Sosyal olan insanın kişisel bakımına dikkat etmesi ve güzel kokması önemlidir. Özellikle sürekli iletişim kurmak durumunda olan insanın nefesinin kokmaması daha da önemlidir. Ağız kokusu bu noktada pek çok kişinin muzdarip olduğu durumlardan biridir. Ağızda biriken yemek kalıntılarından ya da mideden gelen kötü koku ağız kokusunu oluşturur.
Ağzı kokusu herhangi bir hastalık kategorisine girmese de mide ya da diş hastalıklarını işaret edebilir. Sağlıklı her insan sabah uyandığında ağzında acımtırak bir tatla uyanır, aynı zamanda ağzı kokar. Bu durum ağız içinde biriken kalıntıların oluşturduğu bakterilerden kaynaklanmaktadır.
[renkbox baslik="Ağız ve Diş Bakımı Nasıl Olmalıdır? Doğru Diş Fırçalama Tekniği Nedir?" link="https://bilgihanem.com/agiz-ve-dis-bakimi-nasil-olmalidir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/01/agiz-ve-dis-bakimi-nasil-olmalidir-dogru-dis-fircalama-teknigi-nedir.jpg" renk="pembe" yenisekme="evet"][/renkbox]
Diş fırçalama ve gargarayla geçmesi mümkündür. Ağız kokunun sürekli hale geldiği durumlarda kişiler bu durumun farkında olmayabilirler ya da farkında olsalar da umursamazlar. Ancak ağız kokusunun temelinde yatan en büyük etken, ağız bakımının yeterince yapılamamasından kaynaklanmaktadır.
Ağız Kokusu Nedir?
Tıptaki adı halitosis olan ağız kokusu, çeşitli nedenlerden dolayı ağızda biriken bakterilerin oluşturduğu kötü kokudur. Çoğu kez önemsenmeyen bir durum olarak görülse de, kronik boyuta geçen ağız kokusu başka hastalıkların belirtisi olabilir.
Ağız kokusuna neden olabilecek yiyeceklerin başında gelen sarımsak ve soğan keskin kokuları nedeniyle, yedikten bir müddet sonra nefesle birlikte ağızda kokuya neden olur. Ancak bu tür yiyeceklerin neden olduğu ağız kokusu geçicidir. Yiyeceklere bağlı olmayan ağız kokusu için mutlaka bir doktora görünmekte fayda vardır.
İnsan nefesi yapı itibarıyla kokuya sebep olabilecek maddeler içerir. Bu nedenle kötü koku oluşmaması için son derece özen gösterilmelidir. Ağız kokusu kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin herkeste meydana gelebilir. Araştırmalar toplumun neredeyse yarısında hoş olmayan nefes kokusu sorununun yaşandığını ortaya koymaktadır.
Bunun sebeplerine bakıldığında yüzde 90’lık kısmı ağız iç kaynaklı, yüzde 9’luk kısım solunum, sindirim veya boşaltım sistemi kaynaklı, geri kalan az oran ise yeme alışkanlıklarına bağlıdır.
Ağız Kokusunun Nedenleri Nelerdir?
Ağzı kokusuna neden olabilecek unsurları pek çok madde altında sıralamak mümkündür. En önemlisi ağız bakımı olurken, bu bakımın yeterince yapılmaması durumunda ağız kokusuna maruz kalmak kaçınılmazdır. Yediğimiz yiyeceklerin kalıntıları iyice temizlenmediğinde zamanla bakteri üretmektedir.
Bu bakteriler diş hastalıklarına yol açtığı gibi ağız kokusuna da neden olmaktadır. Ayrıca uzun süre aç bırakan diyet yapmak vücudun ihtiyacı olan yağı karşılamak için vücutta var olan protein ve yağları yakar. Bu sırada oluşan bazı kimyasallar ağız kokusuna neden olmaktadır.
Sigara ve alkol de ağız kokusuna yol açabilecek alışkanlıklardır. Solunan dumanın akciğerlere ulaşması ve oradaki organlara zarar vermesi sonucunda nefesle birlikte tekrardan dışarı atılması ağız kokusunu tetiklemektedir. Boğazda veya midede herhangi bir iltihabi rahatsızlık varsa bu da ağız kokusu yapabilmektedir.
Ağız kokusunun kaynağı nefesteki uçucu gazlardır. Bu gazlar; yağ asitleri, alkol, keton, sülfür bileşenleri, aromatik karbonlar, nitrojen kökenli bileşenler ve fenil gruplarıdır. Kokunun kaynağını temel olarak 3 ana faktöre bağlayabiliriz.
Bunların %90’ı ağız boşluğu kaynaklı, %9’u solunum, boşaltım ve sindirim sistemi kaynaklı, %1’i ise yenilen yiyecek veya içecekten kaynaklıdır.
Bir diğer ana etken ağız kuruluğudur. Ağız kuruluğuna sebep olan hastalıkların başında; menopoz, A, C, B12 vitaminlerinin eksikliği, tükrük bezi hastalıkları, şeker hastalığı, hepatit, skleroderma, romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus gibi otoimmün hastalıklar yer almaktadır.
Sarımsak, soğan benzeri koku yapan yiyeceklerin yenmesi, bunların artıklarının diş plakları arasında birikmesi koku yapar. O nedenle dişlerin sıklıkla fırçalanması, en azından gargara yapılması gerekmektedir.
Ağız dışı kaynaklı yani vücudun herhangi bir yerinde meydana gelen sorun da ağız kokusuna sebep olabilmektedir. Örneğin burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, sinüslerde inflamasyon olması, mukus birikmesi de ağız kokusu yapar.
