Demokrasi, tüm bireylerin devlet yapısına, işleyişine ve yönetimine eşit olarak şekil verebileceği bir yönetim sistemidir. Devletin yönetim biçimi demokrasi olarak tarif edilse de aslında devlete bağlı olan ya da olmayan birçok kuruluş da demokrasi ile yönetilebilir.
Günümüze kadar demokrasinin tanımı ile ilgili çeşitli birçok tanım yapılmıştır. Tanımların çeşitlenmesinin nedeni ise yaşanan olaylar ve sosyal çevrelerdir.
[renkbox baslik="Fezleke Nedir? Kimler Fezleke Hazırlayabilir?" link="https://bilgihanem.com/fezleke-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2015/01/fezleke-nedir-kimler-fezleke-hazirlayabilir.jpg" renk="turuncumavi" yenisekme="evet"][/renkbox]
Demokrasi yerine, fırsat eşitliği oluşturan yönetim, eşitsizliği yok etme, çoğunluğun yönetimi gibi çeşitli tabirler bulunur. Tüm dünya üzerine demokrasinin varlığı çeşitli bazı araçlarla mümkün olmaktadır.
Demokrasi Nedir?
Demokrasi bir ülkede yaşayan tüm vatandaşların, devletin yapısında ve işleyişinde eşit söz hakkında sahip olduğu yönetim biçimidir. Demokrasi Eski Yunan filozoflarından Aristo ve Eflatun tarafından eleştirilmiş, ayak takımının yönetim biçimi tarzında aşağılamalara maruz kalmıştır. Ancak demokrasi tüm bu olumsuzluklardan sıyrılarak ayakta kalmayı başarmış ve günümüze kadar gelebilmiştir.
Demokrasinin ortak yönü halka dayanmasıdır. Bu dayanma şeklinde azınlık, çoğunluk, zengin ve fakir ayrımı asla yapılmaz. Demokrasi ile yönetilen ülkelerin bulunduğu toplulukların, eğitim durumları ve ekonomik durumları iyi olursa; bu durum yapılan seçimlere de doğal olarak yansır. Vatandaşlar bu şekilde hak ettikleri derecede yönetilecektir. Yozlaşmadan uzak, gelişmiş beyinler ile daha iyi ve sağlam bir gelecek kurulması mümkündür.
Demokrasi Modelleri Nelerdir?
Demokrasi modelleri 5 grup altında incelenebilir. Bunlar; klasik, koruyucu, liberal, kalkınmacı ve sosyal demokrasi modelleridir. Bu demokrasi modellerinden kısaca bahsedecek olursak;
- Klasik Demokrasi: Tarihi en eskilere dayanan demokrasi modelidir. Eski Yunan şehir devletleri klasik demokrasi biçimiyle yönetilirdi. Bu yönetim biçimi kölelik sisteminin tam tersi olacak şekilde, halkın devlet yönetiminde tamamen söz hakkı olmasına dayanmaktadır.
- Koruyucu Demokrasi: Sınırlı ve dolaylı demokrasi şeklidir. Yasama, yürütme ve yargı güçler ayrılığına dayalı olarak yürütülür.
- Liberal Demokrasi: Özgürlüğün ve eşitliğin tamamen yansıtıldığı demokrasi modelidir. Liberal demokraside yöneten kişileri halk belirler ancak, iktidar bireysel özgürlüklere müdahale edemez.
- Kalkınmacı Demokrasi: Bireyin gelişmesini esas alan, tüm halkların ortak bir şekilde gelişmesini ve kalkınmasını benimseyen demokrasi modelidir.
- Sosyal Demokrasi: Sosyal demokraside siyasal, ekonomik ve sosyal hakların da eşitliği söz konusudur. Bu demokrasi modeli komünist rejimlerde uygulanan demokrasi modellerini kapsamaktadır.
Demokrasinin Araçları Nelerdir?
- Parlamento: Nitelikleri ve nicelikleri bakımından bulundukları ülkelere göre farklılık gösterirler. Halkın seçtiği temsilcilerden meydana gelir. Kendi içerisinde 3 kategoriye ayırmak mümkündür: Tek meclisli, iki meclisli, başkanlık sistemi.
- Siyasi Partiler: Halkı temsil eden çeşitli siyasi partilerin mecliste yer alması sağlıklı bir işleyiş için gereklidir. Kişiler, siyasi partilerin bünyesinde bağımsız olarak siyaset yapabilirler. Ülkenin durumuna göre çeşitlenirler ve iki ya da daha çok partili şekillerde görülürler. Parti sayısı ne kadar çoksa temsil edilen farklı düşüncelerin sayısı da o kadar fazladır. İkili parti ile işleyen meclisler tam anlamıyla her düşünceyi bulundurmazlar.
- Anayasa: Devlete bağlı temel kurumların işleyişini belirten temel yasaların tümüne anayasa adı verilir. Bunun haricinde kişilerin hak ve özgürlüklerini belirleyen yasalar; aynı zamanda iktidarın gücünü de sınırlandırır. Toplumun belli bir düzen içinde yönetilmesi de belli yasalara bağlıdır. Yasalar düzgün uygulanmazsa; toplumun işleyişinde aksaklıklar görülür. Anayasa ve kolluk kuvvetleri birlikte hareket etmelidir ki toplum düzeni sarsılmasın.
- Sivil Toplum Örgütleri: Vatandaşların, kendi aralarında belirledikleri bir amaç için bir araya gelerek meydana getirdikleri sosyal yapılar sivil toplum kuruluşu olarak tanımlanır. Bu örgütler demokrasi öncesinde de var olan topluluklardır ama demokrasi ile beraber daha fazla anlam kazanmışlardır. Bu örgütler, halk arasında sınıf farkı gözetmezler. Aynı düşüncede olan insanlar bir araya gelerek belli bir güce sahip olurlar. Sivil toplum kuruluşları, çoğulcu yapı özelliği gösteren kuruluşlardır ve iktidara doğrudan ulaşabilirler.
- Kolluk Kuvvetleri: Bu kuvvetler arasında asker güçleri ve polis güçleri de bulunmaktadır. Kolluk kuvvetleri demokrasi için faydalı mıdır, zararlı mıdır soruları uzun zamandır tartışma konusu olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bu iki güç de iç güvenliğin ve dış güvenliğin sağlanması bakımından önemli bir konuma sahiptir ama güçler yanlış kullanılırsa demokrasi ihlal edilebilir. Bu durumda bu iki gücün olumsuz yönüdür. Gelişmiş ülkelerde uygulanan demokrasi sisteminde sivil siyasetçiler, her daim kolluk kuvvetlerinden daha üst seviyede yer alırlar. Özellikle yaşanan soğuk savaş sonrasında idarecilerin ordu ve polis üzerindeki etkilerinde artış yaşanmıştır. Ordunun her zaman siyasi hayata damga vuracağı ihtimali vardır ve polisinde egemen sınıfı koruyacağı uzun yıllardır tartışılan bir konudur. Zamanın filozoflarının tartıştığı diğer konu da güvenliği sağlayan kişilerin güvenliğini kimin sağlayacağıdır. Bu konu günümüzde tartışılmaya devam eden taze bir konudur. Zamanın iktidarı olan kişileri, polisin daha fazla koruyacağı su götürmez bir gerçektir. Ama vakti geldiğinde ve lazım olduğunda bu kişilerin de hak ve hürriyetleri ihlal etmemesi gereken bir yapıda olmalıdırlar.