Dünyanın yedi harikası tamamen insanlar tarafından inşa edilmiş, olağanüstü güzellikte ve büyüklükte yapılardır. Antik dönemin yedi harikası olarak bilinen bu yapılar dünyanın farklı ülkelerine yayılmış vaziyettedir. Bizler bu konuda oldukça şanslı sayılırız. Çünkü bu güzel yapıların birçoğu bizim topraklarımız üzerinde bulunmaktadır. Bunlardan birisi de Artemis Tapınağı’dır. İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan bu yapının diğer adı Diana Tapınağı’dır. Bilgihanem okurları için hazırladığımız bu yazıda, sizlere Artemis Tapınağı’nı tüm ayrıntıları ile anlatmaya çalışacağız.
Artemis Tapınağı veya Artemision, aslında Diana Tapınağı olarak biliniyordu ve tanrıça Artemis'e ithaf edilen bir Yunan tapınağıydı. Tapınağa ait kalıntılar Efes'te (İzmir Selçuk kasabası yakınlarında) yer alır. Efes Antik Kenti, dünyanın en eski ve günümüze kadar en az bozulma oranı ile gelebilen yapılardan bir tanesidir. Eski Dünya'nın Yedi Harikası'ndan biri olan tapınak, milattan sonra 401'de gerçekleştirilen son tahribatından önce üç kez tamamen yeniden inşa edilmiştir.
[renkbox baslik="Hattuşaş Antik Kenti Hakkında Bilgiler; Nerededir, Mimarisi ve Tarihçesi" link="https://bilgihanem.com/hattusas-antik-kenti-hakkinda-bilgiler/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/12/hattusas-antik-kenti-hakkinda-bilgiler.jpg" renk="mavi" yenisekme="evet"][/renkbox]
Günümüzde tapınağın yalnızca temelleri ve tapınakta bulunan heykel parçaları kalmıştır. İlk kutsal Artemis Tapınağı İyon göçünün başladığı Tunç Çağı'na dayanıyordu. Milattan önce 7. yüzyılda, eski tapınak bir taşkınla yok edildi. Yeniden inşaatı milattan önce 550'de Giritli mimar Chersiphron ve oğlu Metagenes'in himayesinde Lydia Körfezi'nde başlatıldı. Projenin tamamlanması 10 yıl aldı. Tapınak, milattan önce 356 yılında bir kundaklama eylemiyle yok edildi ve sonrasında yeniden inşa edildi.
Artemis Tapınağı Nerededir?
Artemis Tapınağı, modern liman kenti İzmir'in yaklaşık 75 km güneyindeki Efes Antik Kenti'nin yakınında kurulmuştur. Günümüzde Efes Antik Kenti Selçuk'un sınırında yer almaktadır. Efes'teki kutsal alan (temenos), Artemis Harabesi'nin kendisinden daha yaşlıydı. Pausanias ise tapınağın, İyon göçünden yıllar önce başlayıp, Apollo'nun Didim'deki ilahi tapınağından daha yaşlı olduğundan emindi.
Şehrin pre-iyonik sakinleri Leleges ve Lidyalılardı. Günümüzde tapınağa ait 1 kolon ve bazı heykel parçaları Efes'te sergilenmektedir. Yıllar içinde tapınağın bu denli zarar görmesinin esas nedeni, çatısının ahşap olmasıdır. Ahşaptan yapılan çatı çok kolay yandığı ve depremden etkilendiği için defalarca kez yeniden onarılmasına rağmen günümüze kadar gelememiştir.
Artemis Tapınağı iki evreden oluşmaktadır. Birinci evre olan Arkaik dönemde tapınak neredeyse hiç zarar görmemiştir. Helenistik denilen ikinci evrede ise Büyük İskender’in doğduğu gece Herostratos tarafından yakılmıştır. Buna göre tapınağın evrelerinde şu gelişmeler olmuştur;
Birinci Evre (Arkaik Dönem): Yapımında Chersiphron, Metagenes ve Theodoros gibi mimarlar çalışmıştır. Sütunların alt kısımlarında kabartma vardır. Alınlığında bir pencere olduğu ve buradan epiphani yapıldığı varsayılmaktadır.
