Karışındakinin konumunu, makamını, parasını umursamadan sözünü esirgemeyen ve karşılıklı atışmalarda son sözü söyleyen büyük adamlardan birisi de Şair Eşref'tir. Eşref bu tavırlarıyla hicvin babası olmuştur. Şair Eşref Paşa, Nef'i'nin en sıkı takipçilerinden birisidir.
Eşref siyasi ve toplumsal baskıların tamamına baş kaldırmış ve halkı sömüren tüm devlet adamlarına hicivlerini hiç çekinmeden sıralamıştır. Üstelik devlet büyüklerini hicvederken kendini koruma gereği de hissetmemiş. Ancak bu hicivleri çok göze batan Eşref Paşa, hapse girmiş ve sürgün yemiştir. Çünkü Eşref padişahı diline dolamış hatta son satırında küfür etmeyi de esirgememiştir.
[renkbox baslik="Yunus Emre Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/yunus-emre-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/04/yunus-emre-hayati-hakkinda-bilgi-960x560.jpg" renk="sari" yenisekme="evet"][/renkbox]
Şair Eşref bu halleriyle devlet içinde sevilmeyen biri haline gelmiştir. Ancak bu durumdan kendisi hiç etkilenmemiş ve hicvetmeye devam etmiş, hiciv sanat dalı haline getirmeyi başarmıştır. Eserlerinde özellikle menfaatçi kişilere karşı tahammülsüz olmuş ve hiciv sınırlarını zorlamıştır. Eşref Türk edebiyatına birçok eser kazandırmış ve ölümünden sonra da eserleri yayımlanmıştır.
Şair Eşref Kimdir?
Şair Eşref, Türk edebiyatında hiciv ustası olan, hicivleriyle çok değerli kaside, gazel, muhammes ve kıtalar yazan değerli bir isimdir. Paşa unvanı kendisine kaymakamlık yaptığı için verilmiştir. Şiirde hiciv yapmanın zorluğunu hiç yaşamamış, Türk edebiyatının en başarılı hicivlerini korkusuzca kaleme almıştır.
Şair Eşref'in Hayatı
Gerçek ismi Mehmet Eşref olan ünlü hiciv ustasının babası da nüktedan kişiliğiyle dikkat çeken bir din adamıydı. Eşref'in annesinin hafız ve şair olduğu bilinen Arife Hanım olduğu rivayet edilmektedir. Gelenbe'de dünyaya gelmiştir ama doğum yılı ile ilgili farklı bilgiler vardır. Bu nedenle doğum yılı olarak 1842 ila 1853 yılları arası kabul edilmiştir. Eşref'in büyük dedesi alim ve matematikçi Gelenbevi İsmail Efendi'dir.
İlk eğitimini Gelenbe'de alan Şair Eşref Paşa, özel öğretmenlerden birçok ders almıştır. 1870 yılında Manisa Vilayeti Tahrirat Kalemi'nde göreve başlamış ve memur sıfatını almıştır. Akhisar, Alaşehir'de mal müdürlüğü görevinde bulunmuştur. Ardından Fatsa'da kaymakam olarak atanmıştır. Fatsa'yı çok sayıda ilçe takip etmiştir.
Kaymakam olduğu sırada gözlemlediği yolsuzlukları şiirlerinde hicivedmiştir. Bu hicivleriyle gizli bir cemiyet kurmak şeklindeki suçlamalardan hapis cezasına mahkum edilmiştir. Çıktıktan sonra tekrar hapse girme korkusundan 1903 yılında Mısır'a kaçmıştır. Bir dönem Fransa, İsviçre ve Kıbrıs'ta yaşamına devam etmiştir.
