Dünyanın en uzun romanlarından biri olan Sefiller'in yazarı Victor Hugo, yazdığı unutulmaz eserler kadar, insan hakları savunucusu olarak da insanların gözünde saygı görmüş ve sevilmiştir. 1802 ve 1885 yılları arasında yaşayan Hugo, Fransız şair, roman ve oyun yazarı olmasının yanında bir de siyaset adamı kimliğine sahiptir. Yazdığı kitapların çoğu Dünya Klasikleri arasında yer almaktadır.
Tam ismiyle Victor Marie Hugo, romantik akımı kendine öncü edinen, Fransız yazarıdır. Eserlerinde zaman zaman politik imalar görülür. Hayatının yetişkinlik dönemlerinde Kraliyet Hanedanı olmasına rağmen ilerleyen yaşlarında bu fikrinden sıyrılmayı başarmış ve bir Cumhuriyet destekçisine dönüşmüştür. Başarılı yazarın çocukluk yılları yaşadığı ülkede var olan siyasi karışıklıkların içerisinde geçti.
[renkbox baslik="Voltaire Kimdir? Hayatı ve Eserleri
" link="https://bilgihanem.com/voltaire-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/01/voltaire-kimdir-hayati-ve-eserleri.png" renk="kahve" yenisekme="evet"][/renkbox]
Victor Hugo, yaşadığı devrin en büyük Napolyon destekçilerinden biriydi. Eserlerinde politik imalara yer vermesinin en büyük sebeplerinden biri de, yaşadığı dönemlerde Fransa’da var olan siyasi bunalımlardı. Babası subay olduğu için ülkenin farklı farklı bölgelerinde ve şehirlerinde yaşama fırsatı buldu. Böylece hem farklı kültürleri daha yakından tanıdı hem de ülkenin sorunlarını halkın içinde yaşama fırsatı buldu.
Victor Hugo Kimdir?
Vicor Hugo, dünyadaki en başarılı “Romantik Akım” sanatçılarından biridir. 26 Şubat 1802 tarihinde Fransa Besançon’da dünyaya gelmiştir. 83 yaşındayken 22 Mayıs 1885 tarihinde, Fransa’nın başkenti Paris’te hayata gözlerini yummuştur. Vefatının ardından Pantheon’daki bir mezarlığa defnedilmiştir. Dünyada ilk olarak, yazdığı şiirlerle adından söz ettirmiştir. Ancak yazdığı romanlar ve oyun piyesleri en az şiirleri kadar başarılı bulunmuş ve ününe ün katmıştır.
En bilinen romanları “Sefiller” ve “Notre Dame’ın Kamburu”dur. Sefiller dünyanın en uzun romanlarından biri olmasının yanında, aynı zamanda 823 kelimeden oluşan en uzun cümleye sahip kitaptır. Victor Hugo ilk romanını evlendikten bir yıl sonra yayımladı, ikinci roman ise bundan üç yıl sonra geldi. Tarihler 1840'lı yılları gösterdiğinde ise Hugo, Fransa'nın ve döneminin en başarılı şair ve edebiyatçıları arasında yerini aldı.
Yaşlanmaktan bir hayli korkan Hugo'nun sesinin güzel olması için çiğ yumurta yediği bilinmektedir. Bunun yanında her sabah soğuk duş alması da ünlü yazar hakkında edindiğimiz ilginç bilgiler arasında yer alıyor. Hugo, çocukluk döneminde babasının mesleği nedeniyle bol bol gezme ve yeni yerler görme fırsatı elde etmiştir. Eğitim hayatının ilk yıllarında İspanya'da aristokratların gittiği bir okula giden Victor Hugo, bu dönemde epey sıkıntı yaşamıştır.
