Potasyum nitrat, kükürt ve kömürün bir araya gelmesiyle oluşturulan barut, ilk kez Çinliler tarafından keşfedilmiştir. Milattan Önce 1000’li yıllarda ilk defa kullanan millet de onlar olmuştur. Ateşi silahlarda kullanma maksadıyla bulunan barut, birçok aşamadan geçerek bugünkü halini almıştır.
Önceleri kara barut ismiyle anılan bu patlayıcı madde, Avrupa ülkeleri tarafından 13. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanmıştır. Nem yüzünden ilk başta baruttan beklenen etki alınamazken, zamanla bu sorunun da önüne geçilerek, bugünkü hallerini almışlardır.
[renkbox baslik="Tekerleğin İcadı: Tekerlek Nedir? Ne Zaman? Kim Tarafından Bulundu?" link="https://bilgihanem.com/tekerlegin-icadi-tekerlek-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/02/tekerlegin-icadi.jpg" renk="gri" yenisekme="evet"][/renkbox]
Toz şeklindeki barutlar tanecik haline getirilerek kullanım alanı genişletilmiştir ve 18. yüzyılda nitroselüloz adı verilen pamuk barutu geliştirilmiştir. Bu şekilde yaşanan sorunların büyük çoğunluğu ortadan kaldırılırken, dışarıdan müdahale olmadan reaksiyona girmemektedir. Bunun için de bir enerji gerekiyor olması nedeniyle silahlar da bir ateşleme mekanizması oluşturulmuştur.
Barut Nedir?
Genellikle silahların ateş almasına yardımcı olan barut, genel bilinen adıyla kara barut birkaç kimyasal içerikli maddelerin birleşiminden meydana gelmektedir. Kömür, kükürt ve potasyum nitrat üçlüsünün bir araya gelmesi ile oluşan patlayıcı maddelerin genel adına barut denmektedir.
Dışarıdan müdahale olmadan reaksiyona girmesi söz konusu olmayan barut için, herhangi bir enerji ulaşması gerekmektedir. Bu sebeple en çok barutun kullanım alanı patlayıcı araç yapımında olmaktadır.
Patlayıcı madde olarak barutun birleşimindeki maddelerin miktarı genel olarak aynı olsa da, farklı alanlarda da kullanımı mümkün olan barut maddelerinin miktarı amaca göre değişiklik göstermektedir.
Barut yapımında kullanılan maddeler toz haline getirildikten sonra birbirleri ile iyice karışmaları sağlanır. Ancak toz halindeki barutun hızlı yanma özelliği ve hızının birden düşmesi gibi nedenlerden dolayı barut karışımının tanecik haline getirilmesi gerekmektedir.
Barut Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu?
Günümüzde kullanılan pek çok şey gibi, barutun da geçmişi bir hayli merak edilen konular arasındadır. Geçmişe dönüldüğünde barutu ilk olarak Çinlilerin savaş alanında kullanmak amacıyla icat ettikleri bilinmektedir.
Çinliler barutu ilk olarak 904 yılında patlayıcı olarak kullanmışlardır. Yazılı kaynaklara bakıldığında en eski barut formüllerinin 1040'lı yıllarda yazılmış bir kitapta bulunduğu bilinmektedir. İlk olarak 1132 yılında ise itici güç olarak kullanılmıştır. 13. yüzyılda ise, Avrupa ve Çin bir araya gelerek savaş topları icat edilmiştir.
İcat edilen savaş toplarının hızla fırlatılması konusunda o yıllarda barutun gücünden yararlanılmıştır. Sonraki yıllarda barutun varlığı Afrika’ya kadar ulaşmıştır. Sonraki yüzyıllarda ise Portekizli mucitler tarafından barut ve topu keşif gemilerine patlayıcı madde olarak koymaya başlamışlardır.
Barutun icadında Çinlilerin etkili olduğu ve tarih olarak da milattan önceki 1000’li yıllarda gerçekleştiği bilinmektedir. Çinliler tarafından barutun bulunmasındaki amaç ateşi savaşlarda silah olarak kullanmaktı. O dönemde yaygın bir biçimde kullanılmaya başlanan baruta, kara barut da denmiştir.
