Segment araçlarında günümüz itibariyle sürekli olmak suretiyle değişimler gerçekleşmektedir. Farklılıklar neredeyse her araç modeli için geçerlidir. Mesela pick-up sınıfı ticari amaçlı taşımacılık alanlarında boy gösterirken, son 20 yıllık süreçte amacı dışında 4X4 seçenekleriyle SUV konfor ve mantığında üretilmektedir. Alman otomobil üreticisi BMW de off road kullanım koşullarına göre şekillenebilen araç yapımlarına girerek kendinden türettiği AWD (All Wheel Drive) sistemini geliştirdi.
xDrive olarak adlandırılan dört çeker sistemi, yukarıda pick-up örneğinde olduğu gibi binek sınıf otomobillere kadar aktarıldı. Kendi bünyesinde tekerlek dönüş biçimlerine yönelik yapılan hareket sonucunda, akıllı bir sistemden çıkan xDrive doğdu.
[renkbox baslik="ABS Nedir? Nasıl Çalışır?
" link="https://bilgihanem.com/abs-nedir-nasil-calisir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2014/12/abs-hakkinda-bilgi.jpg" renk="kirmizi" yenisekme="evet"][/renkbox]
Teknolojiyi kusursuz şekilde kullanabilen BMW, özellikle ezeli rakipleri arasında olan Audi’nin Quattro sistemine karşı çıkmıştır. Çünkü rakibi uzun yıllardan beri 4x4 sisteminde her modeline uygun gelişmeler göstermiştir. Aynı şekilde Mercedes markasında da 4Matic ile zorlu yol şartlarına araçlar adapte edilmiştir. Şimdi sizlere, xDrive hakkındaki tüm detaylı bilgileri sizlere sunacağız. BMW’ye ait olan bu sistemin ne işe yaradığı ve nasıl bir çalışma prensibine sahip olduğundan bahsedeceğiz.
xDrive Nedir?
xDrive, BMW’nin AWD sistemini kendi isimlendirmesi olarak görebiliriz. En başlarda SUV segmentinde kullandığı sistemi sırayla tüm araç gamına eklemiştir. “X Sürüş” olarak adlandırılan sistem arkasında oldukça değişken çalışma olayları gerçekleşmektedir. Her bir tekerleğe çekiş özelliğine bağlı xDrive, gerektiği yerde gereken hamleleri yapabilme yeteneğine sahiptir.
Motor kısmında oluşturulan güçle beraberinde vites kutusunda açığa çıkan torkları tekerleklere nasıl aktaracağını bilen bir bilgisayar olarak da görebiliriz. 1999 yılında ilk olarak X5 SUV ile başlayan AWD’ye dayalı sistem, eşsiz sürüş dinamikleri sunmakla ünlendi. En başlarda xDrive, tork dağıtımda sabit rol izlerken günümüze kadar ön ve arka aks tork değişimlerini istediği gibi kontrol edebilir hale getirildi.
Bazı noktalarda AWD mantığında söylemiş olsak da bu kısımlarda yanıldığımızı söyleyebiliriz. Çünkü açılımında “sürekli dört tekerlekten sürüş” gibi nitelendirilse de işin içinde değişken zamanlama ayarlarıyla her noktada tekerleğe giden güç oranları ayrı bir yöne kayabiliyor. Bunu daha sade bir dilde anlatacak olursak; transfer kutusu aracılığıyla her an kontrol altında tutulabilen dört tekerlek, xDrive sayesinde %40 ön, %60 arka güç gönderme prensibini yok sayarak, milisaniyeler eşliğinde söylediğimiz oranların tersi işlemler yapabiliyor.
Yani BMW araçları yol durumlarına göre önden veya arkadan çekişli olabiliyor. Özellikle Subaru’nun önceki araçlarında kullandığı Symmetrical AWD inanılmaz ayarlamalar yapabilen sistem olsa da tekerleklerin sürekli güce maruz bırakılması haliyle yakıt ekonomisini sekteye uğratıyor. Bunun üzerinde BMW mühendisleri araçlarını sadece önden ya da arkadan çekişli pozisyona sokabiliyor.
xDrive Ne İşe Yarar?
Aslında 1999 yılı öncesine baktığımızda ilk olarak elektronik güç dağılımını BMW 5 serilerinde yapmıştır. Dağılımın belli bir gelişmiş sisteme bağlanmasıyla son derece hassas ve hızlı tepkiler alınmıştır. 4x4 denildiği zaman aklımıza ilk olarak asfalt dışı yollar gelir. SUV klasmanın sevdiği yol tipleri ağır arazi olsa da binek otomobillerde daha çok karlı ve buzlu yol koşullarında düşünülür.
BMW, xDrive’ın aktiflik tarafını ABS ile DSC sistemi üzerine konumlandırmıştır. DSC’de günümüz çoğu araçlarında elektronik stabilite sistemi olarak adlandırılan ESP'dir. Denge alanından çıkan emirlerle yol alan xDrive, kaygan zeminler üzerinde aracınızı tek doğrultuda tutabilmek için çalışır. Aynı zamanda performans rakamlarında da kendini göstermektedir.
