Elips ve parabol şeklinde yörüngeler çizen kuyruklu yıldızlar ile ilgili çalışmalar erken dönemlerde başlamıştır. M.Ö 240 yılında Astronom Sir Edmund Halley tarafından keşfedilen Halley ise bilinen ilk kuyruklu yıldızdır. 1995 yılına gelindiğinde ise 1024 adet kuyruklu yıldızın yörünge bilgileri keşfedilerek kayıtlara geçirilmiştir.
Güneş’e yaklaşmadıkları sürece çıplak gözle görülemeyen kuyruklu yıldızlar, Güneş Sistemi’nin oluştuğu sırada gezegenlerde yoğunlaşamamış kozmik karışımlardır. Güneş Sistemi’ne herhangi bir çarpışma olmadığı sürece girmezler. Bu şekilde en son görülen kuyruklu yıldız, İkeya Seki’dir ve 2002 yılında gözlenmiştir.
[renkbox baslik="Jüpiter Gezegeni Hakkında Bilgi; Genel ve Fiziksel Özellikleri, Tarihçesi" link="https://bilgihanem.com/jupiter-gezegeni-hakkinda-bilgi/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/01/jupiter-gezegeni-hakkinda-bilgi.jpg" renk="kahve" yenisekme="evet"][/renkbox]
Yıldızlar henüz sönmemiş olan gezegenlerdir ve Dünya’dan binlerce kat büyüklüğe kadar ulaşan dev ateş toplarıdır. Mars, Venüs gibi isimlerle andığımız gezegenler ise sönmüş yıldızlardır. Kuyruklu yıldızlar ise ne gezegendir ne de yıldızdır. Bunlardan çok daha farklı olarak gezegen, yıldız olamamış, buz ve kozmik toz karışımlarından oluşmuşlardır.
Kuyruklu Yıldız Nedir?
Kuyruklu yıldızlar isimlerinin aksine yıldız değillerdir Kuyruklu yıldızlar kar, buz ve kayadan oluşan ve evren dolaşan Güneş Sistemi kalıntılarıdır. Çapları birkaç kilometre olabilmektedir. Kuyruklu yıldızlar çok farklı yapıda ve görünümde olabilirler. Kirli kartopu ve buzlu çamur topu gibi isimlerle de anılırlar.
Kuyruklu Yıldız Nasıl Oluşur?
Kuyruklu yıldızlar Astroid kuşağından, Kuiper kuşağından veya Oort bulutundan gelebilmektedirler. Kuyruklu yıldızlar Güneş'in çekiminden etkilenerek hızla hareket ettikleri için arkalarında oldukça uzun kuyruklar oluşur. Kuyruklu yıldızların oluşumu bu şekilde gerçekleşir. Bu kuyruklar adeta görsel bir şölendir.
Kuyruklu Yıldızın Bölümleri Nelerdir?
Kuyruklu yıldızlar ikisi kuyruk olmak üzere 5 bölümden oluşurlar.
Nüve: Kuyruklu yıldızın en iç kısmı bir nevi çekirdeği (nucleus) olan nüvedir. Nüveler su, buz, donmuş gazlar ve tozdan oluşan kayaya benzeyen çekirdeklerdir.
Koma: Nüvenin dışındaki bölüm ise koma bulutudur. Koma, nüvede bulunan buzun ve gazların buharlaşması sonucu nüvenin etrafını saran bir gaz olarak meydana gelir.
Hidrojen Bulutu: Komanın dışını saran çok büyük bir katmanı olan hidrojen bulutu da kuyruklu yıldızın diğer bir bölümüdür.
Toz Kuyruğu: Kuyruklu yıldızın iki kuyruk kısmından biri olan toz kuyruğu kuyruklu yıldız hareket ederken çekirdekten sızan gazlar ile tozların birleşmesiyle oluşur. Bu kuyruk kısmı çıplak gözle görülebilir ve kuyruklu yıldızın en belirgin özelliğidir.
İyon Kuyruğu: Kuyruklu yıldızın son bölümü olan iyon kuyruğu ise kuyruklu yıldızın Güneş ile reaksiyona geçmesi sonucu oluşan gazlardan meydana gelir.
Kuyruklu Yıldızın Özellikleri Nelerdir?