Solunum sistemi kaynaklı etkenler arasında; yarık damak, sinüzit, bademcik iltihabı, tümöral oluşumlar, bademcik taşı, bronşit ve akciğerlerdeki yabancı cisimler sayılmaktadır.
Sindirim sistemi kaynaklı etkenler arasında; reflü, midede meydana gelen fıtık, akalazya (yemek borusunun peristaltizm bozukluğu), hazımsızlık, zenker divertikulumu, farengeal boşluklarda yemek artıklarının birikmesi gibi faktörler yer almaktadır.
Bunlara ilaveten böbrek yetmek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, lösemi, regl dönemi, kanser türleri, alkol, tütün, kloral hidrat, nitrit ve nitratlar, amfetamin, disülfiram de ağız kokusuna sebep olur.
Ağız Kokusunun Belirtileri Nelerdir?
Ağzı kokusu tespit edildiğinde kontrol altına alınması ve altında yatan sebepler yok edildiğinde kurtulması mümkün olan bir durumdur. Ancak ağız kokusunun belirtilerini takip ederek ciddi düzeydeki ağız kokusunun teşhisi için ağız bakımında karşılaşılan bazı durumları gözden geçirmek gerekir.
Bu noktada geçmek bilmeyen ağız kokusunun belirtileri arasında diş eti hastalıkları gelmektedir. Ağız kokusuna yol açan bakteriler aynı zamana diş etlerini de tahrip etmektedir. Diş etlerinde kanama, diş eti çekilmesi ve renkte koyuluk gibi belirtiler ağız kokusunu akla getirmelidir.
Ağız kokusunun şiddeti kişiden kişiye, daha doğrusu duruma göre değişkenlik gösterir. Bazı insanlarda çok hafif olur, bazılarında ise tahammül edilemeyecek kadar kötü olabilmektedir. Ağız kokusu insanlık tarihinde her zaman var olan bir sorundur. Hatta eski Yunan ve Roma yazıtlarında bile bu konuya değinildiği bilinmektedir.
İslam ülkelerinde ağız kokusunu önlemek için misvak adı verilen bir ağaçtan yararlanılmıştır. Misvak Peygamber Efendimizin (SAV) de kullandığı bir şeydir. Misvak ağacının bir dalı koparılıp uç kısımlar fırça şeklinde ayrılır ve dişler temizlenir. Bu sayede koku oluşumunun önüne geçilmiş olunur.
Ağız Kokusunu Önleme Yolları Nelerdir?
Ağız kokusu çok ciddi olduğu durumlarda sosyal ilişkilerin zarar görmesine, ağzı kokan ve kokuya maruz kalan kişilerin psikolojilerinin bozulmasına neden olmaktadır. Özellikle insanlarla sürekli iletişim halinde olmak zorunda olduğunuz bir işiniz varsa, kendiniz için olmasa bile karşı tarafı düşünmeli ve ağız kokusundan kurtulmanın yollarını aramalısınız.
Çünkü en yakınınız dahi olsa sizi kırmamak için ağzınızın koktuğunu söyleyemeyebilir, fakat maruz kaldığı koku hiç de hoş değildir. Bu denli önemli bir sağlık sorunu için mutlaka ağız bakımına yeterince özen göstermek gerekir. Uzmanlar kaliteli bir ağız bakımı için sadece fırçalamanın yeterli olmadığını ve mutlaka diş ipi kullanılması gerektiğini vurguluyor.
Ağız Kokusunun Tedavisi Nedir?
Ağız kokusunun tedavisinde öncelikle ağız kokusu şikayeti olan kişinin şikayetleri dinlenir bu ihtiyaca yönelik tedavi şekilleri uygulanmaktadır. Diş çürükleri de çoğu kez ağız kokusuna neden olmaktadır. Varsa çürükler temizlenmeli ve sonrasında etkili bir ağız bakımı ile ağız kokusundan kurtulmak mümkündür.
Tedavi ağızdaki bakterileri azaltmaya veya yok etmeye yönelik olmalıdır. Bu noktada kişiye göre bir tedavi yöntemi belirlenir. Kimileri için diş fırçalama, düzenli gargara yapma gibi rutin işlemler yeterli olurken kimilerinin ciddi bir diş tedavisi görmesi gerekebilir.
[renkbox baslik="Jinjivit (Diş Eti İltihabı) Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi" link="https://bilgihanem.com/jinjivit-dis-eti-iltihabi-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/01/dis-eti-iltihabi-hakkinda-bilgiler-1024x597.jpeg" renk="pembe" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Ağız kokusundan kurtulmanın veya en aza indirmenin bir diğer kolay yolu ise bol su içmektir. Uzmanlar az su tüketen insanlarda ağız kokusu problemine daha sık karşılaşıldığını belirtmektedir. Gün içerisinde dişler fırçalanamıyorsa bile yemeklerden sonra gargara yapılarak koku oluşumu önlenebilir. Fakat gargaranın uzun süre kullanılması diş yüzeyine zarar verebilir.
Düzenli diş fırçalama, hekiminizin önerdiği aralıklarla temizlik yaptırmak, diş ipi kullanmak da tedaviye yardımcıdır. Eğer dişlerinizde yapısal anlamda bozukluk varsa bu bölgelerde yemek artıkları birikeceğinden diş taşı veya plak oluşumu daha kolay olur. O nedenle imkan varsa bozuk olan dişler de estetik anlamda yaptırılmalıdır.