Etrafa alev saçmak için Çinliler tarafından bulunan ve kullanılan barut, günümüze kadar pek çok aşamadan geçerek bugünkü halini almıştır. Çinliler barutun icadı için kükürt, güherçile ve kömür tozunun birleşiminden yararlanmışlardır.
Barut Avrupa ülkeleri tarafından 13. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlanmıştır. Tarihte ilk üretilen barutlar istenilen patlamayı sağlamamaktaydı. Bunun sebebi ise, barutun içerisindeki bir miktar nem idi.
Toz şeklindeki barutlar sonraki yıllarda tanecikli hale getirilerek bomba ve silahların içerisinde kullanılmaya başlanmıştır. 18. yüzyılda ise, nitroselüloz adı verilen pamuk barutu geliştirilmiştir.
Barut Nasıl İcat Edildi?
Çinliler tarafından keşfedilen barut, beraberinde havai fişeklerin icat edilmesine öncülük ederken, silahlarda kullanılmasına hızlı bir geçiş yaşanmıştır. İlk defa 9. yüzyılda ortaya çıktığı bilinen barutun formülü ile ilgili bulgular, Milattan Sonra 142 yılına işaret etmektedir.
Song Hanedanlığı döneminde, Wei Boyang tarafından yazılı belgelerde baruta benzer bir maddeden bahsedildiğine rastlanmıştır. Wei Boyang’ın yazısında şiddetle patlayan, toz şeklindeki ve ışıklı bir tozdan bahsedilmiştir.
M.S. 300’lü yıllarda yine Çin Hanedanlığı’nda yaşamış olan Ge Hong adlı bilim adımı kayıtlarında üç temel maddenin karışımından söz edilmektedir. Patlayıcı yapmak için kükürt, kömür ve potasyum nitrat karışımı uygun ölçülerde kullanılmıştır.
M.S. 700’lü yıllarda ise T’ang Hanedanı döneminde ilk barut yapılmıştır. Bu tür, hanedanlığın kutlamalarında havai fişek gösterileri amacıyla kullanılmıştır. Bir silah olarak kullanılması ise M.S. 904 yıllarında gerçekleşmiştir.
Günümüz roketlerine benzer bir silahta kullanılan barut, Roma ve İslam İmparatorlukları tarafından M.S. 1100 yılına kadar Çinliler tarafından saklanmıştır. Ama bu tarihten sonra içeriği keşfedilmiştir.
Müslümanların barutu kullanmasıyla ilgili ilk kayıt ise Suriyeli Hassan el-Rammah’ın 1240 ile 1280 yılları arasında yazdığı Arapça kitaptır. Burada baruta katılacak olan tuz miktarının arıtılması için talimatlar verilmiş ve yangın söndürücüler tasvir edilmiştir. Suriye ve Mısır’da da 12. yüzyılın sonu veya 13. yüzyılın başında yaygın hale gelmiştir.
Ortadoğu’ya Çin ve Hindistan ticaret yolları aracılığıyla gelen barut, çeşitli kaynaklara göre 1241 yılında Mohi Savaşı’nda Moğollar tarafından Avrupalılara karşı kullanılmıştır. Profesör Kenneth Warren Chase’nin Moğol tanımı, Avrupa’yı barut ve ateşli silahlarla tanıştıran halk şeklindedir.
1248 yılında Sevilla’da ilk toplar kullanılmış ve barutun patlama ile itme gücünden yararlanılmıştır. Demir bilyelerin, demir tüpler içinden fırlatılması esasına dayanan bu kullanım türü, özellikle kale duvarlarının yıkılması konusunda başarılı sonuçlar vermiştir.
Avrupa’da ateşli silahlarda barutun ilk defa 8. yüzyılda kullanılmaya başlandığı da bilinmektedir. 9. yüzyılda ise topçulukta kullanımı geliştirilmiştir. Barutun bugünkü anlamıyla ilk defa İngilizler ve Fransızlar arasındaki Cressy Savaşı’nda kullanıldığı varsayılmaktadır.
Kimya alanında gelişmeler kaydedildikçe nitrosellüloz ve nitrogliserinin elde edilmesiyle birlikte hafif dumanlı barutlar kullanılmaya başlanmıştır. Eski tip barutlar fazla duman yaptığı için ateş edilen yerin belli olmasına neden oluyordu. Aynı zamanda namlunun kalın bir is tabakasıyla örtülmesine yol açıyordu.
