Çağdaş Türk Şiirinin gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden biri olan Nazım Hikmet Ran, Türk Edebiyatına çok fazla değerli eser bırakmıştır. Türkiye’de serbest nazımı ilk kullananlardandır. Nazım Hikmet gerek yaptığı sanat, gerek bıraktığı eserler, gerekse hareketli siyasi hayatı nedeniyle Türk insanının hafızalarından hiçbir zaman silinmeyecek isimler arasına girmeyi başarmıştır. Şiir, roman, masal ve oyun gibi birçok türde eserler yazmıştır.
Anadolu’ya geçtiği sıralarda savaşın ve halkın sorunlarına tanık olan Nazım Hikmet, o güne kadar yeterince farkına varamadığı gerçeklerle yüzleşmiştir. Bunun ardından hece ve aruzun ona yetemeyeceğini, farklı bir şiir anlayışına gitmesi gerektiğini anlamıştır.
[renkbox baslik="Orhan Veli Kanık Kimdir? Hayatı ve Eserleri
" link="https://bilgihanem.com/orhan-veli-kanik-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2014/12/orhan-veli-hakkinda-bilgi.png" renk="kahve" yenisekme="evet"][/renkbox]
Bu duygularını ise şu dizelerle dile getirmiştir; "Anadolu'ya geçtim. Millet sıska, Nuh’tan kalma silahı, açlığı ve bitiyle savaşıyordu Yunan ordularına karşı. Milleti ve savaşını keşfettim. Şaştım, korktum, sevdim ve bütün bunları yazmak gerektiğini sezdim. Şiirle yeni şeylerin, şimdiye kadar söylenmemiş şeylerin ifade edilmesi gerektiğini sezdim. Bu işte önce beni yeni öze göre yeni bir şekil bulmak meselesi ilgilendirdi. İşe kafiyeden başladım. Kafiyeleri mısraların sonunda değil de bir sonda bir başta denedim."
Nazım Hikmet Ran Kimdir?
Nazım Hikmet siyasi görüşleri yüzünden defalarca kez tutuklanmış, şiirleri 50’den fazla dile çevrilmiş, “romantik komünist” ve "mavi gözlü dev" diye de adlandırılan, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir. Türk şiirinde onun yeri bambaşkadır. Hemen herkesin mutlaka en sevdiği bir Nazım Hikmet şiiri vardır. Yazdığı dizeler herkesin gönlüne dokunur. Hayatı boyunca çok zorlu yollardan geçmiş olan usta yazar, siyasi görüşü nedeniyle sürekli yargılanmış, hapis yatmış ve hatta ülkesinden sürgün edilmiştir.
Nazım Hikmet Ran’ın Hayatı
Nazım Hikmet Ran 20 Kasım 1901 tarihinde, Selanik’te dünyaya gelmiştir. Ailesi tarafından 17 Ocak 1902 tarihinde nüfusa kaydettirilmiştir. İlk şiiri Feryad-ı Vatan’ı 1913 tarihinde yazmış ve aynı yıl Galatasaray Sultanisi’nde ortaokula, 1917 yılında ise Heybeliada Bahriye Mektebi’ne başlamıştır. Daha sonrasında ise Kurtuluş Savaşı'nda savaşmak için Anadolu’ya gitmiştir.
Aşırıya kaçan halleri tespit edildiği için bahriyeden ayrılmak zorunda kalmıştır. Nazım Hikmet çok iyi bir edebiyat eğitimi almıştır. Aldığı edebiyat eğitimi sayesinde, daha sonra Bolu’ya öğretmen olarak atanmıştır. Öğretmenlik yapmak istemeyen Nazım Hikmet, Batum üzerinden Moskova’ya gitmiş, burada siyasal bilimler ve iktisat okumuştur.
Nazım Hikmet Ran 1930 yıllarında tanışıp evlenmek istediği büyük aşkı Piraye ile 1931 yılında evlenme kararı almış, fakat araya giren tutuklamalar gibi sebepler yüzünden ancak 31 Ocak 1935 yılında evlenebilmişlerdir. Nazım Hikmet’in daha öncesinde Sovyetler Birliği’nde 2 kez evlendiği de bilinmektedir. İlk evliliği bir Türk olan Nüzhet Hanımdır. İkincisi ise bir Rus olan Dr. Lena’dır. İkisi ile de evliliğini sürdürememiş ve çeşitli sebepler yüzünden ayrılarak daha sonra Piraye ile evlenmiştir. Nazım Hikmet Ran’ın Piraye’ye yazdığı birçok eseri vardır.
