İnflamatuar bağırsak hastalıklarından biri olan ülseratif kolit, toplumda birçok kişide görülen bir gastrointestinal yani sindirim sistemi hastalığıdır. Rektum veya kalın bağırsağın içi tarafında iltihaplanma şeklinde kendini gösteren ülseratif kolit; halsizlik, kanlı ishal, karın ağrısı, kilo kaybı ve kansızlık gibi belirtilerle kendini gösterir. İltihabi bağırsak hastalığı olarak bilinen ülseratif kolit, yaşayan her hastanın hayatını kabusa çeviriyor.
Yaşama standartlarını oldukça düşüren hastalık, kişinin kendine olan güvenini azaltıyor. Her şeyden önce ağırı ve sancılı bir hastalık olduğu için hastaların hayata dair gündelik işlerine kadar etki ediyor. Gerekli önlemler ve tedaviler ile hastanın yaşamını kolaylaştırmak mümkün olsa da ülseratif kolit, risk taşıyan bir hastalık. Nedenleri tam olarak belli olamayan, genetik faktörlerin rol oynadığı, çevresel etkenlerin ağır bastığı bir hastalıktır. Ülseratif kolit hastalığının en büyük dezavantajı ise kronik bir seyir izlemesidir.
[renkbox baslik="Gastrit Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/gastrit-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/01/gastrit-nedir-nedenleri-belirtileri-korunma-yollari-ve-tedavisi.jpeg" renk="pembe" yenisekme="evet"][/renkbox]
Hastaların uzun süre mücadele etmesini gerekli kılan rahatsızlık kısa sürede tedavi edilememektedir. Karın ağrısından, tuvalet ihtiyacına kadar her aşamada hayatı zorlaştıran ülseratif kolit, sindirim kanalında kendini gösteren bir hastalıktır. Doğal olarak sindirim sisteminin baştan sona zarar görmesini ve çalışamamasını sağlamaktadır. Daha çok bağırsağın iç yüzeyinde ortaya çıktığı söylenebilir.
Ülseratif Kolit Nedir?
Ülseratif kolit, kalın bağırsaklarda meydana gelen iltihaplanma olarak açıklanabilir. Bağırsağın iç yüzeyinde kendini gösteren hastalık; kanama, tahriş, şişme, yaralanma gibi sonuçlar doğurmaktadır. Kalın bağırsağın içini örten tabakanın iltihap kapması sonucu ortaya çıkan ülseratif kolit, bağırsağın iç yüzeyini saran mukozanın ülserle kaplanmasına neden olur.
Bu rahatsızlık, kalın bağırsağın iç kısmında, son bölüm olan kolon kısmını etkiler. Sindirim sisteminin diğer kanalları bu durumdan pek etkilenmez. Genel olarak ülseratif kolit ve crohn hastalığı olmak üzere iki çeşidi bulunan bağırsak iltihaplanmasının her iki türü de oldukça zorlayıcıdır.
Hastalığın belirtileri tutulum yeri ve şiddetine göre değişkenlik göstermektedir. Tutulum yerine göre; distal tip, sol tip ve pankolit olmak üzere üç türdür. Distal tipte kalın bağırsağın sadece son kısmı zarar görür. Sol tipte adından da anlaşılacağı üzere, bağırsağın dalağa kadar olan sol kısmı tutulur. Son olarak pankolit türünde hastalık kalın bağırsağın tamamında etkisini göstermiştir.
Hastalığın şiddeti endoskopik muayene ile belirlenir ve tam olarak nedeni hakkında net bir şey söylenememektedir. Uzmanlar ülseratif kolitin oluşmasına yol açan faktörler arasında; genetik yatkınlık, sigara kullanımı, bağışıklık sistemindeki bozukluk veya zayıflık, strese yol açan meslekler, beslenme şekli, hijyenik faktörler ve anne sütü almama gibi durumların yer aldığını belirtmektedir.
Ülseratif kolitin en sık görülen komplikasyonları; bağırsakta delinme, toksik megakolon, anal kanal çevresinde oluşan lezyonlar ve masif kanamadır. Masif kanama genellikle kendiliğinden oluşur, hastalığın derecesine göre ortaya çıkan yoğun kanamalardır ve hastanede yatırılarak tedavi edilir. Perforasyon dediğimiz bağırsak duvarında delinme olması ameliyatın en sık nedenlerinden biridir. Bu durum şiddetli ağrı, gaz ve dışkı çıkarılamaması ile kendini gösterir ve acilen doktora başvurulmalıdır.
Toksik megakolonda bağırsak normalin çok üzerinde genişleme yapar. İnflamatuvar bağırsak hastalıklarında en sık hastaneye yatma sebeplerinden biridir. Hastalığın erken veya geç evresinde ortaya çıkabilmektedir. Ülseratif koliti olan kişilere kolonoskopi yapılmaması önerilir, çünkü bu işlem toksik megakolona sebep olabilmektedir.
Ülseratif Kolitin Nedenleri Nelerdir?
Ülseratif kolit, nedenleri tam olarak bilinmeyen hastalıklardan biridir. Ne yazık ki net bir sebep bulunamadığı için çevresel ve genetik faktörlerin bir arada etkilediği düşünülmektedir. Genetiğinde bu hastalığı taşıyan birine sahip olan birey, sağlıklı bir ailenin çocuğuna nazaran daha yüksek risk altındadır. Çevresel sebeplere göz gezdirildiğinde ülseratif kolitin temel nedeninin sigara ve alkol olduğu görülmekte.
