Boğmaca; hapşırma, öksürme ve konuşma esnasında, ağızdan havaya saçılan damlacıklar vasıtasıyla bulaşan bir hastalıktır. Bakteriler sebebiyle meydana gelen hastalıktan ancak aşı yapılarak korunma sağlanır. 1940'lı yıllardan bu yana yapılan aşılar büyük oranda koruma sağlarken, uzmanlar her 7 yılda bir tekrarlanmasını öneriyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırmalar, son 10 yılda 100 bin kişiden 9'unun boğmacaya yakalandığını göstermektedir. Bu oranın son 60 yıldaki vaka sayısı arasında en yüksek olduğu bilinmektedir. Hastalığa yakalananların ise %10'unu altı aydan küçük bebekler, %60'ını yetişkinler, geri kalanını ise ergen ve çocuklar oluşturmaktadır. Ancak genel olarak çocukluk çağı hastalıkları sınıfında yer almaktadır.
[renkbox baslik="Yenidoğan (Bebek) Sarılığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/yenidogan-bebek-sariligi-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/03/yenidogan-sariligi-hakkinda-bilgi.jpg" renk="pembe" yenisekme="evet"][/renkbox]
Yine yapılan bilimsel araştırmalar boğmaca hastası olan her 170 yenidoğandan bir tanesinin ölümle sonuçlandığını gösteriyor. Bu kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya kalmamak için hastalığın belirtileri fark edildiği anda doktora gidilmelidir. Daha da önemlisi aşı yaptırarak bu sağlık sorunundan %100'e yakın bir korunma sağlanabilir.
Boğmaca Nedir?
Boğmaca (whooping cough) akut ve çok bulaşıcı olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Aşısı olmasına rağmen son yıllarda giderek önem kazanan ve son derece ciddi bir hastalıktır. Yoğun öksürükle kendini gösteren ve bakterilerin neden olduğu bu hastalık, aşılanmamış çocukların %85'inde görülmektedir. Tüm solunum yollarını tutarak iltihaplanmaya sebep olan boğmacanın en spesifik belirtisi öksürük nöbetleridir. Art arda gelen öksürük esnasında hasta nefes almada zorluk yaşar ve ötmeyi andıran hırıltılı bir ses çıkarır.
Yenidoğan ve süt çocuklarında önemli mortalite (ölüm oranı) sebepleri arasındadır. Boğmaca bakterisinin tek konak yeri insandır. Bu nedenle insandan insana bulaşır. Dünya çağında genellikle 2-6 yaş arasında çocuklarda görüldüğü tespit edilse de, ABD'de yapılan bir araştırma yetişkinlerde de sık rastlandığını ortaya koymaktadır.
Boğmaca hastalığı; kataral, paroksismal ve konvalesan olmak üzere üç döneme ayrılır. Bu dönemin belirtileri kendi arasında değişkenlik gösterebildiği gibi kişiden kişiye göre de farklı olabilir. Uzmanlar anne ve babaları çocuklarında gördükleri öksürüğü önemsemeleri konusunda uyarıyor. Öksürük basitmiş gibi görünse de, bunun şekli ve süresi asıl hastalığın teşhisinin konması açısından çok önemlidir. Ayrıca, 1 yaş altı çocuklarda ölümcül seyredebilen bir hastalık olduğunun da altını çizelim.
Boğmaca Nedenleri Nelerdir?
Hastalığın etkeni Bordetella pertussis denilen bir bakteridir. Bu bakteriye Haemophilus pertussis adı da verilmektedir. Solunum yolları ve bronş ağacında rahatlıkla üreyebilen bu bakteri, dış faktörlere çok dayanıklı değildir. Hastalığı geçiren kişilerin konuşması veya öksürmesi esnasında, havaya saçılan tükürük damlacıkları ile sağlıklı insanların vücuduna geçebilir. Boğmaca basili yumurta şeklindedir. Soluk borusunu veya gırtlağı tutar.
Burada kendine yaşam alanı bulan bakteri gırtlak mukozasının zedelenmesine yol açar. Zedelenen mukoza zamanla mukus ve iltihap oluşturacaktır. Ortaya çıkan toksin madde ise bronş dallarından sinir uçlarına kadar uzanıp, nefes almayı neredeyse imkansız hale getiren öksürük nöbetlerinin oluşmasına sebep olmaktadır.
Boğmaca Belirtileri Nelerdir?
