Uğur Mumcu Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Uğur Mumcu Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Uğur Mumcu, 1993’de uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybeden araştırmacı gazeteci, yazar ve avukattır. Siyasi anlamda geniş bilgisi ile öngörü içerikli tüm yazıları ses getirmiştir. Yazdığı eserler ve gazetelerdeki yazılarıyla açık, net, korkusuz ve başarılı bir profil çizerek faili halen meçhul bir suikaste kurban gitmiştir. Uğur Mumcu hakkında daha fazla bilgi almak için derlediğimiz yazımızı okuyunuz.

Erkan Karaca

1942 Kırşehir doğumlu olan Uğur Mumcu, aslen Ankaralı olmasına rağmen babasının mesleği dolayısı ile Kırşehir’de dünyaya gelmiştir. Mumcu’nun eğitim yıllarında tekrar Ankara’ya dönmüş olan aile, onun Ankara’da eğitimini tamamlamasına olanak sağlamıştır.

Üniversite yaşamını Hukuk Fakültesi öğrencisi olarak şekillendirmiş olan merhum Gazeteci, 1963 yılında yazdığı bir yazı sayesinde okuduğu Hukuk Fakültesi Derneği'ne başkan olarak seçilmiştir. 1965 yılında Hukuk Fakültesi'nden mezun olarak avukatlık kimliği ile mesleki yaşamına ilk adımını atan Mumcu, Mümtaz Soysal, Doğan Avcıoğlu ve Cemal Reşit Eyüpoğlu gibi önemli isimlerin yanında avukat olarak çalışmaya başlamıştır.

[renkbox baslik="Abdi İpekçi Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/abdi-ipekci-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/02/abdi-ipekci-kimdir-hayati-ve-eserleri.jpg" renk="siyah" yenisekme="evet"][/renkbox]

Avukatlık mesleğinin yanı sıra önemli yazıları ile birçok gazetenin dikkatini çekmeyi başarmış olan Uğur Mumcu, Anayasaya Saygı isimli yazısı nedeniyle Akşam Gazetesi’nde yazıları yayınlanmaya başlamıştır. Akşam Gazetesi’nin yanı sıra o dönemin önemli dergilerinden biri olan Kim Dergisi de Mumcu’nun yazılarına ilgi göstermiştir.

Uğur Mumcu Kimdir?

Uğur Mumcu Kimdir?

Gazetecilik mesleğinin hakkını veren ve bu uğurda yaşamını yitirmiş olan Uğur Mumcu, 1942 yılında Kırşehir ilinde doğmuş olup, 1993 yılında da uğradığı silahlı saldırı sonucunda vefat etmiştir. Hukuk Fakültesi mezunu olmasına karşın yazar ve gazeteci olmayı tercih eden Uğur Mumcu, mesleki yaşamı süresince gazetecilik ve yazarlık alanlarına önemli eserler bırakmıştır.

Uğur Mumcu’nun Hayatı

Uğur Mumcu’nun Hayatı

Mesleki hayatının ilk yıllarında daha çok yazdığı yazılarla dikkat çekmeyi başarmış olan Uğur Mumcu, 1968 yılında yabancı dilini geliştirmek amacı ile İngiltere’nin yolunu tutmuştur. Kim Dergisi ve Akşam Gazetesi’nde yazdığı yazılara son veren ve yazarlığa Paris’te devam eden Mumcu, yazılarının yayınlanması için Türk Solu Dergisini tercih etmiştir.

31 Ocak 1969'da mezun olduğu fakültenin İdare Hukuku Profesörü olan Tahsin Bekir Balta‘nın asistanlığını yapmaya başlayan Mumcu, aynı yıl 13 Kasım’da Ankara Barosu levhasından kaydını sildirmek üzere avukatlığı bırakma kararı aldı.

Uğur Mumcu 12 Mart 1971 yılında yaşanan darbe sonucunda 17 Mayıs'ta tutuklanmış ve bir yıl boyunca tutuklu kalmıştır. Yedi yıl hapsi istenmesine karşın Yargıtay kararı ile bir yıl sonunda serbest bırakılan Uğur Mumcu, bu olayın hemen ardından asker olarak göreve alınmıştır. Tuzla Piyade Okulu’nda 3 aylık verilen eğitimde, okul yönetimi tarafından “kötü hal ve düşünce sahibi” şeklinde suçlanmıştır. Ardından da Ağrı’nın Patnos ilçesine gönderilen Mumcu, 31 Ocak 1974’te askerliğini bu yüzden, resmi tanımıyla "Sakıncalı Piyade Eri" olarak tamamlamıştır. Askerlik görevini yaparken ağır koşullar altında kalan Uğur Mumcu, bu dönemde mide kanaması geçirmiştir.

