Sanatçı ruhu ve çok yönlü kişiliğiyle zamanı, doğayı, dünyayı ve insanları içinde büyüten Zülfü Livaneli, müzik, edebiyat, sinema gibi farklı alanlarda çok büyük işlere imza atmıştır. Kültür, sanat ve politikayı aynı anda yürütebilmiş nadir isimlerdendir.
Yayımlanan çok sayıda kitabı, 30 civarında albümü, 300 bestesi ve uzun metraj çektiği filmleri bulunan Livaneli, adeta yaşayan bir efsanedir. Şarkıları daima edebiyat ve şiirle iç içe olmuştur. Çok konuşulan siyasi kimliğini de film ve kitaplarına hep yansıtmıştır.
[renkbox baslik="Sezai Karakoç Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Şiirleri ve Sözleri" link="https://bilgihanem.com/sezai-karakoc/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2019/04/sezai-karakoc-kimdir-hayati-siirleri-edebi-kisiligi-ve-sozleri-1024x597.jpg" renk="siyah" yenisekme="evet"][/renkbox]
Müzisyenliğinin yanında edebi yönüyle de takdir edilen ünlü isim, birçok eseri edebiyatımıza kazandırmıştır. Onun her alandaki çalışmaları tabi ki karşılıksız kalmamış, çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Aşağıda, dolu dolu yaşadığı hayatı başarılarla süsleyen Zülfü Livaneli’nin yaşam öyküsünü, eserlerini ve akıllarda yer edecek sözlerini bir araya getirdik.
Zülfü Livaneli Kimdir?
Tam adıyla Ömer Zülfü Livanelioğlu; Türk müzisyen, şarkıcı, senarist, politikacı, yazar ve yönetmendir. Zülfü Livaneli, sanat dünyasında bilinen ismidir.
20 Haziran 1946 tarihinde, Konya’nın Ilgın ilçesinde, Mustafa Sabri Livaneli ve Şükriye Livaneli’nin oğulları olarak dünyaya gelmiştir. Birçok alanda başarıya imza atan sanatçı, ülkemizin önde gelen isimlerindendir.
Livanelioğlu ailesinin büyük dedeleri Ömer Efendi, aslen Artvin’in Yusufeli ilçesindendir. 93 Harbi’nde Artvin’in Ermeni ve Rus işgaline uğraması sonucu Erzurum’a gitmiş ve Ahmet Muhtar Paşa’nın ordusuna katılmıştır.
Zülfü Livaneli; Huzursuzluk, Serenad, Kardeşimin Hikayesi gibi ünlü kitapları kaleme almıştır. Aynı zamanda birçok albüm de çıkarmıştır. Kısacası her alanda adından söz ettirmiştir.
Uluslararası pek çok ödülün sahibi olan ünlü sanatçı, politik görüşü nedeniyle de bir dönem çok konuşulmuştur. Ayrıca, kendisi gibi müzisyen ve yazar Aylin Livaneli’nin babasıdır.
Zülfü Livaneli’nin Hayatı
Küçük yaşlarda müziğe ilgi duymaya başlayan Livaneli, teyzesi Nazmiye Yücel’in eşi Turhan Yücel’den bağlama çalmayı öğrendi. O dönemlerde eniştesinin onun hayatını değiştirecek ilk hamleyi yaptığından habersizdi.
Ankara’da bulunan Cumhuriyet Lisesi’nde eğitim gördü. Ardından, Amerika Birleşik Devletleri Fairfax Konservatuarı’nı bitirdi.
1964 yılında Ülker Tuncay ile hayatını birleştirdi. Çiftin bu evliliğinden Aylin Livaneli adlı bir kız çocuğu dünyaya geldi.
İsveç Yılları
Siyasi görüşleri ve inançları nedeniyle sık sık eleştirilerin hedefi oldu. 1971 yılındaki darbe nedeniyle cezaevine girdi. 1972 yılında İsveç’e yerleşmeye karar verdi ve bir süre orada yaşadı.
İsveç’te bulunduğu süre içerisinde bulaşıkçılık da olmak üzere hemen her işi yaptı. Livaneli’nin en büyük hayali bir gün Türkan Şoray ile tanışabilmekti.
İsveç, Türkiye’de suçlanan kişilerin sıkça bulunduğu bir yerdi. Orada bulunan ünlü yazar, gazeteci ve şairlerle karşılaşabilmeyi de çok istiyordu.
