Abidin Dino Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Abidin Dino Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Çok yönlü sanatçı tanımını sonuna kadar hak eden Abidin Dino, çağdaş Türk resminin öncülerindendir. Bu yazıda; yazar, yönetmen, karikatürist, ressam ve heykeltıraş gibi sıfatlarla anılan ama çok daha fazlası olan Abidin Dino hakkında bilgiler bulacaksınız.

Erkan Karaca

Türkiye’nin ünlü düşünce adamlarından Abidin Dino, onunla aynı dönemde yaşamış birçok arkadaşı gibi hayatının önemli bölümünü ülke dışında geçirmek durumunda kalmıştır.

Nazım Hikmet’le arkadaşlıktan, hatta kardeşlikten de öte bir bağı olan Abidin Dino, Mavi Gözlü Dev’in Saman Sarısı şiirine Mutluluğun Resmi ile cevap vermiştir. Ve sanılanın aksine Mutluluğun Resmi Abidin Dino’nun bir tablosu değil, Nazım Hikmet’in “sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin” sorusuna yanıt verdiği ünlü şiiridir.

[renkbox baslik="Necip Fazıl Kısakürek Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/necip-fazil-kisakurek-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2014/12/necip-fazil-kisakurek-hayati-hakkinda-bilgi-1024x597.png" renk="mavi" yenisekme="evet"][/renkbox]

Fikirleri nedeniyle bir zamanlar dedesi Abidin Paşa’nın valilik yaptığı Adana’ya sürgüne gönderilmiş, 1950’lerde de Paris’e gitmek zorunda kalarak hayatının geri kalanını eşi Güzin Dino’yla birlikte Fransa’da geçirmiştir. 7 Aralık 1993’te ise “ne buluş” dediği ölüm onun da kapısını çalmış, 80 yıllık ömür yolculuğunu Paris’teki hastane odasında nihayete erdirmiştir.

Abidin Dino Kimdir?

Abidin Dino Kimdir?Çağdaş Türk resminin öncülerinden olan Abidin Dino, 23 Mart 1913’te İstanbul’da doğmuş ve 7 Aralık 1993’te hayata veda etmiştir. Hayatı boyunca sanatla iç içe olan düşünce adamı; genellikle ressam olarak bilinse de edebiyat ve sinema alanlarına da yönelmiştir.

Gençlik yıllarında Nazım Hikmet’le tanışmış ve aralarındaki büyük dostluk bir ömür boyunca sürmüştür. Kendisi gibi sürgün hayatına alışkın olan Yaşar Kemal’le de yolları kesmiş, hatta Türk edebiyatının yapı taşlarından biri olan üstat verdiği bir söyleşide “Abidin Dino olmasa, Yaşar Kemal olmazdı” demiştir.

İlaveten Abidin Dino, sanat ve fikir adamı niteliklerinin yanı sıra Güzin Dino ile birlikteliği dolayısıyla “aşk adamı” olarak da tanınmış, ikili 50 yıllık evlilikleri süresince çok mutlu olmuştur. Şimdi dilerseniz; yazdıkları, çizdikleri, söyledikleri ve dahasıyla Abidin Dino’nun yaşam öyküsünü hep birlikte öğrenelim.

Abidin Dino’nun Hayatı

Abidin Dino’nun Hayatı23 Mart 1913’te İstanbul'da doğan Abidin Dino, henüz 6 aylıkken ailesiyle birlikte Cenevre’ye gitti. Divanı Muhasebat Müdürü Rasih Bey ile müzik ve edebiyatla ilgilenen Saffet Hanım'ın beşinci çocuğu olan Abidin, İsviçre’de 6 yıl yaşadıktan sonra Paris’e geçti. Cumhuriyet ilan edildikten iki yıl sonra ise ailesiyle birlikte ülkeye geri döndü.

1925’te İstanbul’a dönen Abidin Dino’nun eğitim hayatı Robert Koleji’nde başladı. Fakat arka arkaya anne ve babasını kaybettikten sonra öğrenimini yarıda bıraktı. Bu dönemde sanata olan ilgisi ağır basan Abidin, ağabeyi şair Arif Dino’nun desteğini alarak resim, karikatür ve yazın alanında kendini geliştirmeye başladı.

İlk yazıları Artist isimli dergide, ilk çizimleri ise Yarında isimli gazetede yayımlandı. Bu yıllarda ileride kardeşten öte dostu olacak Nazım Hikmet’in kitap kapaklarını -(Sesini Kaybeden Şehir (1931) ve Bir Ölü Evi (1932)- hazırladı. Resimleri çok beğenilen Abidin Dino, genç yaşta “ressam” olarak anılmaya başlandı. Dino’nun çizimlerine kayıtsız kalamayan Nazım’la da yolları o çizimler sayesinde kesişti. Sonrasında Halkın Dostu gazetesinde yayımlanan ve Atatürk’ü konu alan çizgilerle süslü röportajı ile Atatürk’ün de beğenisini kazandı.

1933’te arkadaşlarıyla birlikte D Grubu’nu kuran Abidin Dino’nun öncülük ettiği topluluğun amacı basitçe; memlekette sanatın gelişmesini sağlamak ve düşünce yönü ağır basan resimler yapmaktı. Aynı yıl Sovyet yönetmen Sergey Yutkeviç; Cumhuriyet’in 10. yılı dolayısıyla “Türkiye’nin Kalbi Ankara” belgeselini çekmek için Türkiye’ye geldi. Ve D Grubu’nun açtığı sergide Abidin Dino ile tanıştı.

