Genellikle otomobil markaları normal üretimleri dışında yapacakları işler için ayrı birimler oluştururlar. Alt şirketler de diyebileceğimiz bu oluşumda standart üretimlerin çok üstünde paketler uygulanıp, bir aracın tamamen farklı bir yapıya büründürülmesi sağlanır. TRD, ülkemizde olmasa da dünyada çok bilinen bir oluşumdur. Karşılaştırma yapmamız adına BMW’nin M Dizayn birimini söyleyebiliriz.
Alman marka araçlar, standart çizgisinde çıkış yaptıktan sonra M Teknik ekibi tarafından en başta dış parça giydirmeleri ve motorlarından alınacak güçlerin en yüksek seviyesi ile iyileştirilir. Kısaca, marka içerisinde araçlarını daha heyecanlı görmek isteyenlere, garantili modifiye edildiklerini de söylemek mümkün.
[renkbox baslik="Hibrit Motor Nedir? Nasıl Çalışır?
" link="https://bilgihanem.com/hibrit-motor-nedir-nasil-calisir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/02/hibrit-motor-nedir-nasil-calismakta.jpg" renk="siyah" yenisekme="evet"][/renkbox]
İşlerin bu şekilde ayrılıp farklı iş kolundan insanlarla ekip kurulması, şirket araçlarının motor sporlarına olan gelişimlerini daha profesyonel kılıyor. Genellikle son yıllarda, farklı isimler taşıyan bu birimlerin, ayrılarak kendi başlarına marka olduğunu da duyuyoruz. Mesela Volvo’dan ayrılan Polestar gibi!
Toyota TRD Nedir?
TRD, Toyota Racing Development'ın kısaltmasıdır. Adı üstünde yarış odaklı bir yan kuruluştur. TRD, belli bir bölgeye hitap etmeyip, dünya çapında çalışmalar sürdürmektedir. Japon yan birim yalnızca Toyota markasına hizmet etmiyor. Kendine özel ayrı platformlarda Lexus ve Scion alt markalarına da hizmetlerini sunuyor. 2013 yılında alınan bir kararla TRD iki kısma ayrılmıştır. Bunlardan birisi Japonya diğeri Amerika merkezlidir.
Araç geliştirme şirketinin farklı merkezlerde ve özellikle ABD'de olması, markanın o pazara farklı segmentlerde kurduğu hakimiyetten kaynaklıdır. Toyota her ne kadar Japon bir marka olsa da Camry modeli Amerika’nın en çok satışı gerçekleşen sedan otomobili listesine girmiştir. TRD’nin asıl amacı Formula 1, NASCAR, Formula Drift, Off Road, Super GT, All American Racers gibi yarış organizasyonlarına araç geliştirerek başarı sağlamak!
Biraz daha geçmiş tarihlere gittiğimiz zaman; WRC Ralli Şampiyonası için çok özel araçları toprak sahalara sürdüğünü görürüz. Dönüştürdüğü araçlardan bir tanesi zamanın en popüler spor arabalarından olan Celica, bir diğeri de dünyanın en çok satışı yapılan arabası Corolla’ydı.
Geliştirme alanlarını farklı kıtalara yayan TRD, 3. merkezini Avustralya'da kurdu. En çok faaliyet gösterdiği ülkelerden biri olan Avustrulya’da genellikle Hilux gibi kamyonet modellerini hem estetik açıdan güzelleştiriyor hem de zorlu yarışlar için hazırlıyor.
TRD'nin Görevleri Nelerdir?
En başta motor ünitelerini nasıl geliştirdiğinden bahsedelim. TRD ekibi, bahsettiğimiz gibi sedan, wagon, kamyonet ve SUV’ların değişimlerini yapmaktadır. Motorun fabrika çıkışı hacimlerinde değişim yapmadan, üzerinde performans parçaları ile güç artırımına gitmektedir. Sportif yöne daha fazla ağırlık vererek; spor hava filtresi, büyük seçim pistonlar, gelecek gücü karşılayabilecek krank mili ve motor kapak contası yapmaktadır.
Aşamalardan biri olan motor ps artırımında, bir anda inanılmaz çekiş kuvvetlerine ulaşılabiliyor. TRD’nin ikinci etabında alt yapı parça değişimleri var. Çoğunlukla bu kısım arazi araçlarını ilgilendiriyor. Biliyoruz ki Toyota, 4x4 araçlar klasmanı için birbirinden farklı onlarca model üretmiştir. Karoser yükseltmeyle başlayan süreç, süspansiyonun komple yenilenerek, özel yaylarla birlikte aracın olabildiğince yerden yükseltilmesi yapılır.
Asma kuleleri ve sallanma çubuklarına kadar TRD’nin kendi imzasını bulundurmaktadır. TRD’nin Pro dediğimiz özel serilerinde, dalında bir numara olan şirketlerle de çalışılmaktadır. Mesela son olarak hazırlanan TRD Tundra kamyonet için BBS’den özel dövme alüminyum jant istenmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz araç süspansiyon sistemlerinde de FOX’un yaptığı sistem kullanılmaktadır.
Ağır arazi şartlarında ve modifiye dünyasında adından çok söz ettiren FOX ürünleri TRD mühendisleri tarafından dizaynları yapılmaktadır. Odaklanılan nokta ise offroad yol koşullarında aracın yol tutuş yeteneklerini artırmak, sert gelebilecek darbeleri emmek ve sürücünün kabin içerisindeki hareketlerini maksimum derecede sabit tutmaya çalışmaktadır.
Ayrıca şartlara göre ayarlı süspansiyonlar, tekerlekler zemindeyken ve yükselen hızlara karşı sistem kendini daha katı bir pozisyona alır. Anlattığımız tüm bu geliştirme programları Toyota’nın motor sporları yarışlarındaki yüksek başarısını getirmektedir.
