Hindistan’ın milli lideri olan Mahatma Gandhi, ülkesinde Mahatma Mübarek lakabı ile anılmaktadır. 1869 yılında doğmuş olan lider, ticaret yapan ünlü bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Soylu bir aileden gelen babası, aynı zamanda Porbandar şehrinin başpapazı görevindeydi.
Gandhi, Hintli düşünce adamı ve pasifist bir siyasetçi olarak kulaklara küpe olacak birçok söz söylemiştir. Bunlar arasında en çok bilinenlerden birisi; "Şiddet göstermeme, inancımın ilk maddesidir. Aynı zamanda o, benim itikatımın da son maddesidir." olmuştur. 1919-1948 yılları arasındaki İngiliz sömürgeciliğine karşı Hint milli hareketinin başlaması açısından en önemli lider niteliğindeydi.
[renkbox baslik="Mevlana Celaleddin-i Rumi Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/mevlana-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2014/11/mevlana-hayati-hakkinda-bilgi-960x560.jpg" renk="sari" yenisekme="evet"][/renkbox]
Gandhi’nin ideolojisinin temellerini şu şekilde nitelendirebiliriz; şiddet karşıtlığı, dinlere saygı ve teknoloji karşıtlığı, uzlaşmacılık, çilecilik, Asya milliyetçiliği, pasifizm, sivil itaatsizlik, Hinduizm akımının dinsel mistik öğeleri oluşturur.
Mahatma Gandhi Kimdir?
1869 yılında Batı Hindistan’da Ortodoks bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelmiş olan Gandhi, Hindistan’ın milli ve siyasi lideri olarak tanınmaktadır. Yaşamı boyunca tüm amacı hintlileri içinde bulundukları zor şartlardan kurtarmak olmuştur. Adeta kendini bu amacına adamış olan Gandhi, şiddetin olmadığı yöntemlerle Güney Afrika devletine karşın mücadele içinde olmuştur. İçinde bulunduğu mücadele nedeniyle çoğu zaman işkence edilmiş olsa da inandığı mücadelesine her defasında kaldığı yerden devam etmiştir.
Mahatma Gandhi’nin Hayatı
Babası Karamçand Gandhi, porbandar şehrinin baş veziriyidi. Annesi Putlibai Hindu idi ve oldukça dindar bir kadındı. Gandhi’nin yetişme tarzında annesinin dindar kimliği oldukça etkili olmuştur. Annesinin sayesinde daha çok küçük yaşlarda diğer canlılara zarar vermeme, et yememe ve arınma oruçları gibi ibadetlere yönelmiştir. Henüz 13 yaşında iken anne ve babasının talebi üzerine Kasturba Makhanji ile evlenmiştir. Eşi de kendisi gibi 13 yaşındaydı ve bu evliliklerinden 5 çocukları olmuştur.
Gandhi’ye üst düzey disiplinli bir eğitim vermeye çalışan babası, henüz 13 yaşında iken oğlunu evlendirmesi sonrasında, 18 yaşında eğitim için Londra’ya gitmeyi tercih etmiştir. İngiltere’de bulunduğu süre zarfında kendini İncil ve diğer dinlerin kitaplarını okumaya vermiştir. Ayrıca felsefe kitaplarına olan ilgisi de büyüktür. Bu sebeple fikirlerinin büyük bölümü bazı felsefi düşüncelerin etkisi altında kalmıştır.
Tüm yaşamını insanlık için adamış olan Gandhi, 30 Ocak 1948’de Yeni Delhi’de kendisine yapılan bir suikast ile hayatını kaybetmiştir. Hindistan hükümetinin Gandhi tarafından zayıflatıldığını düşünen bir Hindu tarafından gerçekleştirilen suikast sonucunda ünlü Hindistan liderinin külleri küçük kaplar eşliğinde Hindistan’ın birçok bölgesine gönderilmiştir. Geride bıraktığı muazzam yaşamına dair izler ve felsefi düşüncelerini içeren sözleri ise günümüz insanları için oldukça değerli birer miras niteliğindedir.
İş için gönderildiği Güney Afrika’da yerli halk ile batılı beyaz halk arasında büyük ırk ayrımı yapan İngiliz ve Hollanda hükümeti Gandhi’nin en büyük düşmanları arasındaydı. Tüm bu uğraşlarının sonucunda 1914 yılında Güney Afrika Birliği Hükümeti ile Gandhi arasında Hint halkının sosyal haklarını artıran bir anlaşma imzalanmıştır. Bu sırada işinin kazancı çok olmasına karşın Güney Afrika’daki işinden ayrılarak tekrar Hindistan’a dönmüştür. Burada siyasete ilk adımını attı. Ancak savunduğu fikirler bazı Hint kesimi tarafından kabul görmemiştir.
Ahmedabad şehrine yerleşen Gandhi, yerli halkın kendi kendini yönetebilmesi fikrine alıştırmaya çalışmıştır. Jallianwalla katliamı sonrasında halkın haklarını kısıtlayan kanunlarının olacağını duyan Gandhi, tüm arkadaşlarının devlet hizmetinden ayrılmalarını sağlayarak pasif direniş gerçekleştirmelerini istemiştir. Direnişi sırasında vücuduna sadece beyaz bir bez saran ve tek besin kaynağı olan keçi sütü ile direnişini sürdürmüştür.
[renkbox baslik="Yezidiler (Ezidiler) Kimdir? Yezidi Dini Nedir? Hakkında Bilgi" link="https://bilgihanem.com/yezidiler-kimdir-yezidi-dini-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2015/02/yezidiler-hakkinda-bilgi.jpg" renk="kahve" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Önceleri Gandhi’nin bu haline gülen İngilizler, zamanla amacından ve ideallerinden vazgeçmeyen adamı takdir etmeye başlamışlardır. Bu olayların üzerine 1922 yılında cezaevine giren Gandhi, sağlık sorunları nedeniyle ameliyatının ardından serbest kalmıştır.