2. Meşrutiyet ilan edildikten sonra ülkeye dönmüş ve İzmir'de Edeb Yahu isimli mizah dergisinde başyazarlık yapmıştır. 1909 yılında Adana'da vali muavinliği yaptı ve aynı yıl emekli olup Kırkağaç'a yerleşti. Eşref'in ölüm tarihi de tıpkı doğumu gibi belirsizdir. Kimi kaynaklarda 1910, kimisinde 1912 olarak belirtilmiştir. Şairin ölümünden sonra Buldan Belediyesi, Cumhuriyet mahallesinde bulunan Akçalar Camii'nin hemen altındaki yola Şair Eşref Caddesi ismini uygun görmüştür.
Şair Eşref'in Eserleri
Eşref, her ne kadar bazı çevrelerce sevilmese de şartlar ne olursa olsun yazmaya devam etmiştir. Hapse girmiş olması, sürgün edilmesi onu hiç etkilememiş hicivlerine tüm hızıyla devam etmiştir. İki kitaptan oluşan Deccal, Mısır’da kaleme aldığı İstimdad, Hasbihal yahut Eşref ve Kemal, yine Mısır'da kaleme aldığı Şah ve Padişah, İstanbul yıllarında yazdığı İran'da Yangın Var en önemli eserlerindendir. Daha çok sayıda eseri olmasına karşın hayatta olduğu müddetçe basımını yapabildikleri bu eserler olmuştur. Eşref Paşa'nın hapis cezasından sonra tekrar hapse girmekten korkarak Mısır'a kaçtığı yıllar en verimli dönemi olmuştur.
Şair Eşref'in Edebi Dili
Şair Eşref özellikle Tanzimat döneminin en ünlü isimlerinden olmuştur. Arapça ve Farsça bilen şair, çok iğneli, ince mesajlar veren hicivler kaleme almıştır. Muhammes, kıta, gazel ve kaside türündeki divan ürünlerini yazarken aruz hece kalıbını kullanmıştır. Yazdıklarını okurken kişinin yüzünün kızarmamasına imkan yoktur. Eşref'in dili çoğu zaman bozuk ve aksak olmasına karşın özellikle hicivlerinde keskin zekasının ayrıntılarda yer aldığı görülmektedir.
Şair Eşref'in Sanat Anlayışı
Divan şiiri geleneğinin uzantısı şeklindeki yergileri ile şekil açısından Ziya Paşa ve Namık Kemal şiirlerine benzerlik göstermektedir. Yergiye getirdiği yenilik daha çok içerik bakımındandır. Genelde aruz hece kalıbı kullansa da hece ölçüsüyle yazdığı kıtaları da vardır. Eserlerinde kişisel yapısına göre doğal olarak çoğunlukla toplumsal konulara, bozuk düzene yer vermeye çalışmıştır. Sanatını icra ederken lafını hiç esirgememiş, karşısındaki kim olursa olsun içinden geçeni söylemiştir.
Şair Eşref'in Ölümünden Sonra Yayımlanan Eserleri
Şair Eşref hayatını kaybettikten sonra da kendisinin eserleri Türk edebiyatına kazandırılmaya devam edilmiştir. Daha çok şairin tanıtılmasına yönelik eserler ön planda olsa da kendisinin kaleme aldığı kitaplar da basılmıştır. 1928 yılında basılmış Şair Eşref Külliyatı, şair hakkında en detaylı bilgileri veren kitaplardan birisidir.
[renkbox baslik="Abdulkadir Geylani Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/abdulkadir-geylani-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/12/abdulkadir-gelyani-kimdir-hayati-ve-eserleri-960x560.jpg" renk="mavi" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Deccal serisinin üçüncü kitabı Eşraf Paşa öldükten sonra yayımlananlar arasındadır. Bunun dışında 1928 yılında yayınlanan Bergüzar ve Meclisi Mebusan ile 1929 yılında yayınlanan Kuyruklu Yıldız, Rüya, Kıtalar ve Hikayeler isimli eserleri vardır. Ünlü hiciv ustasının eserleri günümüzde de hala sevilerek okunmaktadır.
Şair Eşref’in ittihatçılar konu edinen şirleri yok mudur?
Bayılıyorum dilini böyle cesur kullanan şairlere.