BMW araçlarının tekerleklerine gelen dengeli ve anlık güçler sayesinde kalkış rakamları da oldukça iyidir. Anlattıklarımız dışında xDrive viraj almalarda da büyük rol üstleniyor. İstemsiz keskin viraj dönüşlerinde DSC ile beraber tekerleklere dağılım oranlarını kaymaya meğilli tarafa yönlendirerek takla veya savrulmayla gelen kazaların önüne geçilmiş olunuyor.
xDrive Sistemi Nasıl Çalışır (Çalışma Prensibi Nedir)?
En baştan son kısma kadar sistemin, yüksek oranda takip kontrol mekanizması altında işlemlerini gerçekleştirdiği anlattık. Peki, xDrive bu kadar fazla işlemi nerede ve nasıl yapıyor? Güç dağılım oranları, sistemi dengede tutma vb. olayları tabi ki saniyede milyon adet işlemler yapabilen bilgisayar sistemi sayesinde oluyor. Akıllı dört çeker sistemlerinin genelinde olan belli bir yönetim merkezinde çalıştığını söylemek isteriz. Ancak her firma kendi hesaplaması ve düşüncesine göre yazılım tarafında farklı kodlamalar yapıyor.
BMW de AWD sistemini elektrohidrolik ve elektromekanik doğrultusunda donatmıştır. Haliyle bunların yönetileceği bir de yüksek işlemcili bir bilgisayar bulunuyor. Her bir tekerleğin inanılmaz derecede tepkisel analizleri yapılmaktadır. Ecu (Elektronik Kontrol Ünitesi) tabanlı bir elektronik kontrol ünitesiyle, tekerleklerin bastığı zeminde patinaj ve olası değişik durumlara göre analizler yapılır. Ve sürekli bir kontrol eğilimi söz konusudur.
Sırayla, akıllı bir bilgisayar sistemine bağlı çalışan xDrive’ın hangi kısımlarda ayarlamalar yapabildiğinden bahsedeceğiz. DSC ve ABS ile ortak çalışma sürecinde aktif olan xDrive aracın hızı, motorun devirsel hareketleri, ivmelenme hali, frenleme, gaz pedalı tepkimeleri ve farklı yol durumlarında ileri dereceli teknolojiye bağlı olarak ayarlama yapabiliyor. BMW aracınızla kayma eğilimine geldiğinizde DSC, xDrive’ı ve süspansiyon sistemini kendi kontrolü altına almaktadır.
Sistemden gelen tork ise ön ve arka aks arasında eşit bir dağıtım gerçekleştirir. Yukarıda hızlanma konusuna değinmiştik. Genel olarak BMW araçlarının arkadan itişli halde üretildiklerini biliriz. Devreye akıllı dört çeker sistemi girdiği zaman ise torkun büyük kısmı yani %60’lık dilimi arka tekerleklere gönderilerek kalkış ivmesi maksimumda tutulur. Sonra araç durumuna göre yine xDrive rolanti moduna geçer.
xDrive BMW’nin Hangi Araçlarında Vardır?
Size en başta 4x4 sistemin, 1999 yılında çıkışı yapılan X5 SUV olduğunu söylemiştik. xDrive’ın çıkış öncü modeli yine X5 ancak bu 2003 yılında başlatılmıştır. Sonrasında ise aileye katılan ikinci SUV model X3’te kullanılmıştır. O yıllar için binek otomobil sınıflarında arkadan çekiş kuralı geçerliydi. Ve 2005 yılında 5 Serisi, 2014’de 4 Serisi, 2012 yılında 6 Serisi xDrive ile buluşturuldu. 2008 yılında markanın en spor 4x4’ü olan X6 içerisinde sistem biraz daha geliştirilmeye başlandı. 2010 yılına geldiğimiz zaman BMW’nin Amiral Gemisi 7 Serisi, xDrive özelliğini kullanmaya başladı.
[renkbox baslik="Triger Kayışı Nedir? Ne Zaman Değiştirilir? Önemi ve Parçaları Nelerdir?
" link="https://bilgihanem.com/triger-kayisi-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/01/triger-kayisi-nedir-onemi-ve-degisim-suresi-nedir-triger-sistem-parcalari-nelerdir.jpg" renk="gri" yenisekme="hayir"][/renkbox]
BMW’nin AWD akıllı dört çeker sistemi xDrive hakkındaki tüm bilgileri sizlere sunduk. Hız kesmeyen teknoloji gölgesinde ele alınan bu tekerlek çekiş sistemi, BMW araçlarının resmi kurtarıcısıdır. Kurtarıcı diyoruz çünkü karşınıza çıkabilecek kötü yol koşulu ve aksi durumlara her daim hazır olan denge kontrolü var.
Alman markanın çalışma prensibindeki “her modelde xDrive” bizce BMW’nin gözde olması için bir neden! Güvenlik açısından da baktığımızda; kayma, takla ve vb. durumlarda sizin yerinize müdahale edebilen bir sistemin oluşu gerçekten güzel.
Baba bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık.