Radyonun İcadı: Radyo Nedir? Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu?

Radyonun İcadı: Radyo Nedir? Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu?

Televizyon gibi hala hayatımızda kendine yer bulan icatlardan birisi de radyodur. Nadiren de olsa arabalarımızda dinlediğimiz bu haberleşme aracı, bugün başkalaşmış haliyle kullanılmaktadır. İcat edilmesi ise oldukça tartışmalı bir sürece işaret etmektedir. Şimdi bu sürecin detaylarına göz atalım:

Erkan Karaca

Nostaljik haberleşme araçlarından biri haline gelen radyo, uzun yıllar boyunca evimizin başköşesinde kendine yer bulmuştur. Elektromanyetik dalgaları sese dönüştüren bu araç, çağın en önemli buluşlarından birisi olmayı başarmıştır. Hatta televizyondan önce insanların haber almalarını sağlayan bir araç olmuştur.

Mucidi İtalyan Guglielmo Marconi ismiyle bilinmektedir. Buna karşın Nicola Tesla’dan Heinrich Rudolf Hertz’e kadar birçok isim, bu aracın geliştirilmesine katkıda bulunmuştur. İlk isim Marconi olsa bile diğer mucitler de radyonun icadında önemli gelişmelere imza atmışlardır. Bu nedenle farklı kaynaklarda ilk keşfi yapan kişinin isminin farklı olduğunu görebilirsiniz.

[renkbox baslik="Thomas Edison Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/thomas-edison-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/11/thomas-edison-kimdir-hayati-ve-icatlari.jpg" renk="siyah" yenisekme="evet"][/renkbox]

Radyolar ilk halleriyle olmasa da gelişmiş şekilleriyle; halkın emniyetinin sağlanmasında, endüstriyel üretimde, işletmelerde, tarımcılıkta, nakliyatta, denizaşırı haberleşmede kullanılmaktadır. Önemli keşiflerle birlikte gelişimi sağlanan bu aracın her mucidi ona önemli bir özellik katmıştır. Dolayısıyla hala önemsenen bir araç olarak görülmeye devam edilmektedir.

Radyo Nedir?

Radyo, elektromanyetik radyo dalgalarını sese çeviren, elektronik bir alettir. Radyonun bulunmasında etkili olan birçok kişi olsa da, ilk olarak radyoyu insan hayatına Marconi sokmuştur. Bu noktada radyo sisteminin vazgeçilmez ögelerinden biri olan diyodun Edison tarafından keşfedilmiş olması, radyonun icadında bu ismin de geçmesine neden olmaktadır.

Amerika'da ilk radyo yayınlarının 1921 yılında başlamasının ardından birçok dünya ülkesi de radyo yayınları yapmaya başlamıştır. Radyodan sesin iletilmesi için anten, verici ve sesin iletileceği bir ortama ihtiyaç vardır.

Radyo Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu?

Telefon ve televizyonun icadından önce önemli bir yere sahip olan radyo, kullanım alanı oldukça geniş bir araçtır. Yardımcısı ile gerçekleştirdiği bir deney sonucunda başarılı olan ve bir deniz kıyısında radyo dalgaları ile ses göndermeyi başaran Marconi, 1898 yılında radyonun keşfine ulaşmıştır.

Buluşu olan radyonun patentini aldıktan sonra pek çok kişi benzer buluşlar ortaya koymuştur. Telsiz telgraf niteliği taşıyan radyo, uzun yıllardır endüstriyel alandan, ticarete kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Modern radyo iletişimini bulan ve radyo icadının babası olarak Guglielmo Marconi gösterilmektedir.

Bu noktada başka insanların da desteği alınarak geliştirilen radyo, televizyonun icadından önce, insanlar için oldukça değerli bir yere sahipti. Geçmişi çok uzak olmayan radyo icadı, insanlığın kablosuz ve telsiz bir şekilde sesini karşı tarafa iletmesini sağlamaktadır. Günümüzün önemli bir kitle iletişim aracı olması çeşitli frekansların oluşturulmasını sağlamıştır.

Radyoyu bulmasından dolayı Marconi, 1909 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür. Elektrik ve bilim konularına ayrı bir ilgi duyan Marconi, gençlik yıllarından itibaren çeşitli çalışmaları ile önemli buluşlar ortaya çıkarmıştır.

Diğer isimlerin keşfe olan katkısı nedeniyle adı geçen tüm bilim adamları ve mucitler radyo teknolojisinin atası olarak kabul edilmektedir. Bu isimlerden birisi olan Sir Oliver Lodge, radyo sinyalini tutarlı bir şekilde gönderip alabilen, icadı mükemmelleştiren bir cihaz yapmıştır.

Radyonun tarihine geçen kişi ise Heinrich Rudolf Hertz’tir. Radyo ile ilgili çalışmalar yapan Hertz, elektromanyetik dalgaların varlığını kanıtlamıştır. Bu ispatı ile radyo sinyalleri ileten ve alan sistemlerin oluşturulmasını sağlamıştır. Hertz’in radyonun gelişimine olan önemli katkısı nedeniyle ismi, radyo frekanslarını ölçmek için kullanılan metrik sistem olan radyo dalgalarında bir birim olarak kalmıştır.

