Kanun-i Esasi, meşrutiyetin ilan edilmesini sağlayan ve İstanbul konferansının hazırlandığı 23 Aralık 1876 yılında Osmanlı Devleti anayasasının ilk kez Avrupa anayasası ile benzerlik gösterdiği kararlardır. Kanun-i Esasi’nin en önemli amacı Meclis'te yer alan Müslüman vekillere ek olarak azınlıkların da yetki almasını sağlayarak korunmaları amaçlanmıştır. Ancak azınlıkların Meclisi Mebusu'nda yer almaları bazı anlaşmazlık ve kargaşaların yaşanmasına neden olmuştur.
İlk olarak Kanun-i Esasi çalışmaları II. Abdülhamit’in izin vermesi ile 7 Ekim 1876 yılında başlamıştır. İlk temel kanun niteliği taşıyacak olan kanunların taslağını oluşturmak üzere Midhat Paşa ve onun önderliğindeki 28 kişilik komisyon oluşturulmuştur. Alınan kararlar neticesinde kurulan ilk meclis 19 Mart 1877 yılında açılmıştır.
[renkbox baslik="Menemen (Kubilay) Olayı Nedir? Nedenleri ve Sonuçları Nelerdir?
" link="https://bilgihanem.com/menemen-kubilay-olayi-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/10/menemen-olayi-nedir-nedenleri-sonuclari-nelerdir.jpg" renk="kirmizi" yenisekme="evet"][/renkbox]
Mecliste bulunan üyelerin 69’u Müslüman, 46’sı ise Müslüman olmayan kişilerden oluşuyordu. Bu durum kurulan ilk Kanun-i Esasi meclisinin ömrünün kısa olmasına neden olmuş ve 1878 yılında II. Abdülhamit tarafından meclis tatil edilmiştir.
Kanun-i Esasi Nedir?
Osmanlı Devleti tarihinin ilk ve son anayasası özelliğinde olan Kanun-i Esasi, II. Abdülhamit döneminde ilan edilmiş ve 20 Nisan 1924 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Kanun-i Esasi anayasasının en önemli özelliği özgür bir İslam ülkesinde uygulanmış olan batılı nitelikteki ilk anayasadır. Mutlak monarşiden, anayasalı monarşiye geçişi sağlayan ve meşrutiyetin temellerini atan bir anayasadır.
Kanun-i Esasi'nin Maddeleri Nelerdir?
Kanun-i Esasi’nin içeriği Osmanlı devleti için oldukça önemli bir yere sahiptir. Türk tarihindeki ilk anayasa olması açısından çok önemlidir. Polonya, Rusya ve Belçika anayasalarından faydalanılarak hazırlanmıştır. Tarafsız ve yasa dili ile yazılmış olan Kanun-i Esasi'nin başlıca maddeleri şunlardır;
- Osmanlı Devleti’nin resmi dili Türkçe olarak belirlenmiştir. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin resmi dini İslam’dır ve Kanuni Esasi yasalarınca uygulanan hiçbir karar İslam dinine aykırı nitelikte olmayacaktır.
- Ayan Meclisi ve Mebusan Meclisleri yasama görevine atanmıştır. Kanun teklifleri vermek sadece hükümetin ayrıcalığında olan konulardan biridir.
- Bu anayasaya göre hükümetin sorumluluğu meclise karşı değil, padişahın bizzat kendisine olmalıdır. Meclisi açma ve kapama yetkisi padişaha aittir.
- Yürütme yetkisi padişahın başkanlığında Bakanlar Kurulu'na aittir.
- Meclisi Mebusan üyeleri dört yılda bir seçilecektir.
- Mülkiyet ve dilekçe hakkı, din özgürlüğü, vergi eşitliği ve konut dokunulmazlığı gibi sosyal haklar da o dönemde yaşayan insanların Kanuni Esasi ile birlikte sahip oldukları haklar arasındadır.
- Bu noktada toplum düzenini bozan kişi ve toplulukları sürgün etmek padişahın en önemli yetkileri arasındadır.
- İşkence ve her türlü eziyet tamamen yasaktır.
- Kanunda olmayan herhangi bir sebepten dolayı kimsenin özel mülküne zorla girilemez.
- Bir kanuna bağlı olmayan durumda hiç kimseden vergi veya bunun gibi paralar alınamaz.
Kanun-i Esasi'nin Önemi Nedir?
Kanun-i Esasi Türk tarihinin ilk ve son anayasası olarak önemi oldukça büyüktür. Dönem halkının ilk defa padişah yanında görevde bulunma imkanları ve halkın ilk kez seçme ve seçilme hakkını elinde bulundurmaları Kanun-i Esasi anayasaları kapsamında gerçekleşmiştir.
