Hepimizin bildiği gibi kanser insanoğlunun başına gelmiş en tehlikeli ve ölümcül hastalık türlerinden biridir. Erken teşhis ve yerinde tedavi ile çoğu zaman bu hastalığın üstesinden gelinse de, hastalığa yenik düşen kişi sayısı azımsanmayacak derecededir. İnsanların yakalandığı kanserler arasında ise en çabuk yayılan tür olarak bilinen pankreas kanseri genellikle 45 yaş ve üzeri kişilerde görülmektedir.
Yapılan araştırmalar daha çok alkol alan, aşırı kilolu, obez ve diabet (şeker) hastası insanlarda daha sık rastlandığını göstermiştir. Öncelikle pankreas adı verilen organın ne olduğu, vücudumuzun hangi bölgesinde yer aldığı hakkında bilgi verelim. İlk olarak pankreasın sindirim sisteminizin bir parçası olduğunu bilmeniz gerekir.
[renkbox baslik="Cilt (Deri) Kanseri Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi" link="https://bilgihanem.com/cilt-deri-kanseri-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/01/cilt-deri-kanseri-nedir-nedenleri-belirtileri-korunma-yollari-ve-tedavisi-nasildir.jpg" renk="yesil" yenisekme="evet"][/renkbox]
Boyutu yaklaşık 15-16 cm olan bu organ karının en arka bölümüne yerleşmiş; mide, kalın bağırsak ve onikiparmak bağırsağı ile sarılmış vaziyettedir. Midenin alt kısmında yer alan bu yaşamsal organ üç bölümden oluşmuştur. Geniş olan kısmına baş, ince olan kısmına kuyruk denilirken; ortada kalan bölüm ise gövde adını almıştır.
Pankreas Kanseri Nedir?
Şimdi de, yukarıda genel hatlarıyla bahsettiğimiz sindirim sistemi organı olan pankreasın görevlerini anlatarak, vücudumuz için ne kadar önemli olduğunu kavramaya çalışalım. Pankreasın vücutta temel olarak 2 önemli görevi vardır. Bunlardan birincisi pankreatik özsuyu üreterek alınan besinlerin sindirilmesini sağlamak; diğeri ise kan şekerinin dengede tutulması amacıyla insülin ve bazı gerekli hormonların üretilmesini sağlamaktır.
Pankreatik özsuyu üreten kısmı ekzokrin pankreas adını alırken, insülin ve diğer hormonların üretildiği kısım endokrin pankreastır. Pankreas kanseri, organın her bölümünde gelişebileceği için, ekzokrin ve endokrin pankreasın her ikisinde de görülebilir. Ancak farklı yerlerde meydana gelen kanser, farklı şekilde gelişir ve belirtileri de farklılık arz eder.
Vücudumuz için yaşamsal öneme sahip olan pankreastaki hücrelerin mutasyona uğraması ile de pankreas kanseri ortaya çıkmaktadır. Dünyanın en ölümcül dördüncü kanser türü olarak bilinen pankreas kanseri daha çok 45 yaş üstü insanlarda görülmektedir. Daha erken yaşlarda pek rastlanmamıştır. Kansere yakalananların %80'inin ise 60 ve 80 yaş civarında olduğu anlaşılmıştır.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi pankreas kanserinde de erken teşhis çok önemlidir. Ancak en hızlı yayılan ve en ölümcül kanser türlerinden olan pankreas kanserinde, kanser hücreleri metastaz yapmadan yani lenflere sıçramadan tedaviye başlansa bile hastanın en fazla 5 yıl hayatta kalabilmesi sağlanmıştır.
Pankreas Kanserinin Türleri Nelerdir?
Endokrin ve ekzokrin olmak üzere iki tür pankreas kanseri bulunmaktadır. Pankreas kanallarındaki hücrelerde başlayan ekzokrin tür, daha sık görülmektedir.
Ekzokrin Pankreas Kanseri
En yaygın görülen pankreas kanseri olan ekzokrin türü, pankreas kanallarındaki hücrelerde başlar. Bu kanallar ise pankreatik özsuyunu ana pankreas kanalına ve duedonuma taşıyan tüplerdir. Eğer burada oluşan tümör alınabilecek durumdaysa ameliyat edilebilir. Bu şekilde uygulanan tedavi yöntemiyle hastalığın ilerleme hızının yavaşlatıldığı ve hastaların hayatta kalma sürelerinin en az 6 ay daha uzatıldığı ispatlanmıştır. Bazı hastalarda ameliyat mümkün olmadığından kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Endokrin Pankreas Kanseri
Bu tür, ekzokrin kansere göre daha az görülmektedir. Endokrin pankreası, nöroendokrin tümörleri kanseri olarak da adlandırmak mümkündür. İnsülin ve benzeri hormonların üretildiği bu kısımda vücudumuz için çok önemli görevleri olan hormonların üretimi sağlanmaktadır. Buralarda meydana gelen tümörler de üretim yerlerine göre isim almaktadır;
Gastrinoma; Gastrin üreten hormonlarda görülür.