İngiliz bilim adamı James Clerk Maxmell ise 1865 yılında elektronik olarak üretilen radyo dalgalarının yayılma teorisini kurmuştur. Hertz ise Maxmell’in teorisini pratik olarak gerçekleştirerek konuya öncülük etmiştir.

Nikola Tesla ise 1898 yılında Madison Square Garden’da yapılan bir sergide, bir tekneyi uzaktan kontrol etmek için radyo sinyalleri teknolojisini kullanmıştır. Rus bilim adamı Alexander Stepanovich Popov ise radyo teknolojisini Rus bilim camiasına hitaben yaptığı bir gösteride kullanmıştır.

Popov, yıldırım dedektörünü radyo alıcısına çevirmiştir ve günümüzde bu gösterinin anılması için 7 Mayıs gününde Rusya’da Radyo Günü kutlanmaktadır. Tüm bu isimler radyonun mucidi olarak görülse de Guglielmo Marconi ismi kabul görmüştür.

Radyonun kitlesel bir nitelik kazanması, 1920’li yıllarda gerçekleşirken, 1930’lar ve 1940’lar arasında gündelik hayatın parçası olarak altın çağını yaşadı. Bu tarihten sonra da televizyonlar hayatımıza girmeye başladı.

Radyo Nasıl İcat Edildi?

Radyo Nasıl İcat Edildi?Radyonun keşfi, ilk olarak Guglielmo Marconi tarafından bir gemide gerçekleşmiştir. Marconi, gemi ile kıyıda bulunan hizmetçisine kablosuz telgraf aracılığıyla 3 tane S harfi göndermiştir. Marconi gönderimi yaptığı zaman, yeryüzünde ilk defa radyo dalgaları yayıldı ve bu üç harf dünyayı dolaşarak hizmetçisi Mignani’ye ulaştı. Mignani ise sesi duyduğu zaman silahıyla ateş etti ve bu şekilde ilk radyo denemesi gerçekleşmiş oldu.

Marconi, 1898 yılında ilk radyoyu resmen icat etmiş oldu. İlk kullanım amacı ise gemiden sahil ile iletişim kurmaktı. Temellerini ise Bologna yakınlarındaki evinin tavan arasında yaptığı denemelerle atılmıştı.

Havadan mesaj göndermek için radyo dalgalarından yararlanma düşüncesine odaklanan Marconi, uzak yerler arasında telsiz iletişimi mümkün kıldı. Marconi’nin kullandığı verici ise Heinrich Rudolf Hertz tarafından geliştirilmiş bir elektrik kıvılcımı jeneratörüdür.

Bu jeneratörün yaydığı radyo dalgaları da Fransız Edouard Branly’nin icat ettiği bir alıcı tarafından yakalanmaktadır. Dalgaları yakalayan alıcı daha sonra radyo dalgalarını bir elektrik akımını dönüştürmektedir.

Marconi, 1894 yılında oda içinde gönderilen radyo sinyalleriyle çalışan bir elektrik zil yapmıştır. Sekiz yıl içinde Atlas okyanusu üstünden 4800 kilometreyi aşan radyo mesajları göndermeyi başarmıştır. Aslına bakıldığında ise Marconi, radyonun tek başına mucidi değildir. Çünkü diğer isimlerin icatları olmasaydı, Marconi de bu sesleri iletemeyecekti.

Marconi 1890’ların ortalarında İngiltere’ye göç ederek burada bir şirket kurmuştur. Daha sonra 1899 yılında Amerika’da başka bir şirket daha kurmuştur. 1901 yılında da ilk transatlantik sinyali, İngiltere’den Amerika’ya yollamıştır.

Marconi’nin çalışmaları, İngiliz Deniz Kuvvetleri’nin dikkatini çekmiş ve gemiden gemiye, gemiden karaya iletişimde kullanmak istemişlerdir. Telsiz haberleşmesinin insanların dikkatini çekmesi ise 1912 yılında gerçekleşen Titanik faciasının ardından yapılan kurtarma operasyonu ile gerçekleşmiştir.

Radyonun bugün bildiğimiz haliyle bir araca dönüşmesi için sesin aktarılabilmesinin olanaklı kılınması gerekmektedir. Bu kapsamda, öne çıkan isim ise Reginald Fessenden’dir. Bu mucit, sesin iletimi ile ilgili ilk deneylerini Amerikan Meteoroloji Bürosu için çalışırken gerçekleştirmiştir.

Fessenden’in amacı, hava raporlarının aktarılabilmesidir. 1906’da Massachusetts’ten ilk defa ses ve müzik yayını gerçekleştirmiştir. İletimi ise Batı Hint Adaları’na kadar ulaştırabilmiştir. Fessenden bu teknolojiyi ilk olarak United Fruit Company isimli şirkete satmıştır. Deniz donanmaları ve ticari gemi şirketleri de ilk ilgi gösterenler arasında olmuştur.

