Bilge Kağan, Göktürk Devleti’nin en güçlü hükümdarı olarak Türk tarihinde ölümsüz bir yere sahiptir. Bilge Kağan amcasının ölümünden sonra kardeşi Kül Tigin ve vezir Tonyukuk ile birlikte Göktürk Devleti’ni yönetmeye başlamıştır. Fakat o yıllarda devletin durumu çok kötü olmasına rağmen, halkı bir araya getirip otuz aşirete birden hükmetmeyi başarmışlardır.
Bilge Kağan’ın hükümdarlığı sırasında Çin’e doğru Göktürk Devleti’nin sınırları genişlemiş ve pek çok devleti yenilgiye uğratmışlardır. Bir ara Budizm inancını yaymaya çalışan ve yerleşik hayata geçme atılımında bulunan Bilge Kağan, dönemin tecrübeli veziri Tonyukuk tarafından uyarılmış ve engellenmiştir. Vezir Tonyukuk ve Kül Tigin’in ölümüyle birlikte Bilge Kağan tek başına ülkeyi yönetmeye başlamış ve zehirlenerek öldürülmüştür.
[renkbox baslik="Anadolu’da Kurulan Medeniyetler (Uygarlıklar)" link="https://bilgihanem.com/anadoluda-kurulan-medeniyetler-uygarliklar/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/01/anadoluda-kurulan-medeniyetler.jpg" renk="sari" yenisekme="evet"][/renkbox]
Vezir Tonyukuk ve Kül Tigin’in ölümüyle birlikte Bilge Kağan tek başına ülkeyi yönetmeye başlamış ve zehirlenerek öldürülmüştür. Bu makalemizde sizlere Bilge Kağan’ın hükümdarlık yıllarından, ölümüne kadar geçen süreçteki yaşadıklarını en ince ayrıntılarına kadar anlatacağız.
Bilge Kağan Kimdir?
Bilge Kağan İkinci Göktürk Kağanlığı'nın IV. Kağanı’dır. Eski Türkçede ne kadar ulu bir hükümdar olduğunu tasvir ederken, Tanrı gibi gökte olduğu rivayet edilen Bilge Kağan denilmiştir. Bilge Kağan'dan aynı zamanda adından "Göktürk Devleti Hakanı" olarak söz edilmektedir.
Bilge Kağan’ın Hayatı
Bilge Kağan 683 yılında Çuğay-Kuz Dağı’nın yakınlarında doğmuştur. Babası Göktürk Devleti’ni yeniden kuranlardan olan İlteriş Kutluğ Kağan, annesi ise İlbige Hatun’dur. Bilge Kağan henüz 8 yaşındayken 691 yılında babasını kaybetmiş ve amcası Kapgan Kağan’ın yanında büyümüştür.
Bilge Kağan’ın yetiştirilmesi Osmanlı Devleti’ndeki lala benzeri bir usule dayanarak yapılmış ve Köli Cor tarafından eğitilmiştir. Belli bir eğitimden geçtikten sonra Bilge Kağan amcası tarafından pek çok göreve getirilmiş ve birlikte sayısız sefere çıkmışlardır. Bu savaşlarda kazandığı başarılar sayesinde Bilge Kağan kısa bir süre içinde devlet kademesinde güçlü bir konuma gelmiştir.
Amcası Kapgan Kağan’ın 22 Temmuz 716 tarihinde Bayırkulu Seferi’nden dönüşü sırasında öldürülmesi üzerine, oğlu İnel Türk Toyu tarafından kağan olarak seçilmiştir. Kısa bir süre sonra İnel Kağan’ın genç ve tecrübesiz olduğu söylenmiş ve kut İnel’in elinden alınmıştır. Hemen ardından Bilge Kağan’ın kardeşi Kül Tigin’in planıyla darbe yapılmış ve İnel Kağan ile onun yandaşı olan tüm akrabaları 717 yılında idam edilerek öldürülmüştür.
Bilge Kağan’ın Tahta Geçmesi
Kanlı bir darbeyle İnel’in öldürülmesinin ardından devletin başına Bilge Kağan geçmiştir. Darbeyi yapan Kül Tigin “Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağan” unvanını kardeşine vermiş ve bu şekilde Bilge’nin kağan olduğu tescillemiştir. Kül Tigin ordunun başına geçmiş ve Tonyukuk da vezir olmuştur.
Bilge Kağan hükümdar olduğu yıllarda halk birçok savaştan yenilgiyle ayrılmış ve her biri bir tarafa dağılmış haldedir. Bilge Kağan’ın kendi ağzından bu durumla ilgili “Ben kağan olduğumda her yere gitmiş olan millet, yaya olarak, çıplak olarak, öle yite geri geldi.” demiştir.
Kağan olur olmaz ilk olarak töreleri tekrar uygulamaya başlamıştır. Ayrıca ilk seferini de Uygurlara karşı düzenlemiştir. Uygurları Kargan Savaşı’nda yenilgiye uğratan Bilge Kağan, onlardan pek çok hayvan sürüsü ele geçirmiş ve atlarını almıştır.
