İstanbul’u fethiyle dillere destan olan ve adını tarihe altın harflerle yazdıran Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı İmparatorluğu’nun 7. padişahı olarak tahta geçmiştir. 1453’teki tarihi fethi ile Orta Çağ’ı bitirip Yeni Çağ’ı başlatan Fatih Sultan Mehmet, Avrupa’da Büyük Türk anlamına gelen Grand Turco ya da Türk İmparatoru manasındaki Turcarum Imperator adıyla tanınmıştır.
İlk 2 yıllık saltanat dönemi dışında, 1451’den 1481 yılındaki ölümüne kadar 30 yıl boyunca hüküm süren padişah, Ebû'l-Feth (Fethin Babası), Kayser-i Rûm (Roma İmparatoru) ve Çağ Açan Hükümdar gibi unvanlarla anılmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in İslam dünyasında kahraman olarak gösterilmesinin en büyük nedeni ise Hz. Muhammed (SAV)’in “Kostantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” şeklindeki hadisinden kaynaklanmaktadır.
[renkbox baslik="Gazneli Mahmud Kimdir? Hayatı Hakkında Bilgi" link="https://bilgihanem.com/gazneli-mahmud-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/03/gazneli-mahmud-kimdir-hayati-hakkinda-bilgi-1024x597.jpg" renk="kahve" yenisekme="evet"][/renkbox]
Askeri alandaki üstün yeteneğinin yanında idari alanda da büyük başarılar gösteren Fatih Sultan Mehmet; bilim, güzel sanatlar, mimari ve mühendislik gibi alanlarda da önemli çalışmalar yapmıştır. Öte yandan; kardeş katlini meşrulaştırması o dönemden, günümüze kadar halen tartışılan bir konu olmuştur. Fakat onun Osmanlı tarihinin en büyük padişahlarından olduğu biyografisinden de anlayacağınız üzere yadsınamaz bir gerçektir.
Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed) Kimdir?
İstanbul’u fethederek bir devri kapatıp başka bir devri başlatan Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı İmparatorluğu’nun 7. padişahıdır. Tahta genç yaşta çıkmasına rağmen eğitimi, zekası, cesareti ve öngörüleri sayesinde tarihi bir başarıya imza atmış, 53 gün süren kuşatma sonucunda İstanbul’u ele geçirmiştir. Hem Türk hem de İslam tarihinde kahraman olarak gösterilen II. Mehmet, 30 yıl boyunca hüküm sürmüş ve Osmanlı’nın bir cihan devleti olmasını sağlamıştır.
Fatih Sultan Mehmet’in Hayatı
Fatih Sultan Mehmet, 30 Mart 1432’de Edirne’de Sultan II. Murad’ın oğlu olarak dünyaya geldi. Tarihçi Babinger ve yazar Lor Kinross’a göre Fatih Sultan Mehmed’in annesi Hüma Hatun, gayrimüslim bir köleydi. 12 yaşına kadar devletin başkenti Edirne’de kalan II. Mehmet, 1434 yılında sütninesi ve ağabeyi Alaeddin Ali’yle birlikte, Rum sancakbeyi ağabeyi Ahmed’in yanına Amasya’ya gönderildi.
Burada ağabeyi Ahmed’in ölümü üzerine görevi devralarak sancakbeyi oldu. Diğer ağabeyi ise Manisa’da Saruhan sancakbeyliğine getirildi. 2 yıl sonra ise II. Murad’ın emriyle kardeşler sancaklar arasında yer değiştirdi. Hem zeki hem de yaramaz bir çocuk olan Mehmet, hocalarına zorluklar çıkardığı için kendisini özel olarak Molla Gürani yetiştirdi. Öyle ki babası otorite sahibi alime “eti senin kemiği benim” demiş ve Molla Gürani de Mehmet’i padişahın yetkisiyle sıkı bir eğitimden geçirmişti.
Klasik medrese eğitiminin yanında Saruhan sarayında İtalyan hümanisti Anconalı Ciriaco’nun önderliğinde başka İtalyanlar sayesinde batı kültürünü genişletti. Dil konusunda da epey yetkin olan Mehmet, Arapça ve Farsça’nın yanında Yunanca, Latince ve İtalyanca öğrendi. İki ağabeyinin vefatıyla tahtın varisi konumuna gelen Mehmet, babasının tahtan çekilmesiyle 1444’te 12 yaşında tahta çıktı.
Ancak yaşanan karışıklıklar sonrasında II. Murad yeniden tahta geçmek durumunda kaldı. Hatta bu dönemde babasına “Padişah iseniz geliniz, ordularınıza kumanda ediniz; yok, padişah biz isek, emrimize itaat edip ordularımızın başına geçiniz!” sözlerinin yazılı olduğu mektubu yolladı. 1446’ya kadar tahtta kalan Mehmet, aynı yıl koltuğu babasına bırakarak yeniden Manisa sancakbeyliğine atandı.