Ünlü sanatçı, 1974-1975 yıllarında Stockholm’de müzik eğitimi aldı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından askeri yönetim tarafından 3 ay gözaltında tutuldu.
Ardından Türkiye’den gitmek zorunda kalan Livaneli, tekrardan İsveç’e gitti. Orada müzik ve felsefe alanında kendini geliştirdi.
Ünlü sanatçı, 1973 yılında ilk albümünü çıkardı. Daha sonra 1976’da “Otobüs” adlı filmin müziğini besteledi ve sonraki yıllar da film müziği bestelemeye devam etti.
Stockholm Sonrası
Stockholm’den sonra bir dönem Paris ve Atina’da da bulundu. 1984 yılında yeniden Türkiye’ye döndü. 1994 yerel seçimlerine aday oldu.
Adaylığını, Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SODEP)’den İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na koymuştu. Fakat belediye başkanı seçilmedi.
1986 yılının Ekim ayında Cengiz Aytmatov’un kendisini davet etmesi üzerine Federico Major, Yaşar Kemal, Arthur Miller ve diğer birkaç ünlü sanatçı ile düşünürlerin katıldığıı Issyk-Kul Forumu’nda bulundu. Bu da kariyerinde önemli bir yere sahip oldu.
Nazım Hikmet’in şiirlerini bestelediği şarkılarını “Nazım’ın Türküsü” albümünde bir araya getiren Livaneli, geniş kitlelerin beğenisini kazandı. 1987 yılında hem yazıp hem yönettiği ilk filmi “Yer Demir Gök Bakır” için kamera karşısına geçti.
1988 yılında ikinci uzun metrajlı filmi olan Sis'i çekti. Bu filmde ünlü aktör ve yönetmen Elia Kazan ile çalıştı. Aynı zamanda Kazan’ın aktör olarak bulunduğu son filmdi. 2017 yılında ise ünlü isim ile olan anılarını ve dostluğunu Elia ile Yolculuk adını verdiği kitabında kaleme aldı.
Sis adlı film büyük beğeni topladı. Montpellier Mediterranean Film Festival ve Valencia Festival of Mediterranean Cinema gibi iki önemli festivalden ödüle layık görüldü.
Almanya ve Fransa’da ödüller aldı. 1993 yılında ilk kitabı olan Diktatör ile Palyaço'yu yayımladı. Bu kitap, gazete yazılarından derlenmişti ve daha sonra kitap olarak basıldı.
Yine 1993 yılında Livaneli, Şahmaran adlı filmini çekti. Başrollerinde Türkan Şoray ve Mehmet Balkız oynadı. Bu film, müziğini bestelediği filmlerin sonuncusu oldu.
1996 yılında merkezi Paris’te bulunan UNESCO, Livaneli’ye büyükelçilik payesi ve Genel Direktör Danışmanlığı görevini verdi. O dönemlerde siyaset alanında konuşulan bir isimdi.
19 Mayıs 1997 tarihinde Ankara Hipodrom alanında verdiği konser 500.000 kişilik kalabalık bir seyirci tarafından izlendi. Böylelikle sanatçı, Türkiye’nin en yüksek izleyici sayısına sahip konserini verdi.
6 Kasım 2002 tarihindeki genel seçimlere Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul Milletvekili seçildi ve TBMM’ye girdi. 2004 yılında partisinden istifa etti. Bağımsız milletvekili oldu.
Türk-Yunan dostluğunun savunucularındandı. Livaneli, müzisyen Mikis Theodorakis ile bir araya geldi. Böylelikle ikili, Türk-Yunan Dostluk Derneği’nin temellerini attı.
Sinema Dünyasına Girişi ve Müzik Kariyeri
Özgün film müzikleri yapmaya başlayan Livaneli, sinemaya da ilgi duyuyordu. Onun özgün yorumları, uluslararası bir şöhreti beraberinde getirdi.
Zülfü Livaneli, müzik hayatı boyunca 300 civarı şarkı ve 30 kadar film müziği besteledi. Ayrıca, Londra Senfoni Orkestrası’nda çalınmış olan bir rapsodi ve bir bale müziğinin de bestesini yaptı.
Başarılı ismin şarkıları çok beğeniliyordu. O kadar ki; Joan Baez, Maria del Mar Bonet, Udo Lindenberg, Maria Farandouri, Haris Alexiu, Kate Westbrook, Leman Sam gibi dünyaca ünlü sanatçılar tarafından seslendirilip yorumlandı.
