Volvo Polestar Nedir? Özellikleri ve Tarihçesi

Bazı markalar kendi içerisinde farklı bir birim kurma eğilimindedir. Bu birimler genellikle lüks klasman tarafını temsil ettiği gibi performans tabanlı da oluşturulabiliyor. Ayrı bir platforma ait bu kuruluşlarda üstün yol otomobilleri için ummalı çalışmalar yapılmaktadır. Konu üzerine açılan en büyüklerden birisi Mercedes’in AMG birimidir. Eğer ki bir müşteri sevdiği markadan daha fazlasını istiyorsa yönlendirilecekleri adres en baştan belli oluyor.

Anlattığımız marka içi oluşumlar sonradan ayrı bir firma olarak da lanse edilebiliyor. Konumuz olan Polestar’da bir performans birimi olarak başlayan ve sonradan markalaşan firmalar içerisindedir. Şunu unutmamamız gerekiyor ki bu markaların güvenli, lüks ve hızlı olmalarının tek nedeni ana yüklenicilerinin sağlam duruşundan gelmektedir. Güvenli araç konusunda ismini en sık duyduğumuz Volvo da bu sisteme 22 senedir dahil olanlar arasında. İsveçli firma da diğerlerinde olduğu gibi markanın ani çıkış modellerini Polestar’a emanet etmiştir.

[renkbox baslik="BMW M Teknik – Dizayn Nedir? Özellikleri ve Tarihçesi" link="https://bilgihanem.com/bmw-m-teknik-dizayn-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/01/bmw-m-teknik-dizayn-nedir-ozellikleri-ve-tarihcesi.jpg" renk="mavi" yenisekme="evet"][/renkbox]

Polestar’da yapılacakların önceden tahmin edilmesi biraz zordur. Oluşumdan hissiyatı açıkça sergilendiği gibi modeller üzerinde tahmin edemeyeceğimiz heyecanlı hareketler de yapabiliyor. Örneğin cadde veya sokakta yürürken yanınızdan geçen bir Volvo S60 modelini gördünüz. S60 eğer ki markasının gizli kapıları arkasına geçirilirse, sizlere sonrası için tanıma şansı bırakmayacak. Bu yazımızda sizlere Polestar’ın özellikleri ve kuruluşundan bahsedeceğiz!

Volvo Polestar Nedir?

Polestar, Volvo otomobil üreticisinin yan kuruluşu olarak hayatına başlayan ve sonradan markalaşmaya giden bir performans araçları üreticisidir. Konumuz olan firmanın mühendis takımı tamamen ayrı eğitimlerle Volvo markasından ayrılıyor. Çünkü yapacakları iş, sağ taraftan standart olarak çıkacak araçları, sol tarafına geçirerek hızlı otomobillere dönüştürmektir. Polestar’da sınırlama denen bir konu yoktur.

Bu kısmı biraz açacak olursak; sadece motor veya dış kısımla işleri ele almıyorlar. Bütün olarak otomobilleri esas alınıyor. Projelendirilecek otomobillerin özellikle motor ünitesi kısmında parçalar büyüyerek, gerekli yüklemeleri kaldıracak kıvamda oluyor.

Polestar yeni bir oluşum gibi gözükse de işin aslı 91 senelik bir birikimin, tecrübenin ve kalitenin meyve vermesidir. O yüzden bu gibi yan kuruluş girişimleri yapılması o kadar kolay değildir. Japon Toyota’nın Amerika bileti için Lexus’u çıkarması veya Nissan’ın Infiniti markasını ortaya çıkarması aslında aynı amaç içindir.

Polestar’ın Özellikleri Nelerdir?

Polestar’ın inanılmaz platformlar üzerinde iş yaptığını söyleyebiliriz. Yan kuruluştan marka olma adımlarında izlediği yolda herhangi bir değişiklik olmamıştır. Garajına aldığı spor veya aile otomobilleri en başta belirli dirençlere dayanabilecek halde değiştiriliyor. Peki, bu değişimlerin içeriğinde neler var? En başta en önemliler listesinde olan şasi yapımıyla başlanıyor. Şasinin en baştan ele alınmasının sebebi, sonradan eklenecek parçaların en sağlıklı şekilde çalışabilmesi için ayarlanacak olmasıdır.

Polestar Motor Gelişimi

Performans çalışmaları üzerine odaklanan Polestar, araçların şasisini hem hafif hem de daha sağlam hale getiriyor. Bu kısım halledildikten sonra geçiyoruz Polestar’ın motorda neler yaptıklarına. Aslında koyulan hedeflerin sonucu hep motor bölümlerinde test edilir. Bu kısımda sizlere örnekleme yaparak gideceğim.

Volvo’nun D Segment temsilcisi S60’ı ele alalım. Markanın orta ölçekli bu aracı Polestar olmadan önce 2.5L 254 beygir T5 motoruyla en güçlü versiyon oluyor. 360 nm tork ile itilen S60, 7 saniyede 100 km hıza çıkabiliyor. Atlamadan geçmeyeceğimiz bir konu da Polestar’ın markalaşmasından sonra sadece kendi ismiyle çıkardığı “1” serisi, elektrikli motor teknolojisiyle 600 beygir güç ve 1000 nm tork sunabilecek.