Aradan geçen yılların ardından II. Murad’ın 1451’deki ölümü üzerine bir kez daha tahta geçti ve bu kez padişahlık görevini 30 yıl sürdürdü. Tahta çıktığında Çandarlı Halil Paşa’nın sadrazamlık görevine devam etmesine karar veren Mehmet, yaşının küçük olması nedeniyle diğer devletler tarafından ciddiye alınmadı. Zaten tahta geçmesinin ardından çok zaman geçmeden Karamanlılar ayaklanarak, Seydişehir ile Akşehir’i ele geçirdiler.
Bu olay üzerine Anadolu’ya geçen Mehmet, kısa sürede isyanı bastırdı. Ardından İstanbul’u fethetme planı üzerine çalışmalarına devam etti. Çünkü Mehmet, Yıldırım Bayezid’in oluşturmaya çalıştığı merkeziyetçi imparatorluğu kurmak, Balkanlar ile Fırat’ın batısındaki toprakları almak istiyordu. Ama bunun için önce Bizans İmparatorluğu’nun elinde olan İstanbul’u geçmesi gerektiğine inanıyordu. İşte bu nedenle de fetih hazırlıklarına tahta çıktığı yılın son aylarında başlamıştı.
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul’u Fethi
1451’de yani 19 yaşındayken İstanbul fethinin hazırlıklarına başlayan Mehmet, ilk olarak Yıldırım Bayezid’in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı’nın karşısına gelecek Rumeli Hisarı’nın (Boğazkesen) inşasını başlattı. Bunun haberini alan Roma imparatoru XI. Konstantin Paleologos, Mehmet’e hisarın yapımı için kendisinden izin alması gerektiğini bildiren elçiler yollasa da Mehmet elçileri her iki seferde de kabul etmedi.
1452’te tamamlanan Rumeli Hisarı ile birlikte boğazın kontrolü Osmanlı Devleti’nin eline geçti. Hazırlıklarına devam eden Mehmet, o dönem top dökme konusunda uzman olan Erdelli Urban’dan Bizans’ın surlarını yıkabilecek toplar yapmasını istedi. Tabii, bunu duyan Roma imparatoru müttefiklerinden yardım talebinde bulundu. Fakat yardım talebine yalnızca Cenova yanıt verdi ve İstanbul’a 700 asker taşıyan bir donanma gönderildi.
Karadan kuşatmanın yeterli olmayacağını düşünen Mehmet, bir de donanma hazırlattı. Ve ilk saldırı 6 Nisan sabahı başlatılarak 53 gün sürdü. Saldırı devam ederken gemileri Haliç’e indirmesi gerektiğini anlayan Sultan Mehmet, Dolmabahçe’den Kasımpaşa’ya kadar uzanan yağlı kalaslarla 70 civarında gemiyi Haliç’e indirdi. Haliç’in kontrolünü de ele geçiren Mehmet, Bizans İmparatoru’na teslim olması için çağrı yapsa da bu çağrısı reddedildi.
Bunun üzerine II. Mehmet, 29 Mayıs 1453’ta hem karadan hem de denizden taarruza başladı. Nihayetinde Osmanlı askerleri Kerkoporta isimli kapıdan içeri girmeyi başardı ve Osmanlı sancağı dikildi. Orta Çağ’ı bitirip Yeni Çağ’ı başlatan bu fetihin ardından II. Mehmet, Fatih Sultan Mehmet olarak anıldı ve İstanbul’u tahtı ilan etti.
İstanbul’un Fethi’nin Sonuçları
Yeni Çağ’ın başlangıcı kabul edilen bu olay ayrıca Osmanlı Devlet’inin Yükseliş Dönemi’nin başlangıcı olarak da kabul edildi. Hem Türk hem de dünya tarihi açısından büyük bir önem taşıyan fetih, 1000 yıllık Bizans Devleti’ni sona erdirdi. Ayrıca Bizans’ın yok oluşuyla, Osmanlı’nın Anadolu ile Rumeli toprakları arasındaki tehlike de ortadan kalkmış oldu.
Yıkılmaz denilen kalelerin ve surların yıkılabileceğinin anlaşılması, derebeyliklerin gücünü kaybedip imparatorlukların güçlenmesini sağladı. Karadeniz ile Akdeniz arasındaki ticaret yolları da İpek Yolu’nun Avrupa’ya giden kolu da Osmanlı hakimiyetine girdi. Dolayısıyla Coğrafi Keşifler’in en büyük nedenlerinden biri ortaya çıkmış oldu. İstanbul’u başkent yapan II. Mehmet, Fatih unvanını aldı ve Avrupa ülkeleri burada ilk elçiliklerini kurmaya başladı.
Ancak Venedikliler ile Osmanlı arasındaki ilişkiler bozuldu. Çünkü fetih ile birlikte Venediklilerin ticari çıkarları ellerinden alınmıştı. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u yeniden canlandırmak için buradan kaçanların şehre geri dönmesine izin verdi ve yeni bir yapılandırma hareketi başlattı. Fatih Sultan Mehmet’le birlikte Osmanlı padişahları Ortodoks halkın koruyucusu haline geldi. Ayrıca İtalya’ya giden Bizans bilginleri Rönesans’ın başlamasına ön ayak oldu.