Müziğini bestelemiş olduğu 30 filmin içinde Cannes Film Festivali’nde Golden Palm Ödülü’ne layık görülen Yol ve Sürü adlı film de bulunur. Buradan anlaşıldığı gibi, sanatçının müzik alanındaki başarısı tartışılamaz.
Livaneli’nin albümleri İspanya, Almanya, İsveç, Amerika, Hollanda ve Fransa’da da çok satıldı. Birçok ülkede çok sayıda konser vererek hayranlarıyla bir araya geldi.
Yunanlı ünlü besteci Mikis Theodorakis ve şarkıcı Maria Farandouri ile ortak albümler hazırladı. Aynı zamanda konserler de verdi.
Manos Hacidakis, Giora Feidman, Chilean Intillimani ve Angel Para gibi isimlerle bir araya gelerek çalışmalar yaptı. Livaneli, hem besteleri hem de yoğun ilgi gören konserleriyle çok beğenilen bir isim oldu.
30 kadar albüme imza atan Livaneli, müzik kariyerindeki başarıları sayesinde çok sayıda ulusal ve uluslararası ödüle layık görüldü. Aynı zamanda sinema yönetmenliği, öykü, roman ve deneme yazarlığı da yaptı.
Edebiyat Alanındaki Çalışmaları
Livaneli, ilk romanı olan Engereğin Gözündeki Kamaşma ile 1997 yılında Balkan Edebiyat Ödülü’nü aldı. Bu ünlü kitabı İspanya, Kore, Yunanistan, İsviçre ve Almanya’da yayımlandı.
Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm adlı romanıyla 2001 Yunus Nadi Yayımlanmamış Roman Ödülü’nün sahibi oldu. Bu kitabı da Türkiye’nin yanında Yunanistan ve Sırbistan’da yayımlandı.
2006 yılında çıkardığı Mutluluk adlı romanıyla Barnes&Noble Yeni Büyük Yazarları Keşif Ödülü’nü kazandı. Son Ada adlı romanıyla da 2009 yılında Orhan Kemal Roman Armağanı’nın sahibi oldu.
Değerli ismin farklı alandaki birçok eseri otuzdan fazla uluslararası ödül aldı. Bir öykü tolamı olan Arafat’ta Bir Çocuk adlı eserine adını veren öykü İsveç ve Alman televizyonları tarafından filme çekildi.
Livaneli, sadece roman ve öykü kitaplarında değil, deneme ve düşünce yazılarından oluşan kitaplarda da başarı elde etti. Ayrıca bestelerinin partisyonlarını yayımladı.
Livaneli, farklı günlük gazetelerde de 1989 yılından itibaren köşe yazıları yazmaya başladı. Michigan, İlinois, Pennsylvania, Stuttgart, Harvard ve Princeton Üniversiteleri’nde çok sayıda konferans verdi.
Aldığı Ödüller
Pek çok alandaki başarısıyla hayranlık uyandıran Livaneli, hayatı boyunca çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Ünlü sanatçının aldığı ödüllerden bazıları şunlardır:
- Theodorakis Ödülü/Temmuz 2006
- Soranos Dostluk Ödülü/Ekim 2005
- En İyi Film Müziği Ödülü/Sürü filmi/1978/Sinema Yazarları Derneği (SİYAD)
- En İyi Film Müziği Ödülü/Yılanı Öldürseler filmi/1982/Ankara Sanat Evi
- Yılın Plağı Ödülü/Yunanistan/ Maria Faranduri Livaneli Söylüyor/1982
- Cannes Film Festivali Altın Palmiye Ödülü/Film Müziği/Yol filmi/1982
- Alman Plak Eleştirmenleri Derneği Yılın Plağı Ödülü/Maria Faranduri /Livaneli Söylüyor/1993
- Edison Ödülü, Hollanda/Maria Faranduri Livaneli Söylüyor/1983
- Altın Plak Ödülü/Livaneli/Theodorakis/Güneş Topla Benim İçin/1986
- Yılın Müzisyeni Ödülü, Türkiye/1984 Nokta Dergisi/Doruktakiler
- Cannes Film Festivali Ödülü/1987 Özgün Bir Bakış
- En İyi Yabancı Film Ödülü/San Sebastian Film Festivali/İspanya, Yer Demir Gök Bakır/1987
- Hristiyan Sinema Örgütü-OCIC
- Köln Foto Kino Fuarı, B. Almanya/1987 ‘Altın Kamera’ (Jurgen Jurges)
- En İyi Film Yönetmeni, Türkiye/1989 Nokta Dergisi/Doruktakiler
- Montpellier Festivali Altın Antigone Birincilik Ödülü/1989 Sis
- Valencia Altın Palmiye Birincilik Ödülü/Sis/1989 En İyi Yönetmen Ödülü
- Avrupa Film Akademisi En İyi Film Adaylığı/1989 Sis
- Fransız Eleştirmenlerce Avrupa’nın En İyi On Filminden Biri/1989 Sis
- En İyi İkinci Film Ödülü/1989 Antalya Film Festivali/Sis
- Abdi İpekçi Ödülü/1996
- Abdi İpekçi Ödülü/1997
- Balkan Edebiyat Ödülü, Türkiye/1997 Engereğin Gözündeki Kamaşma
- Premio Luigi Tenco Uluslararası Besteci Ödülü/ San Remo, İtalya/1999
- Antalya Altın Portakal Film Festivali Yaşam Boyu Onur Ödülü/1999
- Yunus Nadi Roman Ödülü/ Türkiye/2001 Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm
Zülfü Livaneli’nin Albümleri ve Şarkıları
Özgün müziğin bir numaralı isimlerinden, aynı zamanda bir halk adamı olan Zülfü Livaneli’nin başarılı müzik kariyeri 1971 yılında başlamıştır. O, çağdaş halk müziğinin ve yeni şarkı yazım sürecinin adeta temelini atmıştır.
Küçük yaşlardan gelen müzik yeteneği ona yüzlerce şarkı yazdırmış, 30’un üzerinde albüm kaydettirmiştir. Milyonlarca kişi tarafından dinlenen besteleri dünyaca tanınır hale gelmiştir. Sanatçının bazı önemli albümlerinde yer alan şarkıları şu şekildedir:
Nazım Türküsü
Ünlü sanatçının 1978 yılında Ada Müzik tarafından yayımlanmış albümüdür. Ünlü sosyalist şair Nazım Hikmet’in değerli şiirleri, birer şarkı olarak albümde yerini almıştır.
Albümde 8 şarkı yer alır. Türk müziğinin önemli başyapıtları arasında sayılır. 1978 ve 1979 yıllarında 51 hafta listelerin başında kalmıştır.
Ada
Livaneli’nin 1983 yılında çıkardığı albümüdür. 8 şarkıdan oluşur. Bu albümdeki besteler sanatçının 1980-1984 yılları arasındaki Paris yıllarında oluşturulmuştur.
Albümün ilk basımı Almanya’da Telefunken-Teldec’te çıkarılmıştır. Daha sonra Türkiye’de ART firmasında çıkarılmış ve kayıtları Stockholm’de yapılmıştır.
Gökyüzü Herkesindir
Livaneli’nin 1987 yılında çıkardığı bu albümü 10 şarkıdan oluşur. Albümde yer alan “Sürgün” adlı şarkıda Livaneli, sanatçı dostu Sezen Aksu ile düet yapmıştır.
Saat 4 Yoksun
Ünlü sanatçının 1993 yılına ait albümüdür. Albüm 8 şarkıdan meydana gelir. Livaneli’nin müziklerinde alışılagelen nitelik ile nicelik buluşması bu albümde de söz konusudur.
Yangın Yeri
Sanatçının 26 Haziran 1996 tarihinde çıkardığı albümüdür. Albüm içinde 10 şarkı yer alır. Avrupa Müzik markasıyla yayımlanan albümde hit şarkılara yer verilmiştir.
Zülfü Livaneli’nin Kitapları
Kültür-sanat dalında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden olan Livaneli, hemen her alanda başarıyı yakaladığı gibi edebiyat alanında da ünlü bir isimdir. Onu bizde bu derece değerli kılan önemli eserlerinden bazılarını şöyle sıraladık:
Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm
Livaneli’nin 2001 yılında yayımlanan romanıdır. İsveç’te yaşayan insanların, yurtlarından farklı nedenlerle sürgün edilişlerini anlatır.
Öldürmek ve bağışlamak ikilemi üzerine, okuyucularını etkilemeyi başarmış bir eserdir. Sıradışı bir kurguyu ve beklenmedik bir sonu her sayfasında ustalıkla anlatır.