Şimdi tekrar S60’a dönerek hızlı yol otomobiline nasıl dönüşüyor ona bakalım! S60, Polestar’ın benimsediği ve onu her yerde tanıyabileceğimiz “rebel blue” boya ile karoser boyanıyor. Renk kısmı önemli! Motor hacimleri daha da artmasının aksine biraz düşük hacimli de olabiliyor. S60’a verilen 2.0L T6 üniteyle 367 beygir güç çıkartılıyor. Ulaşılan hız rakamı 4.7 saniyeye düşüyor. Ayrıca yürüyen mekanizma diferansiyel sistemi de dahil olmak üzere çoğu yer S60 Polestar’ın AWD alt yapısına göre uyarlanıyor.

Polestar Dış Yapı Değişimi

Rebel Blue kaporta renginden sonra dış yapıda ne gibi değişimler yapılıyor ondan söz edeceğiz. İsveçli marka anlatacaklarımızın hepsini “Engineered Parts” etiketi altında yapmaktadır. Açılımı olarak mühendislik parçalarıdır diyebiliriz! Araçları yüksek hızlara çıkacağı için konumlar aşağı yönlüdür. Yani süspansiyon sistemine alçaltıcı setler takılmaktadır.

Ön tampon olmak üzere karbon fiber malzemeye başvurulur. Motorun daha fazla hava çekebilmesi için Polestar tarından kanallar daha büyük tasarlanır. Jant ölçüleri ve lastik cinsleri maksimum hız rakamlarına göre takılmaktadır. Yine alt kısım ekipmanı olan egzoz sisteminin çıkışları fazlalaştırılıp, performans cinsi takılır. Son olarak ise downforce dediğimiz aracı yere bastırma kuvvetine yönelik spoiler yerleştirilir.

Polestar İç Yapı Değişimi

İç kısımda yapılanlara geçtiğimizde; en başta fazla farklar göremeyiz. Koltuklar spor olanlarla değiştirilip dikişler dış renge göre verilir. Gösterge paneller renkleri daha dijital ortamlı olup,  devir ve hız rakamlarına göre değişkenlik gösterebiliyor.

Polestar'ın Tarihçesi

Hayatına performanslı yol otomobilleri yapmakla başlayan Polestar, şu anda özerkliğini ilan ederek bir markaya dönüşmüştür. Bahsettiğimiz birim 1996 yılında Volvo’nun yarış otomobilleri yapması için ilk görevi belirlenmiştir. Ve bu başlayış İsveç Gothenburg tesislerinde olmuştur. İlk aracı Flash Mühendislik ile Tom Walkinshaw Racing tarafından Volvo 850 Super Touring dir.

1998 yılında ikinci geliştirme ürünü olarak S40 modeliyle ilerlenilmiştir. Bundan 5 sene sonra devreye Prodrive girerek S60 modeli üzerinden artırım çalışmalarına başlanmıştır. Süre gelen yıllarda asıl resmi olarak Polestar C30 S2000 versiyonuyla kendini göstermiştir. Volvo ile birleşimi ise 2015 yılında tamamlanarak, resmi olarak İsveçli markanın bünyesine geçmiştir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Volvo aracının bir Polestar olduğunu belli etmek için özel mavi renkle devam edilmiştir.

2017 yılı geldiğinde Polestar, Volvo bünyesinden ayrıldı. İşin temeline baktığımızda ayrılsa bile yine de Volvo araç karoserlerini kullanarak işine devam ediyor. Polestar’ın ilk gösterime giren aracı Polestar 1 adıyla, Volvo’nun S90 modelinin değişime uğratılarak “coupe” halde ele almışlarıdır. Güzel işlere imza atan mavi kutup yıldızı, 1 modelini muazzam güçleri çıkarabilen hibrit ve full elektrikli motorlarla desteklemektedir.

Polestar kuruluşunun harika mimarisinden sizlere bahsetmiş olduk. Bir marka adına geliştirme programlarına dahil olarak iş hayatına başlaması ve kaydettirdiği başarılar sayesinde günümüzde ayrı bir otomobil markası olarak devam etmektedir. Kendine has özellikler barındıran bu firmanın araç yapım süreleri standart üretimlerde olduğu gibi değildir.

[renkbox baslik="Tork Nedir? Ne İşe Yarar? Tork Gücü ile Beygir Gücü Arasındaki Farklar Nelerdir?" link="https://bilgihanem.com/tork-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2015/01/tork-nedir-ne-ise-yarar-tork-gucu-ile-beygir-gucu-arasindaki-farklar-nelerdir.jpg" renk="kahve" yenisekme="hayir"][/renkbox]

Sıfırdan ele alınan Volvo araçlarına Polestar sayesinde görülebilecek en özel takım elbise dikiliyor. Ayrıca mavi Volvo’ları, ince mühendisliğin bir örneği olarak da görebiliriz. Yaptıkları güzel olaylardan birisi de araç motorlarını geliştirirken dünyaya zarar verecek gaz salınımlarını yani emisyon değerlerini oldukça iyi ayarlamalarıdır. Anlayacağınız; güç arttıkça yakıt sarfiyatı çok oluyor ve buna bağlı olarak atılan gaz miktarı da fazla oluyor.

İşte bu olay Polestar’da ustaca ayarlanmış. Polestar yeni hayatına elektrik gücünü kullanarak devam edecek. Çünkü geleceğin motor tiplerinin hakim olduğu dünyamızda, Polestar'da Tesla gibi markalarla mücadele edebileceği seviyeye getiriliyor. Ve markanın 2025 yılı hedeflerine bakıldığında sunacağı teknoloji unsurları, süper güçler altında rakiplerini oldukça zorlayacak cinsten olacağını şimdiden rahatlıkla söyleyebiliriz.