Somatostatinoma; Somatostatin üreten hücrelerde görülür.
İnsülinoma; İnsülin üreten hücrelerde görülür.
VIPoma; Vazoaktif intestinal peptid (VIP) üreten hücrelerde görülür.
Glukagonoma; Glukagon üreten hücrelerde görülür.
Pankreas Kanserinin Nedenleri (Sebepleri) Nelerdir?
Pankreas kanseriyle ilgili kaydedilen her 10 vakanın 8'inde, hastaların aşırı sigara ve alkol alışkanlığının olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra diabet hastası olan, beslenme programında yoğun bir şekilde yağ ve şeker kullanan kilolu insanlarda da pankreas kanseri çok görülmektedir.
Uzmanlarca kesinliği tam olarak kabul edilmese de; erkek cinsiyet, ileri yaş ve daha önceden kolon kanseri benzeri bir hastalığın geçirilmiş olması da pankreas kanserinin nedenleri arasında kabul edilmektedir. Çok küçük bir oran olsa da ailede daha önce bu hastalığa yakalanmış biri varsa, siz de risk grubundan sayılıyorsunuz.
Pankreas kanseriyle ilgili Amerika'da yapılmış bir araştırma sonuçları gösteriyor ki; her 1000 kadından 0,105'i, her 1000 erkekten ise 0,133'ü pankreas kanserine yakalanmaktadır.
Yine aynı araştırmaya göre hastalığa yakalananların ölüm oranları kıyaslandığında erkeklerde bu oranın daha fazla olduğu göze çarpmaktadır. Sözün özü sigara içen, alkol alan, dengesiz beslenip aşırı kilolu olan 45 yaş üstü tüm erkekler pankreas kanserine yakalanma konusunda ilk risk grubu içerisindedir.
Pankreas Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Uzmanlar pankreas kanserinin diğer kanser türlerinde olduğu gibi hemen belirti vermesinin ve erken teşhis konmasının pek mümkün olmadığını söylemektedir. Örneğin meme kanserinde olduğu gibi dıştan bir sertlik hissedemezsiniz ya da prostat kanserinde olduğu gibi sık idrara çıkma o bölgede ağrı gibi belirtiler bu kanser türünde olmamaktadır.
Ancak eğer oluşan tümör büyükse ağr çok şiddetli bir şekilde kendini belli edebilmektedir. Hastalık her ne kadar kendini kesin belirtilerle göstermese de, sağlığınızda ve vücudunuzda bir takım şeylerin yolunda gitmediğini gösteren sinyaller veriyor.
Pankreas kanserinin ilk belirtileri arasında; bulantı-kusma, iştah kaybı, karın ağrısı, sırt ağrısı, kilo kaybı, sindirimde güçlük, sarılık, dışkının renginde solukluk, aniden ortaya çıkan şeker hastalığı, depresyon benzeri içe kapanıklık ve psikolojik sorunların varlığını sayabiliriz. Bu belirtilerden ilk ortaya çıkanları ise sarılık, idrarın çay renginde olması ve dışkının "cam macunu" diye tanımlanan açık bir renk almasıdır.
Pankreas Kanserinden Korunma Yolları Nelerdir?
Bilgihanem okurları için daha önce yayınladığımız kanser yazılarında da olduğu gibi, pankreas kanserini önlemek için öncelikle ona sebep olan etkenlerden uzak durulması gerekmektedir. Bunlardan en önemli ve öncelikli olan ise sigarayı ve alkolü bırakmak olmalıdır.
Bunun yanında egzersiz ve spor yapmayan bir beden her türlü hastalığın oluşması için uygundur. Hiç olmazsa günde yarım saat, hafif ritimde yürüyüş yapmalısınız. Pankreas kanserine yakalanmamak için yapılması gereken belli başlı şeyler ise şunlardır; çok aşırı yağlı, şekerli, raf ömrü dolmuş gıdalardan uzak durulmalı, toksik değeri yüksek su içilmemeli, aşırı kırmızı et tüketilmemelidir.