İkinci Evre (Helenistik Dönem): Bu dönemde yer alan mimarlar Paionios, Demetrios ve Kheirokrates olarak bilinmektedir. Bir önceki dönem ile birçok açıdan benzerlik içermektedir. Farklı olarak arka kısmında 9’lu sütun sırası, ön kısmında ise 3 sıra sütun bulunmaktadır.
Artemis Tapınağı'nın Mimarisi
Artemis Tapınağı, tanrıça Artemis'e ithaf edilmek üzere yapılmıştır. Lidya'nın inanılmaz zengin kralı (MÖ 560-542) Kroisos, tapınağın inşasına başlama emrini veren kişi olmuştur. Tamamen mermer olmakla birlikte, uzunluğu 115 metre ve genişliği 54 metre olan şimdiye kadar inşa edilmiş en büyük Yunan tapınaklarından biridir. Zemin, depremlerden etkilenmeyecek şekilde inşa edilmiş, paketlenmiş kömür ve koyun derilerinin üzerine kurulmuştur. Büyük sütun davulları ve arşitravlar, taş ocağından taşınmıştır.
Artemis Tapınağı'nda her biri 17 metre yüksekliğinde 127 sütun bulunduğunu düşünülmektedir. Sidon'lu Antipader'e göre; Artemis Tapınağı, Zeus'un Heykeli'nden, Babil'in Asma Bahçeleri'nden bile daha ihtişamlı idi. Antipader, Artemis Tapınağı'nı gördüğünde, diğer tüm güzelliklerin parlaklığını yitirdiğini ifade eder.
Güneş'in devasa görüntüsünün ve yüksek piramitlerin büyük işçiliğinin yansıtıldığı tapınak günümüze dek varlığını sürdürememiştir. İstanbul'daki Miniatürk Parkı'nda bulunan Artemis Tapınağı'nın minik modeli, ilk tapınağın muhtemel görünümü baz alınarak hazırlanmıştır.
Artemis Tapınağı’nın mimari bilgileri hakkında farklı iddialar bulunmaktadır. Antik çağı araştıran isimlerin elde ettiği bilgilerden bazıları şunlardır;
Plinius’a göre: Tapınak 220×425 ayak, 127 sütundan oluşuyordu ve sütun yüksekliği de 60 ayaktı. Sütunların 36 tanesi ise kabartmalı şekilde yapılmıştı.
Herodotos’a göre: 127 adet olan sütunlar Lidya Kralı Kroisos tarafından yaptırılmıştı.
Strabon’a göre: Büyük İskender bir dönem Efes’i ziyaret etmiştir. Mimarisi ve genel özellikleri hakkında bir bilgi sunmamıştır.
Artemis Tapınağı'nın Tarihçesi
Var olan eski tarih Artemis Tapınağı'nın en az Amazonlar kadar eski olduğunu vurgulamaktadır. Birinci Dünya Savaşı'ndan önce, İngiliz arkeolog David George Hogarth tarafından yapılan saha kazıları ardışık üç tapınak binası tespit etti. 1987-88 yılında yapılan kazılar, bölgenin Bronz Çağı kadar erken bir tarihte işgal edildiğini ve zeminin geometrik zamanlarına kadar uzanan çanak çömlek parçalarının bir araya getirildiğini doğrulamıştır.
Çünkü sert kaplanmış kilden yapılma zemine sahip peripteral bir tapınak, M.Ö. 8. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiştir. Efes'teki peripteral tapınak, Küçük Asya sahilinde peripteral bir tipin en erken örneğini ve belki de herhangi bir yerdeki sütunlarla çevrili en erken Yunan tapınağını sunmaktadır. M.Ö. 7. yüzyılda bir sel tapınağı yok etti ve orijinal kil zemininin üzerine yarım metrelik kum bıraktı.
Taşkının döküntüleri arasında; bir oyma fildişi plakasının kalıntıları, Kuzey Suriye'nin Hayat Ağacı ve eliptik kesitli bazı gözenekli kehribar damlaları bulundu. Tapınağın tamamlanması yüz yirmi yıl almıştır. Başka bir rivayet ise bu sürenin iki yüz yıl olduğunu belirtir. Büyük İskender'in doğduğu gece, tapınak, kasıtlı olarak çatının tahta çerçevesine ateş açan Herostratus tarafından yakıldı ve o bu hareketiyle adını ölümsüzleştirmeyi ümit etti.
Bununla birlikte Efesliler, isminin asla kaydedilmeyeceğini belirttiler. Artemis Tapınağı yapı itibari ile su basması eğilimi gösteriyordu ve her yüzyıl geçtikçe zemine 1 metre daha gömüldüğü düşünülmektedir.
Tapınak ile ilgili bilgilerin büyük kısmı tarihçi Plynus tarafından elde edilmiştir. Ancak birçok kaynak bu yapının gerçekten bir tapınak olup olmadığı konusunda kesin delillerin olmadığını bildirmektedir. Araştırmalar Artemis Tapınağı’nın bereket tanrıçası için yapıldığı için içinin tapınak olarak, dış kısmının ise çarşı olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Tıpkı günümüzde faaliyet gösteren Kapalı Çarşı gibi turistik bir öneme sahip olduğunu gösteren bilgiler de mevcuttur. Yüzyıllar boyunca halk tanrıçaya inançlarını ve isteklerini sunmak amacıyla çeşitli hediyeleri buraya getirmiştir. Öyle ki yapılan kazılarda pek çok küpe, bilezik, gerdanlık ve fil dişinden yapılmış çeşitli hediyelik eşyalara rastlanmıştır.
Bazı kaynaklar tapınağın bir dinsel enstitü olarak kullanıldığını söylerken, çarşı-pazar olarak kullanıldığını söyleyen kesim de azımsanmayacak ölçüdedir. Dünyanın yedi harikasından biri olan tapınağın, Anadolu’nun ekonomik açıdan önemli bir bölgesinde bulunması ticaretin daha rahat yapılmasını, başka yerlerden gelen yolcuların kolaylıkla ziyaret etmesini sağlamıştır.
[renkbox baslik="Zeugma Antik Kenti Hakkında Bilgiler; Nerededir, Mimarisi ve Tarihçesi" link="https://bilgihanem.com/zeugma-antik-kenti-hakkinda-bilgiler/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/12/zeugma-antik-kenti-hakkinda-bilgiler-nerededir-mimarisi-ve-tarihcesi-1.png" renk="kahve" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Herostratus tarafından yakıldıktan sonra büyük kısmı zarar görmüştür. Daha sonra Roma İmparatoru yeniden inşa etmek istese de buna karşı çıkılmıştır. Kalıntılarının Hristiyanlar tarafından başka yerlere taşındığı da tarih kaynakları arasında yer alan bilgilerden bazılarıdır. Asıl üzücü olan bu muazzam yapının kalıntılarının ülke dışına kaçırılmış olmasıdır. Günümüzde yavaş yavaş yok olmaya mahkum edilmiş Artemis Tapınağı’nın sadece çok az bir parçası kalmıştır.
Yolunuz İzmir’e düşerse Efes’i mutlaka ziyaret etmenizi öneririz. O zaman bizim ne demek istediğimizi daha iyi anlayacağınızı ümit ediyoruz. 1863 yılında John Turtle Wood tapınağı daha kapsamlı bir şekilde araştırmaya başlamış ve bulduğu heykelleri British Müzesi’ne götürmüştür. Bugün tapınağın asıl yerinde ve ziyaretçilerin gördüğü kısımda tek bir sütundan başka bir yapı bulunmamaktadır.
İyide , yukardaki videoda anlatılan hikayede British Musueum dan 1870 de kazıyı yapanlanların birçok eseride buradan alıp götürdüğü niye söylenmiyor.Bu tapınaktan kalanların yolunmus bir tavuktan arta kalanlardan daha az olduğu tapınağın temsili resmine bakıldığında anlaşılmıyormu !? Anadolu daki birçok antik kentin başına gelenlerle Artemis tapınağının başına gelenler hemen,hemen aynı !
Ben burayı bilmiyordum aslında ve burayı rüyamda gördüm ve rüyamda bana burada şeytanın gözü heykeli olduğunu söylediler ve o heykeli bu zamana kadar kimsenin bulamadığını ve bilmediklerini söylediler
Tarihi mekanlar her zaman dikkatimi çekmiştir. Faydalı bir içerik oluşturmuşsunuz.
Gerçekten çok güzel bir eser, yerinde görmüş biri olarak herkese tavsiye ederim. Ayrıca Yunanistan gezisi planlamak da oldukça makul fiyatlı bir plan.
Buraya 2008 yılında gitmiştim anılarım canlandı 🙂