Paul Vieille isimli bir Fransız mühendis ise dumansız barutu icat ettikten sonra silahlarda bunlar kullanılmaya başlanmıştır. Vieille’den birkaç yıl sonra İsveçli kimyager Alfred Nobel ise daha yüksek patlayıcı özelliğe sahip olan nitrogliserinli barutu keşfetmiştir.
Barut, 200 yıl sonra Afrika’ya kadar ulaşırken, 1400’lü yıllarda Portekizli kaşifler, top ile birlikte gemilere silah olarak koymaya başlamıştır.
Barutun Yapısı Nasıldır?
Barutu, potasyum nitratın (KNO3), kükürt ve karbon tozlarıyla karşımı oluşturmaktadır. Karışımın temel amacı, ateşlendiği zaman kükürt ve karbonun yanmasıdır. Bileşime bakıldığında ise %70 oranında potasyum nitrat, %12-20 oranında odun kömürü ve %3-14 arasında kükürt olduğu görülmektedir.
Tepkimenin başlangıcı oldukça yavaş ve kararlıdır. Kuvvetli oksitleyici olan KNO3, kömür ve kükürtün yanmasını sağlamaktadır. Kükürt ise tutuşmayı hızlandırıcı görev yapmaktadır. Yanma sonucunda da karbondioksit ve kükürtdioksit açığa çıkmaktadır.
Yanmadan geri kalan potasyumun sülfür, karbonat ve sülfat gazları ise yüksek bir basıncın elde edilmesini sağlamaktadır. Bu şekilde ateşleme gücü ortaya çıkmakta ve silahlarda merminin fırlatılma olayı gerçekleşmektedir.
İçerikteki maddelerin oranına göre yakıcılığı ve dumanın miktarı değişmektedir. Barutun yanmasını içeren kimyasal formül ise şu şekildedir:
- 10 KNO3 + 3 S + 8 CO2 K2CO3 + 3 K2SO4 + 6 CO2 + 5 N2
Barutun Kullanım Alanları Nelerdir?
Savaş malzemelerinin ittirme gücü ile fırlatılmasına yarayan barutun günümüzde pek çok kullanım alanı mevcuttur. Savaş ülkeleri tarafından doğuda ve batıda yaygın olarak kullanılmakta olan barutun, genel olarak silah kullanımında patlayıcı özelliğinden değil, ittirme kuvvetinden yararlanılmaktadır.
Savaş topları gibi ittirme gücüne ihtiyaç duyulan savaş malzemeleri için tarihte ve günümüzde sıklıkla barut kullanılmaktadır. Barut yanmaya başladığı sırada bulunduğu savaş malzemesine zarar vermez ancak silah gibi araçlarda merminin hızla fırlatılmasını sağlar. Bu noktada toz haline getirilen barut malzemelerinin sonrasında tanecik halini aldığından taneciklerin boyutu, barutun yanma ve itme hızını belirlemektedir.
[renkbox baslik="Helikopterin İcadı: Helikopter Nedir? Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu?" link="https://bilgihanem.com/helikopterin-icadi-helikopter-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2014/10/helikopterin-icadi-1.jpg" renk="yesil" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Barutun Tarihçesi
Çinliler tarafından milattan önce icat edildikten sonra günümüze kadar pek çok çeşidi geliştirilerek üretilmiştir. En eski barut formüllerine 1040'lı yıllardan kalma bir askeri kitapta rastlanılmıştır. Kullanım alanı da aynı şekilde çeşitliliğe ulaşan barut, en sık silah yapımında kullanılmaktadır.
Barutun icadı konusunda Çinliler ilk adres olarak gösterilecek milletlerden biri olsa da barutun gelişmesi ve bugüne ulaşmasında pek çok ülkenin yardımı dokunmuştur. Çin’den sonra barutun Avrupa’ya yayılmasında, Çin’in bazı ülkelerle karşılaştığı savaşlar etkili olmuştur.
Patlayıcı özellikte olmasından dolayı savaşlarda yaygın şekilde kullanılan barut Haçlı Seferleri sonrasında gelişmiş bir boyut kazanmıştır. Bazı kaynaklar barutun Avrupa'ya İpek Yolu aracılığıyla geldiğini yazmaktadır.