Nene Hatun, 93 Harbindeki Erzurum savunmasının efsaneleşmiş ismidir. Türk kadınının gerektiğinde hangi güçlüklerin üstesinden gelebileceğinin canlı emsali olarak tarihe adını altın harflerle yazdıran Nene Hatun, Rus ordusuna karşı Aziziye Savunması’nda kendi isteğiyle görev almış ve Rusların bozguna uğramasında büyük rol oynamıştır.
20 yaşında olan ve bebeklik çağındaki iki çocuğunu yatağında bırakarak bu mücadeleye katılan Nene Hatun, ölmeden 3 ay önce 1955 yılında yılın annesi seçilmeye hak kazanmıştır. Nene Hatun bu mücadelesinde sadece dışarıdan gelen Rus ordusuna karşı değil; aynı zamanda Osmanlı Vatandaşı olan içimizdeki Ermeni çetelere karşı da müthiş bir kahramanlık örneği göstermiştir.
[renkbox baslik="Halide Edip Adıvar Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/halide-edip-adivar-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/11/halide-edip-adivar-kisaca-hayati-960x560.png" renk="siyah" yenisekme="evet"][/renkbox]
Vatanını savunmak adına gözünü kırpmadan yatağında yalnız bıraktığı çocuklarına bu güzelim ülkeyi miras bırakan Nene Hatun, Anadolu kadınının gerektiğinde ne tür fedakarlıkta bulunacağını dünya aleme göstermiştir. Bu makalemizde, Anadolu’nun gururu olan Nene Hatun’un yaşam öyküsünü sizlere sunacağız.
Nene Hatun Kimdir?
Nene Hatun Türk tarihine adını altın harflerle yazdırmış, vatanımızın geleceği için çocuklarını bırakarak en ön saflarda Rus ordusuna karşı savaşmış lider Türk kadınıdır. Henüz 20'li yaşlarda olmasına karşın, büyük mücadeleye katılmış hem Rus ordusuna hem de içimizdeki Ermeni çetelerine karşı mücadele vermiştir. Nene Hatun mücadele verdikten sonra kendisini ziyaret eden NATO'da görevli olan Amerikan subayının sorusuna şu sözleri ile cevap vermiştir: "O zaman vazifemi yapmıştım. Bugün de ilerlemiş yaşıma rağmen aynı hizmeti, daha mükemmeliyle yapacak güç ve heyecana sahibim".
Nene Hatun’un Hayatı
Nene Hatun, 1857 yılında Erzurum’da dünyaya gelmiştir. Babası Hüseyin Bey, annesi Zeliha Hanım’dır. Henüz çok genç yaşta, kendi köyündeki Mehmet Efendi ile evlenmiştir. Pasinler'i işgal eden Rus ordusunun daha da içerilere gireceğinin anlaşılması üzerine, Pasinler üzerinden Erzurum’a gelerek buraya yerleşmişlerdir. Osmanlı topraklarını işgal etmeye devam eden Rus ordusunun Deveboynu savaşlarında Erzurum’un kenar mahallelerindeki tabyaları ele geçirmesi olayın vehametini iyice artırmıştır.
1877 yılında Nene Hatun henüz 20 yaşındayken, Rus ordusunun Aziziye Tabyası’nı da ele geçirmesi bardağı taşıran son damla olmuştur. Aziziye Tabyası’nı ele geçirdikten sonra buradaki askerlerimizi şehit eden Rus ordusu hiçbir güçlükle karşılaşmadan şehir merkezine doğru gelmeye başlamışken olaydan yaralı kurtulan bir Türk askeri gizlice şehir merkezine ulaşıp olayı haber vermiştir. Sabah ezanı vaktinde işgal haberinin minarelerden ilan edilmesinden sonra, Aziziye Tabyası’nı geri almak için Erzurum halkı ayaklanarak Ruslar'a karşı vatanını savunmaya hazırlanmıştır. Silahı olanlar silahlarıyla, olmayanlar ise kazma kürek ne varsa toplamaya başlamış Ruslar'a karşı harekete geçmişlerdir.
Nene Hatun da Aziziye Tabyası’nı geri almak için harekete geçen halkın arasına katılmıştır. Bu mücadeleye giderken vatan uğruna 2 bebeğini yatağında yalnız bırakmaktan çekinmemiştir. Çünkü vatan işgal edilirse o iki çocuğunun da geleceğinin olmayacağını görmüştür.
Ruslara karşı verdiği mücadelede eşi benzeri zor bir işe girişen Nene Hatun, Rus ordusuna karşı vatan savunmasının sembol ismi haline gelmiştir. Ölüme gittiklerini bile bile Aziziye Tabyası’na doğru ilerleyen Erzurum halkına, tabyaya yerleşmiş Rus ordusu tarafından yaylım ateşi açıldı. O anda şehadete kavuşan ön sıradaki vatandaşları gören halk, geri çekilmek yerine daha da büyük hırsla Ruslara karşı ilerlemeye devam etmiştir. Erzurum halkının demir kapıları da kırarak Aziziye Tabyası’na girmesinden sonra göğüs göğse bir mücadele başlamış, yaklaşık yarım saat içinde 2300 civarı Rus askeri öldürülmüş tabya Türkler tarafından geri alınmıştır. Türkler ise yaklaşık 1000 şehit vermiştir.
Tabyanın geri alınmasından sonra yaralıların tedavisine başlanmış, Nene Hatun evine dönmeyi reddederek oradaki yaralılarla ilgilenmiş, gerek savaş sırasında gerek sonrasında gösterdiği fedakarlıklarla Erzurum halkının kalbinde yer etmeyi başarmıştır. Nene Hatun’un 4’ü erkek 2’si kız olmak üzere toplamda 6 çocuğu olmuştur. İsimleri; Yusuf, Nazım, Abdurrahman, Musa, Asime ve Nevriye’dir. Maalesef 2 erkek çocuğu 1. Dünya Savaşı sırasında şehit olmuştur.