Dino’nun çalışmalarını epey ilginç bulan Sovyet yönetmen, onun sinemaya yönelmesi gerektiğini savundu. Tanışmalarından kısa süre sonra yönetmenden bir davet alan Dino, Atatürk’ün önerisini dinleyerek Sovyetler Birliği’ne doğru yola çıktı. Odessa’da 3 yıl geçiren Dino, burada yalnızca sanatsal yönünü geliştirmekle kalmayıp ayrıca siyasi fikirlerini de geliştirdi. Fakat 1937’de II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte ülkedeki diğer yabancı öğrenciler gibi o da Sovyetler Birliği’nden ayrılmak durumunda kaldı.

Türkiye’ye dönmek yerine Paris’e giden Dino, burada Picasso, Tzara, Gertrude Stein gibi sanatçılarla tanıştı. İspanya İç Savaşı’na katılmak istedi fakat savaş bittiği için bu istediğini gerçekleştiremedi. 1938’in sonunda İstanbul’a dönen Dino, 1941’de arkadaşlarıyla Liman Grubu’nu (Yeniler) kurdu. Çeşitli dergilerde yazı ve çizimlerini yayımlanan Dino, gerçekçi sanat görüşünü savunmaya başladı.

İşçi ve köylü tiplerini özgün çizgilerle yansıtan Dino, balıkçıları konu alan sergisini açtıktan kısa süre sonra siyasi nedenlerle Çorum’a sürüldü ve burada Yaşar Kemal’le karşılaştı. Abidin Dino’nun kendisini sosyalist ve antifaşist olarak tanımladığını, Türkiye Komünist Partisi’nin önde gelen üyeleri arasında olduğunu da ayrıca belirtelim.

Çorum’dayken Anadolu insanını resmetmeye devam eden Dino, Adana’daki sürgün döneminde Kel isimli bir piyes yazdı ama eseri basıldığı anda toplatıldı. Adana’da heykelcilik sanatıyla da ilgilenen Dino, 1943’te ise gençlik yıllarından tanıdığı Güzin Tekel ile evlendi. Sürgünden sonra İstanbul’a dönen Dino, 1950 yılında Çingeneler isimli filmin senaryosunu yazdı ama önüne yine yasaklar çıktı.

1952 yılında siyasi nedenlerden dolayı eşiyle birlikte Paris’e yerleşen Dino, sanatsal çalışmalarına burada devam etti. Fransa, Cezayir, ABD gibi birçok ülkede sergi açan Dino, Paris’teyken Picasso’nun atölyesinde de çalışmalar yaptı.

Türkiye’de ilk kişisel sergisini 1969’da açan Dino, Türkiye’ye Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün davetiyle geldi. Neticede; yurt dışında pek çok önemli ödüle layık görülen aydın sanatçımız, 7 Aralık 1993’te Paris’teki hastane odasında kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Cenazesi İstanbul’a getirilerek Aşiyan’da bulunan aile mezarlıklarına defnedildi.

Abidin Dino’nun Eserleri

Abidin Dino’nun EserleriNeredeyse bütün yaşamı boyunca sanatla iç içe olan Abidin Dino, eserleriyle pek çok önemli ödüle layık görüldü. 1966’da Dünya Futbol Kupası’nı konu alan Gol isimli belgeseli İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi tarafından ödüllendirildi. 1979’da Fransız Plastik Sanatlar Birliği’nin Onursal Başkanlığı’na seçildi. Ayrıca 1989’da Fransız Kültür Bakanlığı’nın Sanat ve Edebiyat Altın Şövalye Nişanı ile ödüllendirildi.

[renkbox baslik="Alfred Sisley Kimdir? Hayatı ve Eserleri
" link="https://bilgihanem.com/alfred-sisley-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/12/alfred-sisley-kimdir-hayati-ve-eserleri.jpg" renk="yesil" yenisekme="hayir"][/renkbox]

Abidin Dino’nun eserleri denildiğinde akla Kısa Hayat Öyküm, Gören Göz için Fikret Mualla, Sensiz Her Şey Renksiz, Sinan – Bir Düşsel Yaşamöyküsü, Yeditepe Öyküleri ve Nazım Üstüne isimli kitapları gelmektedir. Bunlara ek olarak; İşkence, Savaş ve Barış, Çıplaklar, Dört Kent, Atom Korkusu, Dağ-Deniz, Yörük Kadın, Balık Pazarı, Eller, Ingres’e Saygı, Madenci, Çiçek, Çiçekleme, Deniz Küstü, Zıpkınlanmış Adam, Analık, Gerilla Desenleri, Uzun Yürüyüş gibi önemli yapıtları bulunmaktadır.

Ayrıca Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Melih Cevdet Anday’ın bazı kitap kapakları için çizimler yapmıştır. Nazım Hikmet’in Saman Sarısı isimli şiirinde kendisine “sen mutluluğun resmini yapabilir misin” şeklindeki seslenişine ise ünlü Mutluluğun Resmi isimli şiiriyle cevap vermiştir.

Çağdaş Türk resminin öncülerinden biri olan Abidin Dino, dolu dolu bir hayat geçirmiş ve siyasi nedenlerden dolayı ülkesinde değil Paris'teki bir hastane odasında hayatını kaybetmiştir.
Abidin Dino'nun yaşam öyküsü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çok yönlü bir kişilik olan Abidin Dino'nun resim çalışmaları hakkında yorumunuz nedir?
Abidin Dino'nun büyük bir sanatçıdan ziyade büyük bir aydın olarak tanımlanması sizce de daha doğru değil mi?



Okur Yorumları
  1. Başarılı bir hayatı varmış. Yazar, yönetmen, karikatürist, ressam ve heykeltıraş gibi sıfatlarla halen anılıyor.