Kemik Erimesi (Osteoporoz) Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi

Kemik Erimesi (Osteoporoz) Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi

Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz için sadece kadınlarda meydana geliyor bilgisi yaygın olsa da, erkeklerde de görülmektedir. Önlemek için çocukluk çağından itibaren sağlıklı beslenme ve bol kalsiyum almak gereklidir. Kemik erimesine yol açan etkenler ve ilk belirtileri gibi bilgileri Bilgihanem okurları için hazırladığımız bu yazıdan öğrenebilirsiniz.

Hatice Biçer

Osteoporoz, en yaygın metabolik kemik hastalığıdır. Daha çok ilerleyen yaşlarda ve menopoz dönemine girmiş kadınlarda meydana gelir. 45 yaşından itibaren görülme sıklığı artar ve 70 yaş üzeri kadınların %85-90'ında oluştuğu tespit edilmiştir. Bunun sebebi de 30 yaşından sonra kemik yapımının durmasıdır. Normalde 18 yaşına kadar belirli aralıklarla kemik yapımı hızlanır. Bu dönemlerde beslenme düzenine önem verilmeli, çok fazla hareketsiz kalmamalı ve sağlıklı bir şekilde yaşamaya çalışılmalıdır.

Çünkü çocukluk çağında temelleri iyi atılan kemikler, ileriki yaşlarda daha sağlıklı ve güçlü olmayı başarabilmektedirler. Bu noktada anne ve babaların çocuklarını mütemadiyen uyarmalarında ne kadar haklı olduğunu anlayabiliriz. Sürekli bilgisayar başında durma, hareketsiz kalma, büyüme çağındasın güzel beslen derken ne kadar da doğru uyarılarda bulunduklarını görmekteyiz.

[renkbox baslik="Boyun Düzleşmesi Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/boyun-duzlesmesi-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/05/boyun-duzlemesi-ve-tedavisi.png" renk="turuncu" yenisekme="evet"][/renkbox]

Osteoporoz oldukça sık görülen bir hastalıktır. Vücuttaki tüm kemikleri etkiler ancak daha çok omurga, bilek ve kalça eklemlerinde görülür. 45 yaştan sonra meydana gelmeye başlayan hastalık, kadınlarda erkeklere nazaran daha çok görülmektedir. Bir iskelet sistemi hastalığı olan osteoporoz kemiklerin zayıflamasına, hassaslaşmasına ve kırılma riskinin artmasına sebep olmaktadır. Öyle ki, en ufak bir düşme veya darbe durumunda bile kırılabilir. Bu kırılmalar özellikle ileri yaşlarda meydana geldiğinde, tedavi süreci ve kemiklerin kaynaması çok uzun süreceğinden, kalıcı hasarların ve sakatlıkların oluşması kaçınılmazdır.

Kemik Erimesi (Osteoporoz) Nedir?

Osteoporoz; kemik yapısında bozulma, yoğunluğunda azalma, kemiğin kırılacak şekilde hassaslaşması ile tanımlanan bir hastalıktır. Kelime anlamına bakıldığında; Yunancada osteon - kemik, poros - küçük demektir. Sağlıklı kemiğin yapısında küçük delikler bulunur. Fakat osteoporozda bu delikler genişler, süngerimsi bir hal alır ve kemiğin direncinin düşmesine sebep olur.

Halk arasında kemik erimesi olarak bilinen hastalık yaşam kalitesini ciddi oranda düşürmektedir. Kemiklerin şeklinin bozulmasına, kitlesinin azalmasına ve kırık riskinin artmasına yol açar. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) kemik erimesinin tanısı için belirlediği kriterlere göre bir ölçüm yapılmaktadır. Kemik mineral yoğunluğu ölçülen kişilerin değerleri, 25 yaşındaki genç bir kadının ölçümleri esas alınarak değerlendirilir. Kemik dansitometresi adı verilen bu yöntem hem kolay hem de çok ekonomiktir. O yüzden belirli aralıklarla bu ölçümü yaptırarak kemiklerinizin durumu hakkında fikir edinebilirsiniz.

Ancak bu ölçüm daha çok menopoz dönemini geçirmiş kadınlarda istenir. Bunun dışında; erken menopoza girmiş (45 yaşından genç), rahim ve yumurtalık gibi kanser türlerine yakalanmış, herhangi bir hastalık sebebiyle yoğun ilaç tedavisi almış kişilerde de başvurulan bir yöntemdir. Erkeklerde ise hipogonadizm (testis fonksiyonlarında yetersizlik), 60 yaşından sonra sebebi bilinmeyen sırt ağrılarında da kemik dansitometresi yapılmaktadır.

Dünya genelinde her yıl 9 milyon vakada, kolay kırılan kemiğin sebebi olarak gösterilen osteoporoz genellikle sadece kadınları ilgilendiren bir sorun gibi görülse de erkeklerde de meydana gelebilmektedir. Özellikle günümüz şartlarında kapalı ve güneş görmeyen yerlerde çalışmak, saatlerce masadan kalkmamak bu hastalığın görülme sıklığını artıran etkenler arasındadır.