Daha sonra Paris Hukuk Fakültesi'ne başlayan ünlü yazar, ülkedeki siyasi karışıklıklar sebebiyle eğitimini tamamlayamamıştır. Üniversite hayatını yarım bıraktığı yıllarda hem annesini hem de babasını kaybetmiştir. Bu dönemde edebiyata kendini daha çok vermeye başlamıştır. O dönemde o kadar çok eser üretmiştir ki, yazdığı şiirler Kraliyet tarafından duyulmuş, çok beğenilince de Hugo düzenli maaşa bağlanmıştır.
Victor Hugo'nun Hayatı
1802 yılında dünyaya gelen Victor Hugo, birçok ülkeye seyahat etmiş, Madrid'de bulunduğu dönemde ise bir dönem valilik yapmıştır. 19 yaşına geldiğinde, çocukluk aşkı olan Adele Foucher ile evlendi. Adele Foucher ile nişanlılığı yıllar öncesine dayanıyordu. Ailesine haber vermeden onunla nişanlanmıştı ancak tam olarak hangi tarihte nişanlandıkları bilinmemektedir. Çiftin ilk çocukları Leopold, doğumdan sonra fazla uzun süre yaşayamadı. Bir sene sonra doğan kızlarına, Leopold’ün adını yaşatmak için Leopoldine adını verdiler.
Leopoldine, Victor Hugo’nun en sevdiği kızıydı ancak ne yazık ki o da henüz 19 yaşındayken, evlendikten kısa bir süre sonra çıktığı gemi yolculuğunda boğularak öldü. Kocasıyla birlikte Seine Nehri üzerinde gemi yolculuğu yaptıkları sırada gemi alabora oldu. Nehre düşen Leopoldine, suda batmaya başladı. Onu kurtarmaya çalışan eşi Charles Vacquerie de aynı kazada hayatını kaybetti.
Victor Hugo kızının vefat haberini günlük bir gazeteyi okurken haberlerden öğrendi. Ani bir ölüm haberini hiç ummadığı bir anda son derece sürpriz bir şekilde alan Victor Hugo, bu olay üzerine psikolojik bunalıma girdi. Kızının ardından ona hitaben defalarca şiirler yazdı.
1848 yılında ülkeyi etkisi altına alan devrim ideolojisinin etkisiyle yükselmeye başlayan olaylar sırasında, Victor Hugo da özgürlüğün etkisine kapılarak Cumhuriyetçilik akımını desteklemeye başladı. 3 yıl sonra 3. Napolyon’un gerçekleştirdiği askeri darbe sonrası, sınır dışı edildi. Önce Brüksel’e giderek bir süre orada kaldı. Ardından Channel Adaları’na geçti. Daha sonra sırasıyla Jersey’e ve Guernsey’e taşındı. 1859’da 3. Napolyon tarafından çıkartılan genel af yasasıyla Fransa’ya dönmesinin önünde hiçbir engel kalmadı. Ancak o yine de Guernsey’de kalmayı tercih etti.
Fransa’nın Prusya ile yaptığı savaşta yenilmesinin ardından 3. Napolyon iktidarı kaybetti. 3. Napolyon’un devrinin bitmesinden sonra Victor Hugo tekrar Fransa’ya döndü. Takvimler 1870 yılını gösteriyordu. Ülkesinde bir kahraman gibi görülen Victor Hugo, buna rağmen Ulusal Meclis’e seçilmedi. Paris, Prusya Devleti tarafından sarıldığı esnada açlıktan ölmemeleri için halka, Paris Hayvanat Bahçesi’ndeki hayvanlar kesilerek dağıtılıyordu. O günlerini yazdığı günlükte, bilmediği hayvanların etlerini yediklerini yazmıştı.
[renkbox baslik="Ludwig Van Beethoven Kimdir? Hayatı ve Eserleri
" link="https://bilgihanem.com/ludwig-van-beethoven-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/03/ludwig-van-beethoven-hayati-hakkinda-bilgi.jpg" renk="kirmizi" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Victor Hugo, yaklaşık 6 yıl sonra oluşturulan yeni Senato’ya seçildi. Yaşı hayli ilerlemiş olan ünlü yazar, 2 yıl sonra felç geçirdi. Victor Hugo o dönemlerde sanatçıların telif haklarının korunması için yürütülen kampanyalarda hep başrolde oldu. Gerekli telif hakları yasası, onun çalışması sonucu mecliste kabul eldi. Ayrıca idam cezalarının kaldırılması için çeşitli faaliyetler ve kampanyalar düzenledi.