Kuyruklu yıldızlar tıpkı gezegenler gibi belirli bir yörüngede, belli bir sürede dönerler. Kuyruklu yıldızların uzunlukları 10 milyon kilometreye kadar uzayabilir.
Kuyruklu yıldızlar ışıklarını Güneş'ten aldıkları için Güneş'e yakın olanlar daha parlak iken, uzak olanların parlaklıkları da azdır. Kuyruklu yıldızlar ilerlemesi sonucu arkalarından tozlar bırakırlar. Bu tozlar Dünya ile kesiştiklerinde göktaşı yağmurları meydana gelir.
Eski zamanlarda kuyruklu yıldızların uğursuzluk getirdiğine inanılırdı. Kuyruklu yıldızların ölüm, savaş, veba ve bulaşıcı hastalıkları yaydığına dair bir inanç vardı.
Başta kuyruklu yıldızı oluşturan su kütlesinin Dünya'daki su ile aynı olduğu kabul ediliyordu. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalarda kuyruklu yıldızda bulunan su ile Dünya üzerinde bulunan suyun birbirinden farklı olduğu görülmüştür. Güneş Sistemi'ndeki su ile Dünya'daki suyun aynı olmaması durumu yeni araştırma konularının doğmasına sebep olmuştur.
Kuyruklu yıldızlar gündüz 50 dereye kadar ısınıp gece -200 dereceye kadar soğudukları için yüzeylerinde kırılmalar meydana gelir. Bu sebeple yüzeyleri pürüzlüdür.
1996 yılının Mayıs ayından, 1997 yılının Eylül ayına kadar Dünya’dan görülebilen Hale-Bopp kuyruklu yıldızının ruhlarını kurtaracak uzay gemisi olduğuna inanarak intihar eden insanlar olmuştur.
Kuyruklu yıldızın yörüngesinin Güneş’e en yakın noktasına perihelion, Güneş’e en uzak noktasına aphelion denmektedir.
Kuyruklu yıldızlar Güneş’e yaklaşıkça ısınırlar ve yapasındaki buz süblimleşmeye başlar. Eğer buz kuyruklu yıldızın yüzeyine yakınsa içindeki materyalleri dışarı atan bir mini gayzer oluşur.
Kuyruklu yıldız yörüngesi sırasında Güneş’in yakınından her geçtiğinde süblimleşme nedeniyle kütlesinin bir kısmını kaybeder. Eğer yeteri kadar yakından geçerse parçalanır ve yok olurlar.
Genellikle donmuş su, çok soğuk metan, amonyak ve karbondioksit buzlarından oluşurlar. Bu buzlar belli oranda kaya, toz ve diğer metalik Güneş Sistemi molozları ile karışmıştırlar.
İki kuyrukları vardır. Çıplak gözle görülebilen toz ismiyle anılırken, çıplak gözle görülmemesine karşın fotoğraflanabilen ise plazma olarak anılmaktadır.
Güneş Sistemi ile ilgili çalışmalar artarak devam ediyor. Yapılan her çalışma ya bilinen bir gerçeği pekiştiriyor ya da gerçekleri tepetaklak ediyor.
Kuyruklu Yıldızlar Nereden Gelir?
Astronomlar 20. yüzyılın ortalarına kadar, kuyruklu yıldızlar ve asteroitler hakkında çok az bilgiye sahiptiler. Asteroitlerin çok eksiden olan bir gezegen patlamasından kaldıkları söylenmiştir. Kuyruklu yıldızların ise vakumda uçan kum ve taş parçalarından geldiğine inanılmıştır.
Teorilere göre; ne zaman bu parçalar bir gezegenin yörüngesine girse çekim kuvveti nedeniyle kuyruklu yıldızı, İç Güneş Sistemi’ne çekmekte ve Dünya’dan görülmesini sağlamaktadır.
Bazı bilim insanları ise hareket eden kum kütleleri teorisini yetersiz bulmuşlardır ve periyodik olarak Güneş’in yakınından geçen kuyruklu yıldızlarda her seferinde nasıl bir kuyruğun oluşabildiğini açıklayamamışlardır.
Bu konuda ilk başta kum tanelerinin güneşe yaklaştıkça eriyecek şekilde buz ile kaplı olduğu söylenmiştir. Ama bu durumda da az miktardaki buz tek bir geçişte eriyip kaybolacaktır.
