Anemi halk arasında bilinen adı ile kansızlık, kandaki kırmızı kan hücrelerinin sayısının azalması ve eksikliği ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Anemioldukça sık rastlanan bir hastalıktır. Her yaş grubu, etnik köken ve ırk aynı oranda anemi riski taşımaktadır. Yine cinsiyet de anemi riski açısından belirleyici bir etken olmamakla beraber, doğurganlık çağında olan kadınlar erkeklere göre daha fazla risk taşımaktadır.
Bunun nedeni doğurma çağındaki sağlıklı kadınların menstrual döngü yani adet görmesi sebebiyle daha çok kan kaybetmesi olarak gösterilmektedir. Aneminin birden farklı sebebi olmakla beraber en yaygın olanları, folik asit eksikliğine bağlı anemi, B12 vitamini eksikliğine bağlı anemi ve demir eksikliğine bağlı gelişen anemidir.
[renkbox baslik="Albinizm (Albinoluk) Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/albinizm-albinoluk-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/12/albinizm-albino-nedir-nedenleri-belirtileri-korunma-yollari-ve-tedavisi-nasildir.jpg" renk="kahve" yenisekme="evet"][/renkbox]
Anemi tek başına önemli bir rahatsızlık olduğu gibi daha ciddi hastalıkların habercisi de olabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre; hemoglobin seviyesinin kadınlarda 12g/dL, erkeklerde 13 g/dL sınırın altına düşmesi anemi olarak kabul edilmektedir.
Anemi (Kansızlık) Nedir?
Anemi çeşitli sebeplerle ortaya çıkabilmektedir. Kandaki kırmızı kan hücrelerinin eksikliği olarak bilinen bu rahatsızlık, alyuvarların içinde bulunan hemoglobin maddesinin düşmesi ile açıklanmaktadır. Bu durum vücut dolaşımındaki alyuvarların sayısının düşmesi veya alyuvarlarda protein miktarının azalışının işaretçisi olarak kabul edilir.
Anemi teşhisi koyulmasından önce dikkate alınan alyuvar değerleri, yetişkin erkeklerde 13g/dL, yetişkin kadınlarda 12g/dL değerlerinin altına inmemelidir. Tek başına alyuvar sayısının değerlerin üzerinde olması anemi riskinin atlatıldığını söylemek için yeterli değildir. Alyuvar değerlerinin normal olduğu durumlarda da anemi hastalığına rastlandığı görülmektedir.
Anemi Çeşitleri Nelerdir?
Anemi meydana gelme sebeplerine göre çeşitlenmektedir. Bizim bildiğimiz sıradan kansızlık uzun vadede ciddi sorunlara yol açabilecekken, hemen müdahale edildiğinde çok tehlikeli olmaz. Fakat her anemi türü için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Anemi türlerini özelliklerine göre şu şekilde sıralayabiliriz;
Demir Eksikliği Anemisi
Kan yapımının azalmasına bağlı ortaya çıkan anemi diye de adlandırabiliriz. Genellikle ağır ve uzun süreli adet kanaması olanlarda, ülser ve kanser gibi sağlık sorunu yaşayanlarda meydana gelen anemi türüdür. En sık rastlanan tür olan demir eksikliği anemisinde, ağızdan alınan tablet veya şuruplarla vücuda takviye yapılabilmektedir.
Megaloblastik Anemi
Karaciğer hastalıkları, tiroid bezi yetersizliği ve tüberküloz gibi durumlarda megaloblastik anemiden bahsedilir. Genellikle folik asit ve B12 vitamini eksikliğinden kaynaklanır. Oluş hızları normalden daha yavaş olan alyuvarların boyutları da daha büyüktür. Zamanında tedaviye başlanmazsa sinir sistemi bozuklukları ortaya çıkmaktadır.
Kronik Enfeksiyon Anemisi
Farklı nedenlerden dolayı kemik iliği yetersizliğine bağlı olarak ortaya çıkan anemi türüdür. Lösemi, verem, tiroid bezi hastalıkları ve bazı ilaçlar bu anemiye yol açabilir. Teşhis konulduğu an tedaviye başlanması gerekmektedir.
Akdeniz Anemisi (Talasemi)
Adını sıkça duyduğumuz Akdeniz anemisi, göz ardı edilmemesi gereken kalıtımsal bir sorundur. Talasemi olarak da bilinen bu tür daha çok İtalyan ve Yunanlarda görülmektedir. Başlangıcı demir eksikliği anemisine benzer ancak esasen hemoglobin üretimiminin gerçekleşmemesinden kaynaklanmaktadır. Kan nakli ile tedavi edilebilen Akdeniz anemisi, hastalığın ilerleyen dönemlerinde böbrek ve dalakta şişmeye sebep olabilmektedir.
Akdeniz anemisi hakkında daha ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Aplastik Anemi
Normalde kemik iliğinde üretimi yapılan alyuvarların, üretilememesinden kaynaklanan anemi türüdür. Radyasyona maruz kalma, benzin ve arsenik gibi zararlı maddelerin solunması sonucu oluşmaktadır. Çok sık görülmeyen aplastik aneminin bir de polisitemi diye bir çeşidi bulunmaktadır. Onda ise hemoglobin miktarı normalin 2 katıdır. Hastanın dalağında büyüme meydana gelirken, vücudun kırmızı renkte olmasına yol açar. Vücuttaki kanın normal seviyeye ulaşması için kanın alınması gerekmektedir.