Bu çalışmaları da başarılı oldu ve hem Cenova’nın hem Portekiz’in hem de Kolombiya’nın anayasalarından ölüm cezaları çıkartıldı. 83 yaşına geldiğinde ise zatürre rahatsızlığı çekiyordu. İyice yaşlanmış olan vücudu bu ağır darbeye daha fazla dayanamayarak 22 Mayıs 1885’te iflas etti. Cenaze yürüyüşüne iki milyondan fazla insan katıldı. Emile Zola ve Alexandre Dumas ile aynı mezarlıkta yatmaktadır.
Victor Hugo'nun Eserleri
Fransız edebiyatının en ünlü isimlerinen biri olan Victor Hugo; Tolstoy, Oscar Wilde, Dostoyevski gibi birçok isimden etkilenmiştir. Şiir, oyun ve roman türünde eserler veren Hugo, romantik akımın kurucusu olarak kabul edilmektedir. 19. yüzyıl dünya edebiyatının en ünlü isimlerinden olan Victor Hugo, ilk başlarda şiirleriyle adını duyurmuştur.
Daha sonra neredeyse hepimizin okuduğu ve birçok versiyonuyla filme uyarlanan ünlü Notre Dame'ın Kamburu kitabı ile roman türünde ben de varım demiştir. Hugo'nun yazdığı eserler arasında en dikkat çekici olan ise 1859 yılında kaleme alınan Yüzyılların Efsanesi'dir.
Hugo'nun sürgün olduğu dönemde yazdığı bu eserde Hz. Muhammed (SAV) için yazdığı dizeler yer almaktadır. Fakat o dönemde eser içerisinden Allah, Kuran, İslam ve Muhammed gibi kelimeler çıkarılarak yayınlanmıştır. Victor Hugo'nun farklı türlerde verdiği edebi eserleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;
Şiirleri
- Odes et poésies diverses (1822, Odlar ve Çeşitli Şiirler)
- Nouvelles Odes (1824, Yeni Odlar)
- Les Orientales (1829, Doğulular)
- Les Feuilles d'automne (1831, Sonbahar Yaprakları)
- Les Chants du crépuscule (1835, Şafak Türküleri)
- Les Voix intérieures (1837, Gönülden Sesler)
- Les Contemplations (1856, Düşünceler)
- Les Chansons des rues et des bois (1865, Sokak ve Orman Şarkıları)
- L'Art d'être grand-père (1877, Büyük Baba Olma Sanatı)
- Le Pape (1878)
- Religions et religion (1880)
- La Fin de Satan (1886, Şeytanın Sonu)
Romanları
- Han d'Islande (1823, İzlanda Hanı)
- Le Dernier Jour d'un condamné (1829, İdam Mahkumunun Son Günü)
- Notre-Dame de Paris (1831, Notre Dame'ın Kamburu)
- Les Misérables (1862, Sefiller)
- Les Travailleurs de la mer (1866, Deniz İşçileri)
- Quatrevingt-treize (1874, Doksan Üç İhtilali)
Oyunları
- Cromwell (1827)
- Amy Robsart (1828)
- Marion de Lorme (1831, Marion de Lorme)
- Le roi s'amuse (1832, Kral Eğleniyor)
- Lucrèce Borgia (1833)
- Marie Tudor (1833)
- Angelo, tyran de Padoue (1835, Padova Tiranı Angelo)
- Les Burgraves (1843, Derebeyler)
- Théâtre en liberté (1886, Özgürlükte Tiyatro)
Sefiller!i okumadıysanız mutlaka okumalısnız. Yazı çok güzel ve açıklayıcı olmuş ayrıca, elinize sağlık.