Türk tarihindeki ilk anayasa ile hükümetin şekli, yasama, yürütme ve vatandaşlık hakları yeniden düzene koyulmuştur. Prusya, Belçika ve Polonya ülkelerinin anayasa kurallarından yararlanılarak Kanun-i Esasi hazırlanmıştır. Toplamda 12 bölüm 121 maddeden oluşan Kanuni Esasi halk oylamasına sunulmamıştır bu nedenle İtalya ve Fransa gibi ferman anayasa sınıfına dahil edilmiştir.
Kanun-i Esasi'nin Özellikleri Nelerdir?
Teşkilatı Esasi olarak da adlandırılan ve ilk Türk anayasası özelliğinde olan anayasa, Türk tarihindeki ilk ve son anayasadır. II. Abdülhamit tarafından ilan edilmiştir. Tanzimat ve Islahat fermanlarına nazaran batılı ülkelerin anayasalarından esinlenerek hazırlanmıştır. 1876 yılında onaylanan Kanun-i Esasi’ye ek olarak Meclisi Umumi kurulmuştur.
Devletin birçok organı batılı anayasanın getirilerine göre yeniden düzenlenmiştir. Meclis’i Umumi iki meclisli bir özellikte bir araya getirilmiştir. Heyeti Ayan ve Heyeti Mebusan olarak adlandırılan iki ayrı meclis padişah ve halkın yetkilerinin olduğu meclislerdir. Padişahın istediği zaman dağıtma yetkisine sahip olduğu heyeti ayan II. Abdülhamit tarafından 1878 yılında feshedilmiştir.
Kanun-i Esasi'nin Uygulanması ve Askıya Alınması
İlk olarak 1877 yılında yapılan genel seçimlerin ardından Meclisi Umumi oluşturulmuş ve ilk toplantı Dolmabahçe Sarayı'nda yapılmıştır. Meclis Başkanı olarak ise Ahmet Vefik Paşa atanmıştır. 93 Harbi olarak tarihte yer edinmiş olan Osmanlı ve Rus arasındaki savaş meclis müzakerelerinin askıya alınmasına neden olmuştur.
[renkbox baslik="Kaşgarlı Mahmud Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/kasgarli-mahmud-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/05/kasgarli-mahmud-hayati-hakkinda-bilgi-960x560.png" renk="sari" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Savaşın galibinin Ruslar olması ve bunun sonucunda da İstanbul’un işgal edilmek istenmesi üzerine Edirne Mütarekesi anlaşması yapılmıştır. Bunun üzerine II. Abdülhamit meclisi süresiz olarak tatil etmeye karar vermiştir. Bu süreçte anayasa olarak Kanun-i Esasiye yürürlükte olmasına karşın, bu anayasanın kanunları uygulanmamıştır. Düzenli olarak her yıl Kanun-i Esasi metni devlet salnamelerinde yayına koyulmuştur. Anayasa sürecinde ayan meclisi bir daha hiçbir toplanmamıştır ancak ayan üyeleri ömür boyu maaş almaya devam etmişlerdir.
Kanun-i Esasi Ne Zaman ve Nasıl Yürürlükten Kalkmıştır?
Kanun-i Esasi aynı zamanda 1876 Anayasası olarak da bilinmektedir. 20 Ocak 1921 yılında Ankara’da bir araya gelen Büyük Millet Meclisi Kanun-i Esasi Anayasasını kabul etmiştir. Ancak Büyük Millet Meclisi ile uyuşmayan maddeler yok sayılırken, anayasaya aykırı olmayan maddeler aynen kabul edilmiştir. Ayrıca 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet’in ilan edilmesi ve 4 Kasım 1922 yılında padişahlığın hükümsüz sayılması sonucunda Kanun-i Esasi maddelerinin birçoğunda değişiklikler yapılmıştır. Sonrasında kesin olarak 24 Nisan 1924 yılında yürürlükte yer alan anayasa ile birlikte Kanun-i Esasi Anayasası yürürlükten kaldırılmıştır.
Kanuni Esasi Türk tarihindeki ilk anayasadır ama son anayasa değildir.
zaten Osmanlı tarihi için ilk ve son diyor Türk demiyor
Ödevimği burdan yaptım 90 aldım, diğer arkadaşlara da öneririm.
Ödevimi sayenizde yapabilmedim teşekkürler.
Maalesef Mithat paşa ve Avanesi ve arkasındaki İngilizler demokrasi oyunundadır altında 93 harbini çıkartarak kuzuyu Rus kurdunun önüne atıp, parçalattılar. Sonrada demokrasi kahramanı ilan edildiler.