Bütün Hindistan Milli Kongresi'nin başkanı seçilmesine rağmen sıkça hapse atılmıştır. Ancak yine de yaşamının sonuna kadar Hindistan’ın milli savunucusu olma vasfından vazgeçmemiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Gandhi’nin doğum günü olan 2 Ekim gününü "Dünya Şiddete Hayır Günü" olarak ilan etmiştir.
Gandhi'nin İlkeleri Nelerdir?
Yaşamını doğruluk üzerine adamış olan Gandhi, geride birbirinden değerli söz ve ilklerini bırakmıştır. Doğruluk Tanrıdır sözleri ile doğruluğun önemini vurgulayan Hindistan milli lideri, sürekli hatalardan ders çıkarmayı bilerek doğruluktan ayrılmamıştır.
Siyaset alanında pasif direniş ilkesini gerçek anlamda uygulayabilen tek lider vasfına sahip olan Gandhi, Hindistan tarihi için etkili bir ilkeyi hayata geçirmiştir. Et yemezlik ilkesi ise Gandhi’ye göre sağlıklı olduğu kadar ekonomik yönü ile de ağır basan düşüncelerinden biridir. Bu düşünce tarzı ile annesinin dindarlığı nedeniyle tanışmıştır. Yaşamı boyunca batı stilinden uzak bir tarz benimsemiş olan Gandhi, her konuda sadelikten yana olduğunu her fırsatta dile getirmiştir.
Gandhi'nin hayat ideolojilerini yansıtan en ünlü sözü; "Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin;davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin;alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin;değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…"
Magahtma Gandhi'nin insanlığa öncülük eden ilkeleri ve özellikleri şu şekildedir;
Doğruluk
Hayatını Satyayani doğruluğu bulmaya adayarak kendi İnançlarını "Doğruluk Tanrı’dır" olarak özetlemiştir.
Pasif Direniş
Pasif direniş, herhangi bir eylem ve hareket icra etmeden uygulanan, Hindistan için çok eski ve önemli bir eylem niteliğindedir. Fakat bu düşünceyi siyaset boyutunda ilk uygulayan kişi Gandi’dir.
Et Yemezlik
Annesinin dindar olması sonucu bu ilkeyi benimsemiştir. Daha sonra kendi araştırmaları sonucunda Gandhi'nin hayat felsefesine dönüşmüştür. Ona göre bu beslenme şekli insan vücuduna faydalı ve çok düşük gelir seviyesine sahip olan Hindistan için de ekonomik amaca hizmet ederek kendi felsefesiyle de örtüşmektedir.
Brahmaçarya
Bu ilke Gandhi'nin başına gelen üzücü bir olay sonucu edinilmiştir. Gandhi 16 yaşında iken babası hastalanmış ve yatalak olmuştur. Tüm hastalık sürecinde babasının başında bekleyen ve bakımını üstlenen kendisi olmuştur. Bir gece amcası Gandhi’ye dinlenmesi gerektiğini söylemiş babasının bakımını üstlenmiştir. Odasına geçen Gandhi, üzüntüsüne rağmen bedenine engel olamamış ve karısıyla birlikte olmuştur. Kısa bir süre sonra babasının vefat ettiğini öğrenen Gandi, büyük bir suçluluk ve utanç duymuş ve 36 yaşında cinsellikten vazgeçmiştir. Ona göre Brahmaçarya, "Duyguların düşünce, söz ve eylemde kontrolü" anlamına gelmekte ve sevmeyi öğrenmenin bir çeşit zorunluluğu haline gelmiştir.
Sadelik
Batı tarzı yaşam stili Gandhi'ye göre savurganlık ve gereksiz harcama anlamına gelmektedir. Bu yaşam tarzını bırakarak ve gereksiz harcamalarını keserek sade bir yaşam biçimini benimsemiştir.
İnanç
Hindu olarak doğup öyle yaşamıştır. Yaşamı boyunca tüm dinler hakkında araştırmalar yapmış Budizmi, Hinduizmi İslamiyeti ve Hristiyanlığı incelemiştir. Tüm dinlerin bir amaca hizmet ettiğine ve haklı yönlerine inanmış ancak Hinduizmin ruhunu arındırdığını, kendisini huzura kavuşturduğunu savunmuştur.
Mahatma Gandhi Hakkında Bilinmeyenler
Lider ruhlu ve başarılı bir devlet adamı olmasına karşın kendisini oldukça çekingen ve utangaç olarak tanımlayan Gandhi, okul yaşamı boyunca arkadaşlarından ve okuldan kaçmıştır. Yardımseverliği ile de oldukça ön planda olan bir kişiliktir.
Günün birinde tren rayları arasında kalan ayakkabı tekinin üzerine, diğer ayakkabısını da bulan kişinin işine yaraması için tren raylarının arasına bırakmıştır. Ayrıca ilk öğretmeninin İrlandalı oluşu, Gandhi’nin de İrlanda aksanı ile İngilizce konuşmasına neden olmuştur. Güney Afrika’daki yaşamı sırasında yıllık geliri yaklaşık 15 bin dolar civarındadır.
Başardığını nereden biliyoruz?
Böyle bir hayatı okuyup , yorum yaptığınız ve üzerine düşündüğünüz tek konu bu mu ?
Düz bir mantıkla bakınca ne tur zorlukları basaran , yılmayan biri bunu mu basaramayacak.
Cinselliği kendine yasaklaması gerçekten çok ilginç, daha garip olanı bunu başarması
Sence başarmış mıdır?