Orak Hücreli Anemi
Genetik bir kan hastalığı olan orak hücreli anemide alyuvarlardaki hemoglobin bileşiminin orak veya yarım ay şeklinde olmasıdır. Şekilleri normalden farklı olan alyuvarların yaşam süresi kısalır, dolayısıyla hasta kansızlık yaşar. Genellikle siyahi ırkta görülen orak hücreli anemi bazen hiç belirti vermez. Bu durumda taşıyıcılıktan söz edilmektedir. Taşıyıcı eğer kadınsa, dünyaya getireceği çocuklarda da çok büyük olasılıkla orak hücreli anemi görülecektir. Hasta kan transfüzyonu (nakli) ile hayatını devam ettirmektedir.
Aneminin Nedenleri Nelerdir?
Anemi tek başına bir rahatsızlık olduğu gibi daha farklı problemlerin yan etkisi olarak da ortaya çıkabilmektedir. Aneminin bilinen başlıca üç nedeni; yoğun kan kaybı, vücuda yetmeyecek miktarda alyuvar üretimi ve alyuvar yıkımının olması gereken değerlerden daha yüksek olmasıdır. Bu saydıklarımızdan biri tek başına anemiye neden olabileceği gibi, bazı kişilerde birden fazla faktör de söz konusu olabilmektedir.
Kan kaybı özellikle demir eksikliği anemisinin en büyük etkenidir. Cerrahi operasyonlar, menstrual döngü süreçlerinin uzaması, kanser benzeri hastalıklar vücudun demir eksikliği anemisine yakalanacak kadar alyuvar kaybetmesine neden olabilmektedir. Kalıtsal veya beslenme benzeri edinilmiş faktörler ise vücudunuzun yeterli sayıda alyuvar üretmesini engelleyerek anemi rahatsızlığının davetçisi olabilmektedir.
Aneminin Belirtileri Nelerdir?
Aneminin en sık rastlanan ve gözlenen belirtisi ciddi şekilde hissedilen halsizliktir. Kişi kendini sabah uyandığında dahi günlük işlerini yerine getirecek enerjiden yoksun hissetmektedir. Sürekli olarak bir yorgunluk ve bitkinlik hali hakimdir. Aneminin gözlemlenen diğer belirtileri arasında nefes darlığı, baş dönmesi, uyuma isteği, kronik hale gelen baş ağrısı, el ve ayaklarda ani üşüme ve yanma hissi, soluk cilt rengi ve göğüs ağrısıdır. İleri seviyede anemi rahatsızlıklarında, kalp ritminde bozukluklar da gözlenebilmektedir.
Anemiyi Önleme Yolları Nelerdir?
Anemiden korunmak için öncelikle sağlıklı ve düzenli beslenme oldukça önemli bir adımdır. Kişilerin bol vitamin ve mineral destekli özellikle demir açısından zengin besinler tüketmeleri tavsiye edilmektedir. Buna ek olarak sigara ve alkolden uzak durmak özellikle demir eksikliği anemisinden korunmada oldukça önemli bir adım niteliğindedir. Ayrıca doğum kontrol hapları ve bazı kanser hapları özellikle folik asit eksikliğinden kaynaklanan anemiyi tetiklediğinden mutlaka dikkatli tüketilmelidir.
Aneminin Tedavisi Nasıldır?
Anemi tedavisinde uygulanacak yöntemler, hastalığın nedenine ve seviyesine göre değişiklik göstermektedir. Tedavi süreçleri; vitamin takviyeleri, beslenme değişiklikleri ve ilaç tedavisinden oluşmaktadır. Tedavide amaç kanın taşıdığı oksijen miktarını artırarak, kansızlıktan kaynaklanan organ faaliyetlerinin düşüşünü durdurmak ve eski ritmini geri kazandırmaktır. Bu durum alyuvar sayısının artması sağlanarak veya hemoglobin miktarında artış yakalanarak sağlanabilmektedir.
[renkbox baslik="Renk Körlüğü Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/renk-korlugu-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/11/renk-korlugu-nedir-nedenleri-belirtileri-korunma-yollari-ve-tedavisi.jpg" renk="sari" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Halk arasında genellikle rengimiz biraz soluk olduğunda kansızlık şüphesiyle yaklaşılır. Bu gibi durumlarda ilaç takviyesine başlamadan önce beslenme düzenimizi şöyle bir gözden geçirmekte fayda var. Demir açısından zengin ve kan yapıcı gıdaları daha çok tüketerek, anemi sorununun başlamadan önüne geçebilir veya tedaviye yardımcı olabilirsiniz.
Bende de demir eksikliği var. Küçük tüplerde kan ilacı kullandım. Tedavi sürecim bitti olunda her şey.
Bol bol kuru çekirdekli üzüm yemenizi öneririm.