Lee de Forest ise Audion adı verilen vakum tüp amplifikatörünü ve radyo sinyallerinin aktarılmasında kullanılan amplitude modulation (AM) tekniğini bulmuştur. 1908 yılında Eiffel Kulesi’nden halka yayın yapan, 1910 yılında da New York’tan canlı opera yayını gerçekleştiren kişi de kendisi olmuştur. Bu yayın ise tenör Enrico Caruso’nun Metropolitan Opera Salonu’nda verdiği bir konserdi. Bundan sonra radyonun eğlence sektöründe kullanılabileceği düşünülmeye başlandı.

1906 yılından Amerika’da amatör radyoculuk patlaması yaşanmıştır. Radyo meraklıları küçük verici setlerini kurmuş ve yerel yayın yapmaya başlamıştır. Morse alfabesi kullanılarak hava raporları veya nadiren de müzik yayını aktarılmıştır.

1913 yılından itibaren Amerika’da 322 lisanslı amatör radyo operatörü kurulmuş ve bu sayının 1917 yılında 14 bine yaklaştığı bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı ile radyonun kitlesel gelişimi kesintiye uğrarken, teknik gelişimi devam etmiştir. İngiltere’de savaş sonrasında Post Office amatör radyoculara lisans vermiştir.

Radyonun Tarihçesi

Günümüzde önemli bir haberleşme aracı özelliği taşıyan radyo, insan yaşamının vazgeçilmezleri arasındadır. Eski yıllarda radyo karşılıklı iletişim aracı olarak kullanılsa da, günümüzde telefon ve televizyonun öncelikli öneme sahip olması, radyonun eğlence amaçlı kullanılmasına neden olmuştur.

[renkbox baslik="Telsizin İcadı: Telsiz Nedir? Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu?" link="https://bilgihanem.com/telsizin-icadi-telsiz-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/01/telsizin-icadi.jpg" renk="kahve" yenisekme="hayir"][/renkbox]

Radyonun icadında birçok mucidin emeği vardır. Ancak altın vuruşu Guglielmo Marconi yaptığından, radyonun mucidi de o kabul edilmiştir. Radyo frekansları sayesinde uydudan yayın yapan radyolar, tüm dünyaya seslerini duyurabilmektedirler. Radyo dinlerken diğer işlerle ilgilenmenin de mümkün olması, günlük işler sırasında keyifli vakit geçirilmesini sağlamaktadır.

Günümüzde radyo programları ve radyo oyunları oldukça popülerlik kazanmıştır. Radyonun hızlı bir iletişim aracı olması da, birçok alanda kullanılmasına sebep olmaktadır. Aynı zamanda bir haberin geniş kitlelere ulaştırılmasına imkan vermesi, radyonun önemli buluşlar arasında yer almasını sağlamıştır.

Kullanımı eskiye nazaran çok yaygın olmasa da, radyolar uzun yıllardır hayatımızda yer almaktadır. Radyo, elektromanyetik radyo dalgalarını sese çeviren, elektronik bir alettir ve çağın en önemli teknolojik buluşlarından biridir. Bu önemli icadı yapan kişi ise, Guglielmo Marconi'dir. Televizyondan önce insanların haber almasını sağlayan radyonun icadı hakkında merak ettiklerinizi yukarıda sizler için sıraladık.
Size göre radyonun olmazsa olmaz mucidi kimdir?
Sizce bu mucitlerden biri olmasaydı radyo bulunabilir miydi?
Radyonun nasıl çalıştığı hakkında bilgileriniz nelerdir?



Okur Yorumları
  1. Türkiye’nin de radyo ile tanışması Avrupa ülkelerine nazaran hiç de geç değil. İlk radyo yayınımızı 1927 yılında yaptık. Atatürk zamanında teknolojiye gerçekten değer veriliyormuş. Artı olarak Radyo’nun en yaygın kullanıldığı zamanlar da 2. dünya savaşı sıralarıdır. Savaş propagandası için kullanılmış bir kitle iletişim aracıymış radyo.
    Rts Öğrencisi

  2. Anladığım kadarıyla bu marconi çaldığı patentleri birleştirip yaptığı icatları patentleştirmiş, yazıda adı geçmeyen ama aslında marconinin yaptığı icatların patentleri Teslaya aittir

  3. radyo icad edilmesi en süper bişilerden biri. Tv yokken radyo vardı huzur vardı güzeldi bence.

  4. radyonun mucidi her ne kadar Morconi olarak bilinsede asıl mucidi Nicola Tesla dır

  5. Radyo frekansların icadıyla birlikte icat edilme hikayesi paylaşılsaydı iyi olurdu.Telsizlerin icadı hakkında bilgi içeren bir yazı yazar mısınız?

    1. Elbette… Talebiniz sitemizin ilgili yazarlarına iletildi, en kısa sürede telsizlerin icadı konusu da paylaşılacaktır.

      İlginiz için teşekkür eder, keyifli okumalar dileriz.

Teknoloji ve Tasarım için bir cevap yazın Cevabı iptal et