[renkbox baslik="Yakup Kadri Karaosmanoğlu Kimdir? Hayatı ve Eserleri
" link="https://bilgihanem.com/yakup-kadri-karaosmanoglu-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/11/yakup-kadri-karaosmanoglu-kimdir-hayati-ve-eserleri.jpg" renk="siyah" yenisekme="hayir"][/renkbox]
1924 yılında Moskova’da yayınlanmış olan ilk şiir kitabı 28 Kanunisani’dir. Aynı yıl Türkiye’ye dönmüş ve Aydınlık isimli dergide şiirleri yayınlanmaya başlamıştır. Fakat dergide yayınlanan şiirler yüzünden Nazım Hikmet’e 15 yıl hapis istendiği için yeniden Moskova’ya dönmüştür. 1928 yılında çıkan af ile Türkiye’ye dönüş yapan Nazım Hikmet, Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlamıştır. Bu derginin Nazım Hikmet’in tanınmasında rolü büyüktür.
Nazım Hikmet yine şiirleri yüzünden 10 yıl sonra 1938 yılında 28 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Çankırı, Bursa ve İstanbul cezaevlerinde yatmış, 1950 yılında çıkarılan af ile de ceza süresinin üçte ikisi affedilmiştir. Cezaevindeki son 2 yılına girmek üzere olan Nazım Hikmet, kendisini ziyarete gelen, dayısının kızı Münevver’e aşık olmuştur. Piraye ile boşanan Nazım Hikmet Münevver ile evlenmiştir. 12 yıl boyunca hapis yattıktan sonra öldürüleceğini düşünerek Moskova’ya tekrar dönmüştür.
Bu yüzden Türkiye vatandaşlığından çıkarılmış ve Polonya vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını almıştır. Moskova’da 1963 yılında geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetmiştir. Mezarı Moskova’da bulunmaktadır. Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet, ölümünden 46 yıl sonra 5 Ocak 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarılma işlemi iptal edilmiştir.
Nazım Hikmet Ran’ın Eserleri
Nazım Hikmet denince akıllara önce memleket aşkı gelir. Ardından da aşık olduğu kadınlara yazdığı kitaplar. Ülkesine bu denli tutkuyla bağlı olan birinin, memleketinden sürgün edilmesini şiirlerine döken Nazım'ın aşk şiirleri de bir o kadar ses getirmiştir. Özellikle Piraye'ye Mektuplar kitabı, unutulmaz eserler arasında yer almaktadır. Nazım Hikmet'in kaleme aldığı eserleri ölümünden önce ve sonra yayınlananlar olarak iki grupta listeledik.
Ölmeden Önce Yayınlanan Eserleri
- Dağların Havası, 1925
- Güneşi İçenlerin Türküsü, 1928
- 835 Satır, 1929
- Jokond ile Si-Ya-u, 1929
- Varan 3, 1930
- 1+1=1, 1930
- Sesini Kaybeden Şehir, 1932
- Gece Gelen Telgraf, 1932
- Benerci Kendini Niçin Öldürdü? 1932
- Bir Ölü Evi, 1932
- Kafatası, 1932
- Orman Cücelerinin Sergüzeşti, 1932
- Unutulan Adam, 1934
- Portreler, 1935
- TarantaBabu’ya Mektuplar, 1935
- Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı, 1936
- İt Ürür Kervan Yürür, 1936
- Milli Gurur, 1936
- Sovyet Demokrasisi, 1936
- Alman Faşizmi ve Irkçılığı, 1936
- Kurtuluş Savaşı Destanı, 1937
- Yeşil Elmalar, 1938
- La Fontaine’den Masallar, 1949
Ölümünden Sonra Yayınlanan Eserleri
- Saat 21 – 22 Şiirleri, 1965
- Enayi, 1965
- Ferhad ile Şirin, 1965
- İnek, 1965
- İstasyon, 1965
- Kan Konuşmaz, 1965
- Yolcu, 1965
- Yaşamak Hakkı, 1966
- Bu Bir Rüyadır, 1966
- Henüz Vakit Varken Gülüm, 2008
- Öteki Defter, 2008
- Büyük İnsanlık, 2011
- Piraye’ye Mektuplar 1, 1998
- Piraye’ye Mektuplar 2, 1998
- Sanat ve Edebiyat Üstüne, 1998
- Bizim Radyoda Nazım Hikmet, 2002
- Yatar Bursa Kalesinde, 1991
- Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil, 1992
- Çankırı’dan Piraye’ye Mektuplar, 2010
- Bütün Şiirleri, 2007
Kusdurmeyin insanlari hayata
Sonra nerede yalnizlik varsa onu istiyorlar…
Nazım Hikmet’in şiirleri beni benden alıyor. Büyüksün üstad…
Nazım Hikmet diyince aklıma şiir geliyor, memleket, aşk, özgürlük, adalet için savaşmak geliyor.