Geriye kalan tek olasılık ise kuyruklu yıldızların kum ve taş değil, büyük buz kütlelerinden oluşan katı yapılar olduğudur. Bu sonuç ile bilim insanları kuyruklu yıldızların nereden geldiğini baştan düşünmeye başlamıştırlar. Çünkü bu büyüklükteki buz kütleleri, Güneş Sistemi’nin sadece belli noktalarında oluşabilirdi.
Çalışmalar sonucunda kuyruklu yıldızların Güneş Sistemi’ne iki farklı bölgeden geldikleri belirlenmiştir. Bunlar; Kuiper Kemeri ve Oort Bulutu’dur. Bu bölgeler içinde milyarlarca kuyruklu yıldız olduğu tahmin edilmiştir.
Buna karşın genişlikleri çok fazladır ve hiçbir kuyruklu yıldız birbirine Dünya ile Güneş kadar yaklaşamamaktadır.
Kuiper Kemeri’nin 3,2 milyar kilometre genişliğinde olduğu ve Neptün’ün yörüngesinin dışına çıkar çıkmaz başladığı bilinmektedir. Bu ise Güneş’in 4,8 milyar kilometre uzağına işaret etmektedir ve yaklaşık olarak Güneş’ten 8 milyar kilometre uzaklığa ulaşıncaya kadar devam etmektedir.
Kuiper Kemeri, buz yığınlarından oluşan, bazı yerlerde kalınlığı değişen düz bir disk şeklindedir. Bilim insanları buradan gelen kuyruklu yıldızların oldukları yerlerde, Güneş Sistemi’nin gezegensel kısmının dışında oluştuğuna inanmaktadır.
Kuyruk yıldızlar dışında Kemer, Kuiper Kemeri Nesneleri adına sahip olan neredeyse Ay büyüklüğünde, çok daha büyük nesneler barındırmaktadır. Bilim insanları bunların bazılarının cüce gezegenler olduğunu düşünmektedir.
Oort Bulutu ise Güneş Sistemi’nin en dış sınırlarında ve Güneş’ten 30 trilyon kilometre uzakta bulunmaktadır. Bu mesafe, 1 ışık yılından fazladır ve Güneş Sistemi’ne en yakın yıldız olan Proxima Centuari’ye olan uzaklığımızın üçte birine eşittir.
Oort Bulutu, Kuiper gibi disk görünümlü değildir ve bir topa benzemektedir. Muntazam bir büyüklüğe sahip olduğu bilinen bulut, Güneş’in ve geri kalan Güneş Sistemi’nin tamamını sarmaktadır. Milyarlarca buz parçası, Güneş’in zayıf çekiminde hareket etmektedir.
[renkbox baslik="Merkür Gezegeni Hakkında Bilgi; Genel ve Fiziksel Özellikleri, Tarihçesi" link="https://bilgihanem.com/merkur-gezegeni-hakkinda-bilgi/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2015/01/merkur-gezegeni-hakkinda-bilgi-genel-fiziksel-ozellikleri-tarihcesi.jpg" renk="mor" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Bilim insanları, Oort Bulutu’ndan gelen kuyruklu yıldızların Kuiper’den gelenlere göre Güneş’e daha yakın oluştuklarını söylemektedir. Bu kuyruklu yıldızlar, buluttan Satürn, Jüpiter, Uranüs ve Neptün’ün çekim gücü ile dışarı fırlatılırlar.
Bir teoriye göre; Oort zamanla büyük gezegenlerin çekiminden kopan kuyruklu yıldızlardan Güneş Sisteminin dışına çıkamayanlar tarafından oluşturulmuştur. Başka bir teoriye göre de bu kuyruklu yıldızların Güneş Sistemi dışında oluşup, Güneş’in çekim gücüne yakalanıp içeri çekilirler.
Son olarak; genellikle 200 yıl ve daha kısa yörünge süreleri olan kuyruklu yıldızların Kuiper’den, daha uzun yörünge süresine sahip olanların ise Oort’tan geldiğine inanılmaktadır.
Aslında daha ayrıntılı bir bilgi verebilirdi.
99 debreminden önce kuyruklu yıldız gördüm derleryauğursuzluk getirir aslında doğa olayların habercisi olabilir
bu mümkün olabilir ama çok düşük ihtimal kütle çekimden kaynaklı olsa daha az olurdu depremlerin geneli yeraltı magma hareketlerinden kaynaklı.