[renkbox baslik="Lösemi (Kan Kanseri) Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi" link="https://bilgihanem.com/losemi-kan-kanseri-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/02/losemi-hakkinda-genel-bilgi.jpg" renk="kirmizi" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Bunların yanında mevsiminde taze sebze ve meyveyi bol bol tüketmelisiniz. Pankreas kanserinden korunma konusunda yapılan araştırmalar elmanın büyük ölçüde faydası olduğunu göstermiştir. Aynı şekilde domates ve brokolinin de hücreleri yenilediği ve kansere yakalanma riskini azalttığı görülmüştür. (Brokolinin diğer faydaları için tıklayınız.)
Pankreas Kanserinde Teşhis Yöntemleri Nelerdir?
Tüm hastalık türlerinde tedaviden tam sonuç alınabilmesi için erken teşhis en önemli kısımdır. Erken tanı için de farklı alternatif yolları mevcuttur. Erken teşhisin en az tedavi kadar önemli bir yeri olduğundan, bu yöntemleri ayrı bir başlık altında incelemek istedik.
- Batın Ultrasonografisi; Pankreas kanserinin erken teşhisinde ilk aşamadır. Ultrasonda çıkan sonuçlar doktorunuzu daha ileri düzeydeki bir araştırmaya yönlendirecektir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT); Pankreasın daha ince kesitler halinde, ayrıntılı bir şekilde incelenmesini sağlar. Kanserden şüphe duyulması halinde mutlaka yapılması gereken bir teşhis metodudur.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI); Bilgisayarlı tomografiye benzer ancak radyasyon içermemektedir. Bu da daha çok tercih edilen bir yöntem olmasını sağlamıştır.
- Endoscopic Retrograde Cholangiopancreatography (ERCP); Pankreas kanalına endoskopik yöntemlerle girilip, kontrast bir madde verilmesi ve görüntülenmesi esasına dayanır.
- Biyopsi; Biyopsi tümörden doku örneği alınması demektir. Alınan kesit laboratuvarlarda incelenir ve tedavinin rotasını belirler.
- Kan Testleri; Tüm kanser türlerinde ve hastalıkların teşhisinde, kan testleri büyük ölçüde fikir vermektedir. Çünkü vücutta üretilen hormonların veya hücrelerin sıra dışı seyri, kan hücrelerine anında yansımaktadır.
Pankreas Kanserinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Sürekli tekrarladığımız erken teşhis hayat kurtarır sözü burada da karşımıza çıkıyor. Çünkü tedavinin şeklini ve seyrini yine bu teşhis belirliyor. Hastalığın geldiği seviyeye ve hastanın durumuna göre uygun tedavi yöntemi seçiliyor. Gelelim pankreas kanserinin tedavisi için kullanılan yöntemlere;
- Cerrahi Tedavi; Öncelikle bilinmelidir ki, ileri evrelerdeki tümörlerde cerrahi tedavi uygulamak mümkün değildir. Daha önce yapılan araştırmalar sonucunda, eğer tümörün ameliyatla yani cerrahi müdahale ile çıkarılması mümkünse "whipple ameliyatı" adı verilen bir yöntem uygulanır. Bu yöntemle pankreasın tümör oluşan kısmı, eğer sıçradıysa safra kanalı, onikiparmak bağırsağının bir kısmı da çıkarılabilmektedir. Ancak pankreas kanserinde cerrahi yöntem pek tercih edilmez. Çünkü dünya geneline bakıldığında, ameliyat esnasında yaşanan zorluklar, sonrasında ortaya çıkan komplikasyonlar ve ölüm oranı bu tedavi yöntemini tercih edilmekten uzaklaştırmıştır.
- Radyoterapi; Radyasyon ile tümör hücrelerinin küçültülmesi veya tamamen öldürülmesi esasına dayanan bir yöntemdir. Vücut dışından da uygulanabilen bu yöntem sadece tedavi alandaki hücreleri etkilemektedir. Cerrahi işlem sonrasında, hastalığın yenilememesi için radyoterapinin uygulandığı görülmüştür.
- Kemoterapi; İlaçla yapılan tedavi şeklidir. Cerrahi yöntem uygulanamayan hastalarda en çok kemoterapi tercih edilmektedir. Amaç ilaçlarla kanser hücrelerinin çoğalmasını durdurmaktır. Ancak oldukça ağır bir tedavi ve meşakkatli bir yoldur.
- Biyolojik Tedavi; Bu bölümün içerisine biyoterapi ve immünoterapi girmektedir. İmmünoterapide vücudun bağışıklık sistemi onarılarak, hastalıkla mücadele etmesi sağlanır. Biyoterapide ise, normal bir hücrenin kanser hücresine dönüşmesi durdurularak, hastalığın yayılması engellenir.