Yaklaşık 2-3 ay süren bir hastalıktır. Bulaşıcı hastalıklar grubunda yer alan boğmaca genellikle ilk olarak öksürükle belirti verir. Hastalık ortaya çıktıktan sonraki ilk 20 gün bulaşıcı olduğu dönemdir. Belirtiler hastalığın dönemlerine göre farklılık gösterir.
İlk 10 -15 gün içerisinde genellikle soğuk algınlığına benzer; öksürük, aksırma, burun tıkanıklığı ve akıntısı, hafif ateş gibi belirtiler oluşur. Bundan sonra paroksismal adı verilen dönem başlar ve bir buçuk aya kadar devam eder.
Öksürük şiddeti paroksismal dönemde artmaktadır. Öyle ki, hasta aralıksız 20 defa çok sert ve yoğun süren öksürük krizleri yaşar. Öksürük nöbetinin ardından oksijensiz kalan vücut derin nefes almaya başlar. Bu kez de kusma, balgam çıkarma, morarma ve bulantı gibi durumlar ortaya çıkar. Bunun yanında hastalarda burun kanaması, kanlı balgam gelmesi ve sinir sistemi bozuklukları da görülebilir.
Hastalığın son evresi olan konvalesan dönemde iyileşme başlamaktadır. Öksürük bu dönemde de sürmektedir, ancak etkisi azalmıştır. İyileşme döneminde hasta çok dikkatli olmalı, yeniden bir solunum yolu hastalığına yakalanmamalıdır.
Boğmaca Hangi Hastalıklara Yol Açar?
Boğmaca beraberinde birçok önemli hastalığı da getirebilmektedir. Hepsi solunum yolları hastalıkları olduğu için aslında hayati önemi ve riski hemen hemen aynıdır. Boğmacanın sebep olduğu hastalıklar arasında en önemlisi zatürredir. Zatürre; akciğerlerde meydana gelen iltihaplanma ile ortaya çıkar ve enfeksiyona bağlı ölümlerde ilk sırada gelmektedir.
Boğmaca ile paralel gelişen bir diğer hastalık akciğer amfizemidir. Amfizem, akciğer dokusunun, hava yollarının anormal ve kalıcı bir şekilde genişlemesi ile karakterize olan kronik solunum yolu hastalığıdır. Komplikasyonları arasında yer alan bir diğer durum kalpte özellikle sağ karıncıkta genişleme olmasıdır. Bu da bağlantılı olarak akciğer kan basıncının yükselmesine ve organda büyüme olmasına sebep olur.
Bunların dışında; orta kulak iltihabı, göz kapaklarında ödem, lenf dolaşımında bozukluk, sinir sistemi harabiyeti, öksürük sebebiyle zorlanmaya bağlı göbek fıtığı ve makat bölgesinde sarkma olması da boğmaca hastalığı ile ortaya çıkan diğer sağlık sorunlarıdır.
Boğmaca Nasıl Önlenir?
Diğer tüm bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi bunda da hastayla yakın temastan kaçınılmalıdır. Özellikle hastalığın ortaya çıktığı ilk birkaç hafta içerisinde, hastayla aynı odada bulunmamak, ortak eşyaları kullanmamak büyük ölçüde korunma sağlayacaktır. Ancak asıl korunma yöntemi elbette aşıdır. Boğmaca aşısını yaptırmış olanlar veya hastalığı bir kez geçirmiş kişiler, bağışıklık kazandıkları için, bir daha aynı hastalığa yakalanmazlar.
Boğmaca Aşısı Ne Zaman Yapılır?
Boğmaca aşısı farklı aşıların bir araya getirilmesi ile oluşturulan karma bir aşıdır. Bu sayede hem hastanın hem de ondan doğacak olan çocukların diğer bazı hastalıklara karşı da korunma kazanması sağlanır. Genellikle; tetanoz, difteri, hepatit B, çocuk ve haemophilus influenzae tip b hastalıklarının aşısı ile birlikte uygulanır.
Sağlık Bakanlığı'nın aşı takvimine göre; bu 5'li karma aşının; ilk üç dozu 2, 4 ve 6 aylıkken uygulanır. Aynı grubun dördüncü dozu pekiştirme amacıyla 18 aylıkken de yapılmaktadır. Diğer aşıların kombinasyonu şeklinde de yapıldığı için tam olarak doz sayısını ve zamanını, bağlı bulunduğunuz aile hekimine danışmanızı öneririz.