Leyla’nın Evi
Livaneli’nin 2006 yılında okuyucuyla buluşturduğu bir İstanbul romanıdır. Boğaziçi’nde Bosnalılar Yalısı’nda doğup büyümüş Leyla Hanım’ın yalının yeni sahibi Ömer Cevheroğlu tarafından sokağa atılışını anlatır.
Genç gazeteci Yusuf’un Cihangir’deki bekar evine sığınmak durumunda kalan Leyla Hanım’ın Ali Yekta Bey ile tanışmasıyla devam eder. Bu eser, kimi zaman acılı kimi zaman eğlenceli bir kurgudur.
Kardeşimin Hikayesi
2013 yılının Nisan ayında yayınlanmış bu romanı aşk ve gizem üzerine kuruludur. Ahmet Arslan, bir sahil kasabasında sessiz sakin bir emeklilik yaşamı sürdürmektedir.
Aynı kasabada genç bir kadın, bir cinayete kurban gitmiştir. Yazarın bu romanı, deyim yerindeyse hikaye içinde hikayedir.
Aşka ve aşkın karmaşıklığına değinen Kardeşimin Hikayesi, emekli bir inşaat mühendisi ile genç ve güzel bir gazeteci kızın öyküsünü anlatır. Bu aşkın başlamasına tüyler ürperten kadın cinayeti vesile olacaktır.
Serenad
Müzik, bilim ve sanatın iç içe geçtiği bir roman olan bu eser, Livaneli tarafından 2013 yılında kaleme alınmıştır. Bu romanda sürükleyici bir aşk hikayesi anlatılır.
Buna rağmen yazar, “aşk” kelimesinin çok kirletildiğini düşündüğü için, bu eserine özellikle aşk romanı denilmesine karşı çıkmıştır. Halbuki 60 yıllık süregelen bir aşk anlatılır.
Huzursuzluk
Livaneli’nin Ocak 2017’de kaleme aldığı bu eser, tutkulu bir aşkın hikayesini büyük bir gizem içinde kurgulayarak anlatır. Sevda ve acının adeta bir bütün olduğu bu romanda okur, bir Ortadoğu gerçeğiyle buluşturulur.
[renkbox baslik="Oğuz Atay Kimdir? Hayatı, Kitapları, Sözleri ve Hakkında Az Bilinenler" link="https://bilgihanem.com/oguz-atay/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2019/03/oguz-atay-kimdir-hayati-kitaplari-en-unlu-sozleri-ve-hakkinda-az-bilinen-1024x597.jpg" renk="mavi" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Romanın başkahramanlarından İbrahim’in çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölüm haberiyle memleketi Mardin’e gitmesi, bütün olay örgüsünün başını oluşturmaktadır. İbrahim, öğrendikleriyle adeta bir girdaba çekilecektir.
Zülfü Livaneli’nin Sözleri
Çok yönlü kişiliğiyle sevilen bir isim olan Livaneli, barış ve dostluk söylemleri ile kitleleri birbirine bağlamayı başarmıştır. Eserlerinde işlediği aşk, ölüm, özlem gibi temalara sözlerinde de sıkça yer vermiştir. İşte değerli sanatçının anlamlı sözlerinden birkaçı:
Yaşamın inkar edilemez gerçeği ölüm, insan bedeninin çürümesinden ibarettir. Çoğu insan ölüp çürümekten korkar. Fakat ruhun çürümesi yaşamsal faaliyetler sona erdiğinde değil, yaşarken gerçekleşir.
Aşk her zaman güzel duyguları beraberinde getirmez. İnsan aşkın büyüsüne kapılıp geleceği göremeyebilir. Beraberinde gelecek olanlar da doğal olarak sürpriz olur.
Bu sözüyle yine ölüme bir vurgu yapan Livaneli, ölümün hayattaki herkes için aynı şekilde olacağına değinmiştir. Yaşarken farklı konumda olan her insan, öldüğünde eşitlenecektir.
İnsanlar göründüğü gibi olmayabilir. Her zaman içlerinden geleni yapmayıp, bilinmeyen yanlarını sadece olumsuz durumlarda kullanabilirler.
Bu sözüyle yine aşkı anlatan Livaneli, aşka eserlerinde yer verdiği kadar sözlerinde de sıkça yer vermiştir. Bazen aşkta mutluluğa engel olan gurur, bir şeyleri söylemeye de engeldir. Bazı şeyleri söylemeden, hissederek yapmak gerekir.