İstanbul’un Fethi Sonrası Fatih Sultan Mehmet Dönemi
İstanbul’u fethederek tarih yazan Fatih Sultan Mehmet, sonrasında da önemli işlere imza attı. İlk olarak; Macarlar ile işbirliği yapan Sırpların ayaklanması üzerine Sırbistan’a sefer düzenledi. 1454 ile 1457 yılları arasında Sırbistan’a 3 sefer düzenleyen Sultan, Belgrad dışındaki bütün Sırp topraklarını ele geçirdi.
Ardından Sırp Kralı Bronkoviç’in ölümüyle başlayan taht kavgalarının büyümesi üzerine Sırp meselesine son verilmesini emretti. Bu sırada kendisi Mora seferinde olduğu için Sırbistan meselesi Mahmud Paşa tarafından Semendire Sanacakbeyliği kurularak çözüldü.
1477’de Kırım Hanlığı’nı Osmanlı’ya katan Fatih, sonrasında Candaroğlu’nun elinden Sinop’u Cenevizlilerin de önemli üsleri arasındaki Amasra’yı aldı. 1479’da Venediklilerle anlaşma yaptıktan sonra İtalya’daki kent devletlerine savaş açan padişah, 1480’de Otranto limanını ele geçirerek Avrupalıların dikkatini çekti.
Osmanlılara bağlı olan Bosna Kralı’nın anlaşmalara uymaması üzerine buraya düzenlenen seferlerle 1483’te Bosna Hersek tamamen Osmanlı toprağı haline geldi. Fatih’in burada Bogomil mezhebindeki Bosnalılara iyi davranması üzerine Bogomiller Müslüman oldu ve onlara Boşnak denmeye başladı. Neticede; saltanatı boyunca Osmanlı otoritesine karşı çıkan pek çok beyliğe ve hanlığa son veren Fatih Sultan Mehmet, yaptığı başarılı seferlerle bir cihan imparatoru olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
[renkbox baslik="III. Murat Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/ucuncu-murat-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/01/3-murat-kimdir-hayati-ve-eserleri-1024x597.jpg" renk="siyah" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Öte yandan; Fatih Kanunnamesi’ni düzenleyen Sultan Mehmed, ilk kanun çıkartan padişah olarak da tanındı. Osmanlı’nın ilk anayasası olarak anılan Fatih Kanunnamesi, pek çok düzenleme içermesine rağmen içinde en çok dikkat çeken mesele kardeş katli olmuştur. Bugün hala tartışılan bir konu olan kardeş katline, Fatih Sultan Mehmet tarafından izin verilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in Ölümü
1481 yılında Anadolu’ya doğru yeni bir sefere çıkan Fatih, çok geçmeden hastalandı ve 3 Mayıs 1481’de Gebze yakınlarında Hünkar Çayırı’ndaki ordugahında hayatını kaybetti. Fatih Sultan Mehmet’in ölüm nedeni ile ilgili farklı bilgiler bulunmakta olup, bunlardan en yaygın olanı gut hastalığına yakalanması ya da zehirlenmesidir. Padişahın ölümünün ardından tahta Şehzade Bayezid çıkmış, Fatih Sultan Mehmet ise Fatih Camii’ndeki türbesine defnedilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet Döneminin Mimari Eserleri
İstanbul’un fethinin ardından yeni bir yapılanma başlatan Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı’nın başkenti ilan ettiği şehirde birçok değişiklik yapmıştır. Bunların en önemlisi, Ayasofya’nın camiye dönüştürmesi, günümüzün en önemli eserleri arasındaki Topkapı Sarayı’nı yaptırmasıdır.
Çünkü Topkapı Sarayı, 1478’deki inşasından Sultan Abdülmecid’in Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırmasına kadar devletin idari merkezi olarak kullanılmıştır. İlaveten; Topkapı Sarayı 1985’te UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alınmıştır. Fatih Sultan Mehmet ayrıca imparatorluğun çeşitli şehirlerinde camiler, bedestenler, hanlar, köprüler, medreseler, hamamlar, saraylar gibi mimariler yaptırmıştır.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’a kattığı eşsiz değerler arasında Kapalıçarşı da bulunmaktadır. 20 kapı, 65 cadde, 17'den fazla han ve 4000 dükkandan oluşan Kapalıçarşı, günümüzde İstanbul’un en önemli yapılarından bir tanesidir. İçerisinde cami, medrese, darüşşifa, hamam, çarşı, kütüphane ve türbeler bulunan İstanbul’un ilk külliyesi özelliğindeki İstanbul Külliyesi de Fatih döneminde yaptırılmıştır.
Bir Cihan Fatihi…. dizini yapmışlardı ne güzel izliyorduk kaldırdılar niyeyse.