Boğmaca, tetanoz ve difteriden oluşmuş bir üçlü aşı karması ise ilkokul birinci sınıftaki tüm çocuklara yapılmaktadır. Söz konusu bu aşılar; bebekleri, çocukları, ergenleri ve yetişkinleri boğmaca hastalığından büyük oranda korumaktadır. En çok merak edilen sorunun yanıtını da unutmadan hemen verelim. Aşının bir takım yan etkileri elbette ki bulunuyor.
Aşısını yaptırdıktan sonra; hafif ateş, baş ağrısı, yorgunluk, bulantı, kusma, mide ağrısı, kas ve eklemlerde ağrı, aşının yapıldığı yerde kızarıklık ve şişme gibi yan etkiler oluşabilir. Bunlar korkulmaması gereken ve birçok kişide meydana gelen yan etkilerdir. Ancak bazı durumlarda yan etkilerin şiddeti artar. Aşı yapılan kol kaldırılamayacak kadar ağrırsa, ateş çok fazla yükselirse, şiddetli alerjik reaksiyonlar meydana gelirse vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir.
Boğmaca aşısı yaptıranlardan elde edilen bilimsel sonuçlar, 250 kişiden birinde çok yüksek ateşin oluştuğunu gösteriyor. Yetişkin bireylerden her iki kişiden birinde ise geçici sinir sistemi problemleri ortaya çıkmaktadır. Bu vakalarda davranış değişikliği, boğuk ses, kalp atışının çok hızlı olması, kurdeşen benzeri deri döküntüleri, nefes alma güçlüğü ve zayıflık da nadiren görülen yan etkiler arasında yer almaktadır.
Boğmaca Tanısı Nasıl Konur?
Hasta kendindeki şikayetleri doğru bir şekilde doktora anlattığında, yapılan fiziki muayene büyük ölçüde boğmaca tanısı konmasında yardımcı olmaktadır. Ancak kesin tanı yapılan laboratuvar testleri ile konmaktadır. Hastadan alınan kanda alyuvar ve akyuvar sayısına baklır, floresan antikor testleri ile antijen araması yapılır ve vücutta bakteri olup olmadığı tespit edilir. Ancak hastalığı kesin bir şekilde teşhis edebilmek için boğaz kültürü zorunludur. Yapılan kültür sayesinde bakterinin türü ve özellikleri daha rahat bir şekilde tespit edilmektedir.
Boğmacanın Tedavisi Nedir?
Bu hastalığının tedavisinde antibiyotik ilaçlara başlanır. Fakat son yıllarda yapılan araştırmalar, antibiyotiğin hastalığa sebep olan bakteriler üzerinde belirgin bir etkisinin olmadığını ortaya koymuştur. Sadece antibiyotik kullanmaya başlandıktan sonra, hastalığı bulaştırma oranında düşüş olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında çok küçük çocuklarda antibiyotiklerin istenmeyen yan etkileri bulunmaktadır. Fakat tüm bu olumsuzluklara ve zararlarına rağmen, söz konusu tedavisinde en etkili yol yine antibiyotik ilaçlardır.
Küçük yaştaki çocuklarda antibiyotiğin yanında bronş mukozasını tedavi edici, şiddetli öksürüğü geçirici ve sinir sistemini yatıştırıcı ilaçlar verilebilir.Doktorlar özellikle çocukluk döneminde geçirilen boğmacanın ruhsal bozukluklara yol açtığını belirtiyor.
[renkbox baslik="Kızamıkçık Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/kizamikcik-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/03/kizamikcik-hastaligi-hakkinda-bilgi.jpg" renk="mavi" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Çünkü arkadaşlarıyla oynamak isteyen çocuk, gelen öksürük nöbetleri ve bunu takip eden kusma durumlarına maruz kaldığından hem bedenen hem de sinirsel olarak yıpranmaktadır. Tedavi süresince arkadaşlarından uzak kalmak da ruhsal gerginlik yaratacağından, uzmanlar boğmacalı çocukların oldukça sorunlu bir tedavi süreci geçirdiğini belirtiyor.
Hastalara; temiz havada sık sık fakat kısa yürüyüşler yapılması, süt, et, sebze ve meyve gibi bol vitaminli besinlerin tüketilmesi, hijyen açısından temiz ortamlarda bulunulması ve öksürük nöbetleri esnasında oturur vaziyette durulması gibi durumlar da hekimlerin yaptığı öneriler arasında yer almaktadır.
Eskiden çok ölen olurmuş bu hastalıktan, bilgilendirci yazı için teşekkürler.