TRD Hangi Aracın Geliştirmesiyle Hayatına Başlamıştır?
Toyota farklı birçok modeline TRD geliştirmeleri yüklese de 1950’li yıllarda ordu için yapılan Land Cruiser ile start vermiştir. Büyük bir hırs örneği olan bu süreçte, aracın müthiş sayılabilecek yıllık satışları etkili olmuş. Sonrasında ise yarışlara katılma kararı alınarak ilk olarak Fuji Dağı test sürüşlerine başlanılmış. Ve kurulan son derece profesyonel ekiple Land Cruiser’ın yetenekleri üzerine daha fazlası katılarak dağın 6. aşamasına kadar gelmeye başarmışlar. TRD performans seçenekleri kademeli olarak arazi aracına uygulanmış.
Bu sefer, gelişen teknoloji ile birlikte hareket edilerek ortak olan altyapılar tek bir kural neticesinde şekillendirilmiş. Standartında üstün arazi yeteneklerine sahip olan Land Cruiser, biraz sonra anlatacağımız diğer TRD üyeleri gibi aşılması zor yolları daha basite indirgemeyi hedeflemişler. Toyota Racing Devoplament, Japon temsilcisinin geniş SUV ailesinin neredeyse her bir üyesine imzasını atmıştır.
Bazılarını sayacak olursak; 4Runner, Tacoma Pick-up, Tundra, Sequoia, FJ Cruiser, Hilux ve Fortuner SUV - kamyonet modellerini kapsamaktadır. Yalnız verdiğimiz araçlar her ülkeye gönderilmemektedir. Çünkü modellerin o ülke ve şartlarına göre geliştirmeleri yapılmıştır. TRD altında modifiye yapılırken biraz daha üstü versiyonlar Pro ibaresi almaktadır. Mesela 4Runner TDR Pro sadece Amerika ve Kanada ülkelerine gönderiliyor.
Diğer taraftan Tacamo Amerika, Fj Cruiser TRD ABD - Meksika, Hilux TRD Tayland ve Fortuner TRD ise Endonezya ve Taylan için imal ediliyor. Japon markanın bir de binek tipi araç çalışmaları vardır. Onlar da; genç kesime yönelik bantlara aldığı Scion markasının xD TRD modeli, Vios, Aygo, Yaris ve spor tek kapı modeli GT 86’da bu departman tarafından ekstra işlemlere tabi tutulmaktadır. Motor sporları ile başlatılan süreçten sonrasına bakıldığı zaman, yol araçlarının da değişim programlarına alındığını görmekteyiz.
Toyota - Lexus F Nedir?
Lexus, Toyota markasının lüks yüzünü temsil eden kuruluşudur. Amerika giriş bileti olan bu birim, markanın üstün araç yapımı için dünyaya sunulmuştur. Lexus’un hızlı süper spor araçlarının isimleri “F” harfiyle başlatması, geliştirme tesisinin bulunduğu bölgeden gelmektedir. Yani Fuji Speedway! F'e dair ilk gösterim otomobili 2006 yılında tanıtılan Marque'dir. Startını ise LFA supercar modeli ile yapmıştır. Ve bu süper spor otomobilden sadece 500 adet üretilmiştir.
3 sene sonra alanını genişleten F birimi, tüm performans araçlarını, 2009 yılında yarış etkinliklerine almıştır. Rekabet edeceği markalara bakıldığında; Mercedes - AMG, BMW - M Technical, AUDİ - RS, Cadillac V Series vb. hızları +300’ü geçen marka modellerine karşı Lexus atak yapmıştır. 2010 yılında Detroit Otomobil Fuarı’nda LFA’nın tüm hatları gösterilsede, asıl büyük süprizi yeni nesil IS - F serisini çıkarmakla yaptı.
[renkbox baslik="BMW xDrive Nedir? Nasıl Çalışır? Ne İşe Yarar?
" link="https://bilgihanem.com/bmw-xdrive-nedir-nasil-calisir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/02/bmw-xdrive-nedir-ne-ise-yarar-calisma-prensibi-nedir.jpg" renk="kirmizi" yenisekme="hayir"][/renkbox]
LFA ve IS F'in özel bir araçlar olduğunu herkes tarafından biliniyordu. Çünkü üzerlerinde, gelmiş geçmiş en iyi spor arabalardan biri olarak gösterilen Supra’nın baş tasarımcısı Yukihiko Yaguchi’nun elleri vardı! F birimi, hali hazırda V8 motorlar ve genel dizayna yönelik en iyisini yaptığını ispat etmişti. Lüks sedanların yüksek performans işlerine girişen Lexus IS 350, Amiral Gemi LS 460, CT 200, GS 350 ve RX 350’nin F sürümlerini piyasaya çıkartmıştır.
Genel olarak saydığımız araçların F sürümlerinin her biri sınıflarının agresif tarafını temsil etmektedir. İçeriğimizde Toyota’nın ışığı altında oluşturulan TRD hakkında bilgiler sunduk. SUV dünyasında söz sahibi olması Toyota'yı daha da iyiye götürmüş. Yaptığı inanılmaz çalışmalardan sonra anlıyoruz ki Japon marka liderlik koltuğunu kimseye vermek istemiyor!
TRD tarafında ayırt edebileceğimiz karoser yapısıyla çıkan araçlar farklı alanlarda kendilerini göstermektedir. Camry sedana NasCar aşısı yapılırken, 4Runner'a da Paris Dakara Ralli aşısı yapılıyor. Güç gösterisi için aileye sonradan katılan Lexus F birimi de gerek görsel bakımdan gerekse de performans rakamlarıyla en iyi şekilde kendini ispatlamıştır.