25 Şubat 1974’te Anarşist!.. başlıklı yazısı Yeni Ortam Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Yaklaşık bir yıl Ortam Gazetesinde yazmasının ardından 1975 yılında Cumhuriyet Gazetesinde yazıları yayınlanmaya devam etmiştir. Aynı zamanda Anka Ajansı'nda da yazmaya başlayan Mumcu, bu sırada Suçlular ve Güçlüler, Mobilya Dosyası adında iki önemli kitap hazırlamıştır.

1978’de Sakıncalı Piyade adlı eserini Rutkay Aziz’le birlikte tiyatroya uyarladıktan sonra bu oyun Ankara Sanat Tiyatrosu’nda 700 kere sahnelendi. 1976 yılında Güldal Homan ile hayatını birleştiren Mumcu çiftinin iki çocuğu olmuştur.

Yazmayı ve araştırmayı seven bir gazeteci olarak mesleki yaşamı boyunca cüretkar yazıları ile her zaman göz önünde olmuş olan Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993'te arabasına kurulmuş harekete duyarlı C-4 patlayıcı ile yapılan hain saldırı sonucunda yaşamını yitirmiştir. Uğur Mumcu'nun cinayet failleri hala bulunamamıştır. Uğur Mumcu’nun olaylı vefatının ardından 1994 yılında ailesi Uğur Mumcu Araştırma ve Gazetecilik Vakfı’nı kurmuşlardır.

Uğur Mumcu’nun Eserleri

Kaleme aldığı çok sayıda eserleri ile Türk toplumunun önemli değerlerinden biri olan Uğur Mumcu’nun ilk eserleri arasında Mobilya Dosyası, Suçlular ve Güçlüler isimli kitapları yer almaktadır. Gazetecilik ve yazarlık alanlarında kaleme aldığı birçok eseri ödüle layık görülmüş ve ilk ödülünü 1962 yılında yazdığı Türk Sosyalizmi adlı makalesi ile almıştır. Uğur Mumcu yaşadığı dönemde verdiği başarılı eserleri ile pek çok ödül almış olmasının yanında, ölümünün ardından da eserleri yaşatılmış ve birçok ödülü de öldükten sonra almıştır.

1978’de Büyüklerimiz adlı kitabını yayımlayan Mumcu, 1979’da Çıkmaz Sokak ve 1981’de terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak amacıyla yazdığı “Silah Kaçakçılığı ve Terör” adlı kitapları yayımlandı.

Papa’yı öldürme girişimi ile bilinen Mehmet Ali Ağca’yı inceleyen Mumcu’nun konu hakkındaki çalışmaları 1982’de Ağca Dosyası adıyla yayımlandı. 1983’de Ağca'yla ceza evinde bir röportaj yapan Mumcu, sonra Papa-Mafya-Ağca adlı kitabını yayımladı. 1987’de büyük ses getiren ve araştırmacı gazeteci kimliğini zirveye taşıyan Rabıta ve 12 Eylül adlı kitapları yayımlanan Mumcu’nun, 1991’de en önemli araştırmalarından biri olan Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925 adlı kitabı yayımlandı.

[renkbox baslik="Uğur Dündar Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/ugur-dundar-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/12/ugur-dundar-kimdir-hayati-ve-eserleri-960x560.jpg" renk="mavi" yenisekme="hayir"][/renkbox]

Uğur Mumcu'nun diğer önemli eserleri ise; Bir Pulsuz Dilekçe (1977), Büyüklerimiz (1978), Tüfek İcad Oldu, Söz Meclisten İçeri (1981), Terörsüz Özgürlük, Liberal Çiftlik, Devrimci ve Demokrat, Aybar ile Söyleşi, İnkılap Mektupları, Rabıta, Söze Nereden Başlasam, 12 Eylül Adaleti, Eğilmeden Bükülmeden, Bir Uzun Yürüyüş, Bomba Davası ve İlaç Dosyası, Tarikat-Siyaset-Ticaret, Kazım Karabekir Anlatıyor, 40’ların Cadı Kazanı, Gazi Paşa’ya Suikast, Bu Düzen Böyle mi Gidecek? ve Sakıncasız'dır.

Uğur Mumcu mesleği avukat olsa da o araştırmacı gazetecilik kimliğini doğuştan alan birisidir. Gerçekleri ve düşüncelerini korkusuzca dile getirmesi bazı faili meçhulleri rahatsız etmiş ve böylece kötü bir şekilde hayata veda etmiştir.
Uğur Mumcu'nun gazeteciliği ve yazdıkları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uğur Mumcu'nun eserlerini okudunuz mu?
Uğur Mumcu eserlerinde yazılanlar hakkındaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Mumcu suikastında faillerin hala bulunamaması hakkındaki görüşleriniz nelerdir?



Okur Yorumları
  1. Uğur mumcunun birçok eserini okudum. Bolu’da ki Uğur Mumcu parkına da gitmiştim.