Türkleri yerleşik hayata geçirmek hayalleri olan Bilge Kağan, bu amaçla atılımda bulunmak istemiş fakat vezir Tonyukuk tarafından ağır bir biçimde eleştirilmiştir. Vezir Tonyukuk’a göre "Türkler, Çinlilerin yüzde biri kadar bile değildiler. Su ve otlak peşindedirler. Avcılık yaparlar. Belli bir yerleri yoktur ve savaşçıdırlar. Kendilerini güçlü görünce, orduları yürütürler. Güçsüz bulunca kaçarlar ve gizlenirler. Çinlilerin sayı üstünlüklerini böylece etkisiz kılarlar. Türkleri surlarla çevrili bir kentte toplarsanız ve bir kez Çin’e yenilirseniz, onların tutsağı olursunuz.” diyerek bu durumun imkansızlığını anlatmış ve Bilge Kağan tarafından da kabul edilmiştir.
[renkbox baslik="Çin Seddi Hakkında Bilgiler; Nerededir? Mimarisi ve Tarihçesi" link="https://bilgihanem.com/cin-seddi-hakkinda-bilgiler/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/02/cin-seddi-hakkinda-bilgiler.jpg" renk="yesil" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Vezir Tonyukuk tecrübesinden dolayı çoğu zaman Bilge Kağan’a yol göstermiştir. Çine sefer düzenlemekten vazgeçen Bilge Kağan, Tang Hanedanlığıyla büyük savaşlar vermiş ve bu savaşlarda Tang Hanedanlığı’da Göktürkler’e karşı büyük bir ittifak grubu oluşturmuşlardır. Bu ittifak grubunda Kitanlar, Tatabılar ve Basmıllar bulunmaktaydı ve Göktürkler tarafından büyük bozguna uğratılmışlardı. Böylelikle Bilge Kağan, Tonyukuk ve Kül Tigin yönetimindeki Göktürk Devleti, Çin topraklarında olan birçok şehri de boyunduruğu altına almayı başarmışlardır.
Bilge Kağan’ın hükümdarlığı süresince Göktürk Devleti’nin sınırları Çin’in Şan-Tung ovasından, İç Asya’da Karaşar bölgesine, kuzeyde Bayırku sahasından Ani Irmağı havalisi ve Batı Demir Kapı’ya yani Ceyhun Irmağı dolaylarındaki Semerkand-Belh yoluna kadar genişlemiştir.
Bilge Kağan’ın devlet yönetimini ele geçirdikten sonra Budizm inancını Türk toplumuna yaymak gibi bir hayali vardı. Ancak vezir Tonyukuk bu konuya da mantık çerçevesinde bakarak düşünceye tamamıyla karşı çıkmıştır. Budizm inancının Türklere büyük zarar vereceğini düşünen Tonyukuk, bu inancın Türklerin savaş hırslarına da baltalayacağını öne sürmüştür. Tonyukuk’un tavsiyeleri üzerine Bilge Kağan Budizm inancını yaymaktan vazgeçmiştir.
Bilge Kağan’ın Ölümü
Bilge Kağan’ın ölümü hakkında iki farklı iddia bulunmaktadır. Bunlardan biri Bilge Kağan’ın vezir Tonyukuk ve kardeşi Kül Tigin öldükten sonra yanında çalışan bakan Buyruk Çor tarafından zehirlenerek öldürüldüğü ve bunu anlayan Bilge Kağan’ın Buyruk Çor’un tüm ailesini idam ettirdiğidir. İkinci olasılık ise Çinli bir hatunla evlenmek isteyen Bilge Kağan’ın eşi Pofu Hanım tarafından zehirlendiğidir. Bilge Kağan 25 Kasım 734 tarihinde yaşama gözlerini yummuştur.
Bilge Kağan Dönemindeki Kültürel Eserler
Bilge Kağan kültür-sanat konusunda kalkınmak için önemli girişimlerde bulunmuş ve Türk edebiyatında Ongin Yazıtı, Altun Tamgan Tarkan Yazıtı, Tonyukuk Yazıtı, Orhun Yazıtları ve Kül Tigin yazıtı gibi örneklerin verilmesinde ön ayak olmuştur.
Bugün böyle pis iğrenç bir asırda yaşamaktansa, Mete Han’ın yada Bilge Kağan Atamızın devrinde yaşayıp onun ordusunda bir Çeri olmayı çok isterdim.
Bu siteden ne zaman ödev yapsam 100 alıyorum, herkese öneririm, hiç yanlış bilgi yok, özet gibi tam kıcavımdan her şey.
Tarihi sürekli araştırıyorum. Tarihte yaşamış adını bir şekilde duyurmuş önemli isimler hep ilgimi çekiyor. Bilgiler için teşekkür ederim.
En sevdiğim, en çok okumaktan, ve araştırmaktan mutluluk duyduğum Göktürk zamanları. Kadınlarının savaşcı olması, kadınların Kağan’la bile eşit tutulduğu bir zaman. Bence Türklerin en önemli devletlerinden biri bence Göktürk Devleti.
Evet,Göktürkler zamanını yaşamak isterdim.