Kemik Erimesinin Nedenleri Nelerdir?

Normal bir insanın kemik yapımı çevresel ve genetik faktörlere bağlıdır. Örneğin; düzenli spor yaparak fiziksel aktivitelerde bulunmak, sağlıklı beslenmek çevresel faktörler arasında yer alır. Kemik yapımı çocukluk çağında hızlıdır. Bu aşamada yetersiz ve dengesiz beslenme kemik yapımını olumsuz etkileyen en önemli unsurlardır. Kemiklerimizin oluşumu anne karnında başlar ve bebeklik döneminde çok hızlıdır.

Kızlarda 11, erkeklerde 12-13 yaşına doğru yavaşlayan yapım, ergenlik dönemine gelindiğinde yeniden hızlanır. 18 yaşına gelindiğinde ise vücut ortalama kemik yoğunluluğunun büyük kısmına ulaşmış olur. Bu saydığımız büyüme dönemlerinde hormonların düzensiz çalışması, hareketsizlik, yetersiz beslenme gibi durumlar kemik yapımını doğrudan, kemik erimesini de dolaylı olarak etkilemektedir. Çünkü yapım aşamasında ne kadar sağlıklı ise ileriki yıllarda karşılaşılan hastalıklarla mücadele gücü de bir o kadar iyi olacaktır. Bunlardan başka kemik erimesinin en önemli nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Kemik erimesinin en önemli nedeni ilerlemiş yaştır. Yaş ilerledikçe kemiklerin yapımı durur, hücreler kendini onaramaz hale gelir.
  • Hareketsiz yaşam.
  • Dengesiz beslenme.
  • Güneşte çok fazla durulmamasından kaynaklanan D vitamini eksikliği.
  • Yetersiz kalsiyum, magnezyum ve potasyum alımı.
  • Sigara ve alkol kullanmak.
  • Beyaz ırk.
  • Aile bireylerinde herhangi bir kişide osteoporoz olması (genetik faktörler arasındadır).
  • Cinsiyet (kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülmektedir).
  • Hormon düzeylerindeki dengesizlikler.
  • Depresyon, anoreksiya, bulimia gibi yeme bozukluklarına yol açan psikolojik hastalıklar.
  • Kronik böbrek yetmezliği.
  • Epilepsi hastalığında kullanılan, mide asit salgısını azaltmaya yönelik ve antidepresan türü ilaçların çok uzun süre kullanılması kemik erimesine yol açan faktörlerdir.

Kemik Erimesinin Belirtileri Nelerdir?

Kemik erimesinin ilk belirtisi eklem yerlerinde sürekli hissedilen ağrılardır. Özellikle sırt ve bel ağrıları yoğun olmaktadır. Boyun kasılması da en yaygın belirtiler arasındadır. Fakat her boyun kasılmasının osteoporoz olacağına dair bir genelleme yapılamaz. Kemiklerin anormal şekilde erimesi ve şekil değiştirmesi iskelet yapısının vücut ağırlığını taşımakta zorlanması sebebiyle bel ve sırt ağrılarının oluşmasına yol açmaktadır.

Normalde dik olan iskelet sistemi kemiklerde oluşan değişim nedeniyle öne doğru eğilme gösterebilir. Bu belirtilerin haricinde el bilekleri, ayak bilekleri ve kalça kemiklerinin hassaslaşması, en ufak bir darbede çatlaması veya kırılması da kemik erimesinin belirtileri arasında sayılır. Bu hastalıkta insanların en korktuğu durum kamburluk oluşmasıdır. En önemli ve net belirtisi ise boy kısalmasıdır. Halk arasında en çok duyduğumuz durumlardan biridir bu; yaşlandıkça boyunun kısaldığını söyleyen insanlara hemen, kemik erimesinin olup olmadığı sorulmaktadır.

Kemik Erimesi Nasıl Önlenir?

Düzenli bir şekilde hafif de olsa vücut egzersizleri yapmak hem kaslar hem de kemiklerin sağlığı için son derece önemlidir. Kemik erimesinden korunmanın en önemli yolu ise D vitaminini bolca almaktır. Güneşli havalarda D vitaminini doğal bir şekilde alabilirsiniz. Fakat vücudunuzda bu vitamin eksikse o zaman doktor tarafından önerilen takviyeleri kullanarak eksikliği tamamlamalısınız. Bunun için de en azından yılda bir kez rutin sağlık kontrolü yaptırmalı, vücudunuzda eksik olan vitamin ve mineralleri tespit etmelisiniz.