Hastalığın bu gibi sebeplerle başladığı antibiyotik, aspirin, doğum kontrol ilaçlarıyla da arttığı biliniyor. Bu ilaçlardan herhangi birini kullanan hastalar, kullanmayan hastalara nazaran daha şiddetli geçiriyor. Hamilelik ve stres de ülseratif kolit sebepleri arasında yer almakta fakat net olarak sebep maddelenmesi için henüz erken olduğu düşünülüyor.
Özellikle stres tıbben açıklanamasa da birçok hastalığın oluşmasında en önemli faktör olarak öne çıkmaktadır. Çok stresli mesleklerde çalışıyor olmak ülsetratif kolite yakalanma ihtimalini artıran oldukça önemli bir etken. Yine özel ve sosyal hayatta sürekli stresli, kaygılı ve düşünceli olmak da kişiye birçok açıdan zarar vermektedir.
Sağlıklı beslenme ve bağışıklık sisteminin güçlü olması diğer tüm hastalık nedenlerinde olduğu gibi burada da karşımıza çıkıyor. Her türlü gıdadan ideal miktarda yemek, bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayacak şekilde lifli gıdalar tüketmek bu hastalığı önleme açısından oldukça önemli bir adımdır. Unutmayalım ki bağışıklık sistemi zayıf olan bir bünye, hangi hastalık olursa olsun mücadele edemez.
Ülseratif Kolitin Belirtileri Nelerdir?
Zaman zaman kendini hiç belli etmeyen, bazen de ağrıdan hastayı kıvrandıran ülseratif kolit, kişiden kişiye değişen belirtiler göstermekte. Yaranın bulunduğu yer ve büyüklüğü belirtilerin değişmesine neden olmaktadır. Genel belirtiler ise şiddetli ishal ile başlar. İshalle beraber kanama da görülebilir. Bunun yanında zaman zaman sancı şeklinde karın ağrıları kendini hissettirir.
İltihap arttıkça hastada baş dönmesi, kusma, ateş ve halsizlik de belirtiler arasında yer alır. İltihabın olduğu yer rektum bölgesi ise hasta devamlı tuvaleti olduğunu hisseder. Ülsereatif kolit, kanamanın çok sık olduğu rahatsızlıklardandır. Bu nedenle vücutta kansızlık da belirtiler arasındadır. Ülseratif kolitin şiddetine ve tutulum yerine göre değişkenlik gösteren genel belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz;
- Kanlı ve mukuslu ishal.
- Dışkılama esnasında kan gelmesi.
- Sebepsizce kilo kaybı.
- Yorgunluk ve halsizlik hissi.
- Rektum bölgesinde gerginlik hissi.
- Karın ağrısı.
- Kabızlık.
- Çok şiddetli durumlarda yüksek ateş.
- Dışkıda salgı ve cerahat görülmesi.
- Demir eksikliği yani kansızlık.
- Kalça ve omurga eklemlerinde şiddetli ağrı.
- Karaciğer, safra yolları ve bağırsaklarda inflamasyon.
Ülseratif Kolitten Korunma Yolları Nelerdir?
Ülseratif koliti önlemenin ilk kuralı, kesinlikle sigara ve alkol tüketmemektir. Hastaların kötü alışkanlıkları bağırsaklarında rahatlıkla iltihaplanmalara neden olmaktadır. Bunun yanında aspirin, antibiyotik ve doğum kontrol hapları da kontrol dahilinde kullanılmalıdır. Bu ilaçlar, hastanın ülseratif kolite yakalanma riskini artırmaktadır.
Stresi hayatımızdan olabildiğince uzak tutmalı, eğer ailede bu hastalığa sahip biri varsa sık sık doktor kontrolüne giderek, hastalığa erken müdahale etme şansı yakalanmalıdır. Ayrıca beslenme düzenine dikkat edilmeli ve asitli içecekler gibi zararlı şeyler tüketilmemelidir. Asitli içecekler hakkında bilgi almak için buraya tıklayınız.
Ülseratif Kolitin Tedavisi Nedir?
Dönemsel şiddetlenme gösteren ülseratif kolit hastalığı, hastanın normal yaşamını sürdürmesini zorlaştırmaktadır. Tedavinin temel amacı, hastanın günlük yaşam kalitesinin düşmesine izin vermemektir. Hastanın yaşı, cinsiyeti, kullanması gereken ilaçlar gibi pek çok etken, tedavi sürecini etkilemektedir.
[renkbox baslik="Akdeniz Anemisi (Talasemi) Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi" link="https://bilgihanem.com/akdeniz-anemisi-talasemi-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/04/akdeniz-anemisi-talasemi-hakkinda-bilgiler.jpg" renk="kirmizi" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Genellikle hemen her hasta için ayakta ilaç tedavisi uygulanmakla birlikte bazı hastaların bağırsak istirahatine ihtiyaç duydukları bilinmektedir. Bu zaman diliminde hasta hastaneye yatmalıdır. Ağır vakalarda ise, kalın bağırsağın bir kısmı alınmak üzere cerrahi müdahale uygulanır.
çok zorlu ve kötü bir tedavi süreci var allah kimsenin başına vermesin