiştir. Ve bu kahramanlık eseri bir kez daha coşkuyla okunmuştur. Dönemin milletvekilleri, bu destansı eser okunmaya başlanırken saygıdan ayağa kalkmış ve bitinceye kadar yerlerine oturmamışlardır.

İstiklal Marşı'nın Kabulü

İstiklal Marşı'nın KabulüMehmet Akif Ersoy'un yazdığı, Hamdullah Suphi Tanrıöver'in seslendirdiği İstiklal Marşı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okunduğu tarih 12 Mart 1921’dir. Alkışlar içinde Ersoy'un eseri Milli Marşımız olarak kabul edilmiş ve "İstiklal Marşı" adını almıştır. İstiklal, bağımsızlık demektir. Önce Bağımsızlık Marşımız gelmiş, kısa bir süre sonra da Bağımsız Türkiye Cumhuriyetimiz gelmiştir.

İstiklal Marşı 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir.

İstiklal Marşımızın kabul edilmesinin ardından birkaç gün sonra Meclis yetkilileri, ödül olarak belirlenen 500 lirayı Mehmet Akif Ersoy'a teslim etmek üzere kendisine haber yollamışlardır. Ancak milli şairimiz bu para ödülünü almayı reddederek "Ben müsabakaya girmedim ki, ödülü alayım" diye karşılık vermiştir. "Bu para ne benim hakkımdır, ne de bana aittir" diye ilave etmiştir.

Meclis yetkilileri ısrar etmiş, bu parayı sizin için getirdik, tekrar götürüp hazineye koyamayız diye tekrarlamışlardır. Bunun üzerine Mehmet Akif Ersoy bu parayı alarak, bağımsızlık uğruna savaş cephelerinde gazi olan kahraman Türk askerlerinin tedavisi için bağışlamıştır. Ersoy daha sonraki yıllarını, yokluk içinde geçirmiş ve yokluk içinde hayata veda etmiştir.

İstiklal Marşı'nın Dizeleri (10 Kıtası)

İstiklal Marşı'nın Dizeleri (10 Kıtası)Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan İstiklal Marşımız hem söylenişi, hem ezgileri hem de içerdiği anlamlar bakımından çok başarılı bir eserdir. 10 kıtadan oluşan, Türk milletinin kalbinde yer alan bu güzel eserin tüm dizelerine yazımızda yer vermek istiyoruz;

Mehmet Akif Ersoy Kimdir?

20 Aralık 1873 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Mehmet Akif Ersoy'un babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi'dir. Annesi ise Emine Şerife Hanım'dır.

Arnavutluk'tan İstanbul’a yerleşen babası Tahir Efendi oğluna Mehmet Ragıf ismini vermiştir. Fakat daha sonra ailesi, yakın çevresi ve arkadaşları ona Akif demeye başlamış zamanla adı Mehmet Akif olarak kalmıştır.

İlk öğrenimine Fatih’teki Emir Buhari Mahalle Mektebi'nde başlayan Ersoy, üç yıl sonra iptidai bölümüne geçmiştir. Bu sırada Fransızca ve Farsça derslerinin yanında babasından da Arapça öğrenmeye başlamıştır.

Küçük yaşlardan itibaren başarılı, çok yönlü ve öğrenmeye açık özelliği ailesinin dikkatini çekmiştir. Ortaokulun ardından annesinin de yoğun isteği üzerine Mülkiye İdadisi’ne başlamıştır. Ancak 14 yaşındayken babasını kaybeden Ersoy, bir anda ailesinin ve evin tüm yükünü omuzlarında hissetmeye başladı.

O dönem Fatih semtinde meydana gelen yangında evleri de zarar görünce bu defa yoksullukla mücadele etti. Bu olaylar yaşanırken Mülkiye İdadisi’ndeki eğitimine son verip yeni açılan sivil Veteriner Yüksek Okulu'na başlayarak Ziraat ve Baytar Mektebi'ne gitti. 1893 yılında bu okulu birincilikle bitirdi.

1913 yılına kadar Veteriner Müfettiş Yardımcılığı görevini yaptı. Memur hayatına devam ederken bir yandan da edebiyata olan ilgisiyle şiir kaleme almaya başladı. Servet-i Fünun ve Hazine-i Fünun dergilerinde şiir ve yazıları yayınlandı.

Dini yönü ağır basan edebiyat anlayışını benimseyen Ersoy, dil olarak ise milli edebiyat tarzına karşı çıkıyordu. Ancak Kurtuluş Savaşı başladığında Balıkesir’de, Zağnos Paşa Camii’nde halkı coşturacak bir hutbe verdi.

1920-1923 Burdur milletvekilliği vazifesini sürdürdü. İşte bu dönemde milli marşımızın belirlenmesi için bir yarışmanın yapılacağı duyuldu. 500 liralık ödül verileceği için Mehmet Akif en başından beri yarışmaya katılmak istemiyordu. Ancak daha sonra gelen ısrarların da etkisiyle bir şiir kaleme aldı.

Türk ordusuna ithaf ettiği şiir önce baş şairi olduğu Sırat-ı Müstakim’de ve Hakimiyet-i Milliye’de yayımlandı. 12 Mart 1921 Cumartesi, saat 17:45’te Hamdullah Suphi Bey tarafından Millet Meclisi'nde okundu ve milli marşımız olarak kabul edildi.

[renkbox baslik="İzmir’in İşgali (15 Mayıs 1919)" link="https://bilgihanem.com/izmirin-isgali-15-mayis-1919/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/03/izmir-isgali-hakkinda-bilgiler.jpg" renk="gri" yenisekme="hayir"][/renkbox]

İstiklal Madalyası Ödülü sahibi olan Ersoy, sağlık sorunları nedeniyle milletvekilliğinden istifa etti. Mısır Hıdivi Abbas Halim Paşa'nın davet üzerine Mısır'a gitti. Siroz hastalığına yakalanan isim daha sonra dönem dönem Türkiye'ye gelip gitti.

En son 17 Haziran 1936’da tedavi olmak amacıyla İstanbul’a döndü. Ancak hastalığa daha fazla dayanamayan bedeni  27 Aralık 1936’da ruhunu teslim etti. Kabri İstanbul Edirnekapı Şehitliği’nde bulunmaktadır.

Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılan, Osman Zeki Üngör tarafından bestelenen İstiklal Marşı 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilmiştir. Türk milletinin bağımsızlık ve şanlı destanını anlatır.
İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını da ezbere biliyor musunuz?
Eğer size yazma şansı verilse nasıl bir milli marş yazardınız?
Marşımız okunurken ne hissediyorsunuz?



Okur Yorumları