Nene Hatun'un Türkiye Tarafından Tanınması
Aslında Nene Hatun, Osmanlı Dönemi’ndeki 93 Harbi’nde Erzurum Savaşı’nda üstün bir başarı göstermesine rağmen 1937 yılına kadar yeterince tanınmamıştı. Nene Hatun’u Türkiye’ye tanıtan kişi Cumhuriyet gazetesinden İsmail Habib Sevük olmuştur. 1937 yılında Erzurum’a giderek Nene Hatun ve diğer 93 Harbi kahramanlarıyla röportaj yapan İsmail Habib Sevük’ün yazıları, o dönem gündeme oturmuş, Nene Hatun’un özverili mücadelesi her kesimden insanımızın ilgisini çekmiştir. Bu olaydan yaklaşık 6 yıl sonra maddi sıkıntıya düşen Nene Hatun, dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye mektup yazarak yardım talebinde bulunmuş, bunun üzerine cumhurbaşkanlığı tarafından kendisine ömrünün geri kalanını rahatça geçirebilmesi amacıyla yardımlar yapılmıştır.
[renkbox baslik="Afife Jale Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/afife-jale-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/10/afife-jale-kimdir-hayati-ve-eserleri-960x560.jpg" renk="gri" yenisekme="hayir"][/renkbox]
1952 yılında Aziziye Tabyası’nın yeniden onarılarak eski haline dönüştürülmesi gündeme gelince tekrar Nene Hatun’un yardımına başvurulmuştur. Dönemin 9. Kolordu Komutanı Refik Koraltan, 3. Ordu Komutanı Nurettin Baransel ile Erzurum Valisi ve Belediye Başkanları Nene Hatun’a sahip çıkmış ve onun bilgilerine başvurmuştur. Aynı yılın 30 Ağustos Kutlamaları sırasında Nene Hatun’a "3. Ordu’nun Annesi" ünvanı layık görülmüştür.
Türk Kadınlar Girişimi’nin uzun uğraşları sonucu Türkiye’de ilk defa 1955 yılında kutlanan Anneler Günü’nde, Nene Hatun "Yılın Anası" ödülüne layık görülmüştür. Maalesef aynı yıl zatürre hastalığına yakalanan Nene Hatun, Erzurum’daki Numune Hastanesi’ne kaldırılmış, burada tedavisi sürerken 22 Mayıs 1955 günü, 98 yaşındayken hayata gözlerini yummuştur. Bugün ülkemizin birçok şehrinde pek çok okula Nene Hatun adı verilmiştir.
Nene Hatun'un Hayatı Hakkında Yapılan Filmler ve Yazılan Eserler
Nene Hatun’un hayatı, başrollerini Türkan Şoray ile Kadir İnanır’ın oynadığı “Gazi Kadın” adlı filmde beyaz perdeye aktarılmıştır. Bu film 1973 yılında yapılmıştır. Aynı zamanda 2010 yılında “Nene Hatun” adında bir film, izleyicilerin beğenisine sunulmuştur. Avni Kütükoğlu tarafından yönetilen filmde Nene Hatun’u Açelya Elmas canlandırmıştır.
1911 yılında Erzurum Valiliği yapan Mehmet Emin Yurdakul, sahip olduğu gazetede Nene Hatun’un hayatını ve mücadelesini konu alan makaleler yayınlamıştır. 1937’de Nene Hatun ile yapılan röportaj Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış, asıl bu röportajdan sonra Nene Hatun hem Türkiye hem de dünya tarafından tanınmıştır.
Generel Ali Fuat Cebesoy ise 1956 yılında yayınladığı “Moskova Hatıraları” adı eserinde Nene Hatun’a büyük yer ayırmıştır. Ayrıca yazar Talat Uzunyaylalı, 2006 yılında yazdığı “Efsane Kadın Nene Hatun” adlı romanında Nene Hatun’un hayatını okuyucularına aktarmıştır.
Helal olsun bir bayburtlu olarak nene hatuna saygılar dilerim 2 tane bebegini bırakıp savasmaya gidip çoçuklarının geleceği için savasıp sehrin ve ülkenin nene hatunu olması kadar gurur verici birşey yoktur mekanın cennet olsun nene Hatun …
Vatan için çocuğunu yatağında bırakan ana gibi ana nene hatun. Yerini kimse dolduramaz helal olsun cesur yürekli kadın!
Böyle kahraman insanların hayatlarını daha çok görmek isteriz sayfanızda. Çocuklarımıza okutalım ki tarihimiz kimlere tanık oldu gururla anlatalım.
NENE HATUN Salâlar verildi minarelerden,
Ahali toplandı duyulan yerden,
Yaşlı, genç,çol-çocuk en öndeydin sen
İş başa düşmüştü… koş Nene Hatun…
Yanında Dadaşlar, baş Nene Hatun..
Yavrusu sırtında, dilinde dua
Göz kırpmadan baktı çakan namluya
Moskofun gördüğü olmamış rüya
Gözlerin buğulu yaş Nene Hatun…
İş başa düşmüştü…koş Nene Hatun…
Topdağı’nda destan şanla yazıldı,
Şahadet yolunda canla yazıldı
Bu vatan uğruna kanla yazıldı
Silah balta,bıcak taş Nene Hatun
İş başa düşmüştü…koş Nene Hatun…
gürsoy solmaz