Kemik erimesinden korunmak aslında çocukluk çağından itibaren başlar. Bunun için yazımızın başında da belirttiğimiz gibi kalsiyum açısından zengin besinlerle beslenmek ilk şarttır. Kemik kırılması ve ya çatlaması riskini ortadan kaldırmak ne yazık ki mümkün değil. Ancak bir yaşam biçimi haline getirilmiş fiziksel aktiviteler sayesinde, kemiklerin daha güçlü olmasını, aynı zamanda kırılganlığının azalmasını engelleyebilirsiniz. Büyüme çağında ve 60 yaşın üzerinde ise vücuda alınan kalsiyum miktarına çok önem verilmelidir.

Kalsiyum kemiklerin güçlenmesini sağlamasının yanında; kanın pıhtılaşmasını önler, sinir sisteminin onarılmasını sağlar, vücudun kan basıncını dengeler, hormonların daha dengeli ve düzenli çalışmasını sağlar, kasların çalışmasını kuvvetlendirerek kalp ritmini düzenler. Peki, kalsiyum hangi besinlerde bulunur?

Kalsiyum içeren başlıca besinler; peynir türleri, yoğurt, kefir gibi süt ürünleri, üzüm pekmezi, badem, soya fasulyesi, roka, ebegümeci, fındık, nohut, Antep fıstığı, barbunya, susam, maydanoz, nane, lahana, beyaz dut, keçiboynuzu, dereotu, ıspanak, semizotu, kayısı çekirdeği, enginar, ceviz, pazı, brokoli ve pırasadır.

Kemik Erimesinin Tedavisi Nedir?

Osteoporoz gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde oldukça sık görülen bir sorundur. Ülkemizde de son yıllarda sayısında artış olduğu bilinmektedir. En çok da kadınlarda, menopoz döneminden sonra görülmektedir. Osteoporoz sinsi şekilde ilerleyen, hemen belirti vermeyen bir hastalıktır. Bu nedenle tanı koymak ve tedaviye başlamak biraz zaman alabilir.

Yapılan araştırmalarda Türkiye'de 50 yaş üzeri kişilerin, dörtte birinde kemik erimesi daha yolun başındayken tespit edilmiştir. Tanısı konulmayan vakalarda yıllar içerisinde özellikle kalça kırıklarında ciddi oranda artış gözlenmiştir. Bu durumda bizim ilk bilmemiz gereken şey nasıl teşhis edileceği olmalıdır. Kemik mineral yoğunluğu ölçüm cihazı ile yapılan kısa süreli bir test sonucunda normal ve düşük yoğunluklu kemikler tespit edilebilmektedir. Mineral yoğunluğu ne kadar düşükse kırık riski o kadar fazla olmaktadır.

[renkbox baslik="Pnömokonyoz Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/pnomokonyoz-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/04/pnomokonyoz-hakkinda-bilgi.jpg" renk="sari" yenisekme="hayir"][/renkbox]

Tedavi kapsamında doktor D vitamini ve kalsiyum takviyeleri almanızı isteyecektir. Ancak bunun yanında alınan vitaminlerin vücutta kalmasını sağlayacak ve kemik erimesini önleyen ilaçlar da tedavi programı içerisinde önerilebilir. Osteoporoz tanısı konan herkese aynı ilaçlar verilmez. Erimenin olduğu bölgeye göre verilen ilaçlar değişmektedir. Bunun yanında; günlük, haftalık, aylık ve yıllık olmak üzere verilen ilaçlar da vardır. İlaçların yanında tedavinin olmazsa olması hareketli bir yaşamdır. Doktorunuzun önereceği hafif egzersizlerle tedaviye destek olabilirsiniz.

Vücuttaki kalsiyum eksikliğini tamamlamak için doğal besinlerden de yararlanabilirsiniz. Örneğin; günde 1 bardak süt, 1 kase yoğurt veya bir tabak yeşil salata kalsiyum takviyesi açısından idealdir. Günde en az 15 dakika güneş ışığına maruz kalmalı ve D vitamini depolaması yapabilirsiniz. Bunun için güneşli havalarda yapacağınız kısa süreli bir yürüyüş hem hareket etmenizi hem de D vitamini almanızı sağlayacaktır.

Osteoporoz gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok sık görülen bir sorundur. Bir iskelet sistemi hastalığı olan osteoporoz yani kemik erimesi, kalsiyum eksikliği, hareketsiz yaşam, aşırı sigara ve alkol kullanımı gibi sebeplerle meydana gelebilmektedir.
Bugüne kadar kemik mineral yoğunluğunuzu ölçtürdünüz mü? Bu ölçümü ne sıklıkla yapıyorsunuz?
Kalsiyum ihtiyacınızı hangi besinlerden alıyorsunuz?
Haftada kaç kez süt içiyorsunuz?
Sebebi belli olmayan bel veya sırt ağrıları çektiğinizde hemen doktora gider misiniz?
Bu tür iskelet sistemi hastalıklarından korunmak için kişisel önerileriniz nelerdir?



Okur Yorumları