Şiir, belirli bir kafiye düzenine ve uyağa göre yazılan; içerisinde aşkı, sevgiyi, düşünceyi, duyguyu ve daha birçok şeyi barındıran; dörtlükler, dizeler, bentler gibi ölçü birimleri ile yazılan; sanatsal bir değeri olan nazım biçimidir.
Genel olarak tarihi Odessa’ya hatta Sümerlere kadar uzanır. İlk şiir türünün bazı kaynaklarca kabul edilmiş en eski örneği Gılgamış Destanı olarak tanımlanır.
[renkbox baslik="Sabahattin Ali Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/sabahattin-ali-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/06/sabahattin-ali-hayati-hakkinda-bilgi.png" renk="siyah" yenisekme="evet"][/renkbox]
Sözcüklere farklı anlamlar yükleyen, bir anlamda sözcüklere bir sanatsal değer katan bu türün kendi içinde çeşitleri bulunur. Şiir çok geniş bir alana sahiptir. Edebiyat içerisindeki bu genişliğini Türk edebiyatının yapı taşlarından bir tanesi olarak kanıtlamaktadır. Türk edebiyatında şiir her zaman olmuştur. Dönemlere ayrılan edebiyatın en zengin bölümü olan şiir halen varlığını sürdürmekte, gün geçtikçe de gelişmekte ve çeşitlenmektedir.
Şiir Nedir?
Şiir kısaca estetik bir kaygı ile yazılmış, belirli kurallar çerçevesinde hazırlanan düz yazı olarak tanımlanır. Bu anlamda şiirin yapısal kurallarına uyularak yazılan her şeyin şiir olduğundan bahsetmek yersiz olacaktır. Çünkü şiir yazmak her insanın yapabileceği bir şey değildir. Şiir yazılırken yalnızca teknik kurallar yeterli değildir. Yazılan şiirde bir duygu olmalıdır ve bu duygu okuyucuya geçirilebilmelidir. Ayrıca şiirde anlatım oldukça süslüdür. Yani şairin, şiiri yazan kişinin anlatmak istediği ya da vermek istediği duyguyu doğrudan dizelere dökmemesi, bunun yerine farklı ses oyunları ile anlatması gerekecektir. Bu da oldukça meşakkatli bir yolun başlangıcı olacaktır.
Şiirin Türleri Nelerdir?
Şiir edebiyat içerisinde çok geniş bir alanı kaplar. Farklı kollara ayrılan şiirde her kolun kendine ait özellikleri bulunmaktadır. Bu durum en güzel çeşitlendirilerek açıklanabilecektir. Her şiir türü ve özelliği aşağıda verilmiştir:
Epik Şiir
Konusu kahramanlık, tarihi hikâyeler ve savaş olan şiirlere epik şiir denir. Epik şiirlerde anlatım oldukça coşku verici olmalıdır. Aksi takdirde duygu okuyucuya geçmeyecek ve şiir amacına ulaşamayacaktır. Uzun şiirlerdir, doğal ve yapay olarak ortaya çıkabilirler. Doğal olan epik şiirler yaşanmış olayın kulaktan kulağa anlatılarak oluşturulmuş halidir. Bunun yanında yapay olarak hazırlanan epik şiirler ise bir şair tarafından yazılır ve epik şiir kurallarına uydurulur. Konu yine yaşanmış bir olaydır, ama kişi tarafından hazırlanmıştır.
Lirik Şiir
Duygusal olan, içerisinde aşk, sevgi gibi konuları barındıran şiirlere lirik şiir adı verilir. Lirik şiirde insana ait olan hasret, acı, sevinç gibi duygular işlendiğinden oldukça duygusal bir anlatım bulunur. Lirik şiirler genel olarak bir saz aleti ile söylenir.
Pastoral Şiir
Doğanın güzelliklerini, kır yaşamını anlatan şiirlere denir. Pastoral şiir kendi içerisinde 2’ye ayrılır. Konularına göre isimlendirilen pastoral şiirin Türk edebiyatındaki ilk temsilcisi Abdülhak Hamit Tarhan’dır. Eseri de Sahra isimli şiiri olarak bilinir.
Satirik Şiir
Halkın noksanlarını, yöneticilerin hatalarını kısacası şairlerin eksik gördüğü şeyleri eleştirel bir dille ya da iğneleyici bir tavırla anlattığı yergi şiirleri satirik şiir olarak bilinmektedir. Eskiden padişahları yeren ve bu yüzden öldürülen şairlerin bulunduğu edebiyat tarihinde Seyrani, Kaygusuz Abdal gibi ünlü şairler vardır.
Dramatik Şiir
Anlatılan her şeyin okuyucunun gözünde sanki bir tiyatro oyunu gibi canlanması dramatik şiir olarak adlandırılır. (Bakınız: Tiyatro Nedir?) Bu şiir tiyatrodaki repliklerin kolay ezberlenebilmesi adına ortaya çıkmış ve zamanla gelişmiştir.
Didaktik Şiir
Kısaca öğretici şiirler olarak bilinir. Bu şiirde konular hep bilim, ahlak din gibi gerçek konulardır. Şiirin sanatsal yönü zayıftır, anlatımı ise öğüt verir biçimdedir.
Türk Edebiyatında Şiirin Yeri
Türk edebiyatında şiirin ilk varoluşu Divan-ı Lügati't Türk olarak bilinmektedir. Bu eserdeki şiirler, doğa, aşk, kahramanlık, insanlığa verilen öğütler tarzında konuları ele almıştır. 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile ise batılaşma süreci başlamıştır. Bu gelişmenin ardından ise şiir Türk edebiyatındaki yerini almış ve gelişimini hızlandırmıştır.
Tanzimat Dönemi'nde Namık Kemal, Ziya Paşa; Servet-i Fünun Dönemi'nde Cenap Şahabettin ve Tevfik Fikret en ünlü şairlerdendir. Yine garip akımının öncülerinden olan Orhan Veli, Melih Cevdet ve Rıfat Oktay da Türk şiirine katkı sağlamış değerli isimlerdendir.