Difteri (Kuşpalazı) Hastalığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi

Difteri (Kuşpalazı) Hastalığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi

Difteri veya halk arasında bilinen adıyla kuşpalazı, oldukça tehlikeli ve ölümcül seyreden, bakteri kaynaklı bir hastalıktır. Aşısının bulunmasıyla neredeyse hiç görülmeyen difteri hastalığının nedenlerini, belirtilerini ve korunma yöntemlerini sizler için araştırdık.

Hatice Biçer

Kuşpalazı olarak da bilinen difteri, solunum yollarında veya ciltte meydana gelen, bakteri kaynaklı bir enfeksiyon hastalığıdır. Tıp sektörünün çok fazla ilerlemediği eski zamanlarda ölümcül seyreden difteri hastalığı, günümüzde geliştirilen ilaçlar ve aşılarla büyük ölçüde azaltılmış, tedavisi mümkün hale getirilmiştir.

Difteri basilinin sebep olduğu hastalıkta, vücuda giren toksin boğaza, buruna, bademciklere, larinks bölgesine, dudak kenarlarına, kulaklara ve gözlere olmak üzere birçok noktaya yerleşerek, patolojik değişikliklerin oluşmasına yol açabilir. Hastalığa neden olan Corynebacterium diphtheriae adı verilen bakterinin, ısıya ve ışığa direnci çok düşüktür.

[renkbox baslik="Kabakulak Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/kabakulak-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/03/kabakulak-hastaligi-hakkinda-bigi.jpg" renk="mavi" yenisekme="evet"][/renkbox]

75 derece sıcaklıkta, 10 dakika beklediğinde kolaylıkla parçalanabilmektedir. Difteri basilinin yol açtığı toksin, tutunduğu bölgede (burası genellikle boğaz olur) iltihaba sebep olur. Genellikle sonbahar ve kış aylarında meydana genel difteri veya kuşpalazı hastalığı halk sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiği için bildirilmesi zorunlu olan hastalıklar grubundadır.

Difteri (Kuşpalazı Hastalığı) Nedir?

Genellikle 2-6 yaş arası çocuklarda rastlanan difteri; bademcik, boğaz, burun ve deride görülen, Corynebacterium diphtheriae adındaki bakterinin yol açtığı, iltihaplanma ile seyreden bir hastalıktır. Boğaz ve bademciklerde ağrılara sebep olan hastalıkta, söz konusu bölgelerde beyaz veya gri renkli tabakalar meydana gelir. İnsandan insana öksürük, hapşırma veya konuşma esnasında solunum yoluyla bulaşabilir.

Hastalığın seyri kişinin yaşına veya bağışıklık sisteminin ne kadar sağlıklı olduğuna göre değişkenlik göstermektedir. Kesin tanısı mikrobiyolojik testlerle konulan difteri, Sağlık Bakanlığı'na bildirilmesi zorunlu bir hastalıktır. Sadece insanda hastalık yapan difteri basili, solunum yoluyla bulaşabildiği gibi, derideki açık yaradan da doğrudan geçebilmektedir. Özellikle sıcak iklimi olan ve gelişmemiş ülkelerde, hastalığın deri lezyonları vasıtasıyla yayıldığı bilinmektedir.

Gelişmemiş ülkelerde daha çok çocuklarda görülen kuşpalazı, gelişmiş ülkelerde daha ileriki yaşlarda rastlanmaktadır. Uzmanlar bu durumun sebebi olarak; aşı ile kazanılan bağışıklığın ileriki yaşlarda koruyuculuğunu yitirmesini gösteriyor. Bu nedenle özellikle Avrupa ülkelerinde, yetişkin bireylerde aşının yinelenmesi uygulamasına geçilmiştir. Difteri çok nadiren görülen bir hastalıktır. Ülkemizde, Sağlık Bakanlığı'na bildirilenler dikkate alındığında, en son 2011 yılında difteri vakası görülmüştür.

Difteri Hastalığının Türleri Nelerdir?

Kuluçka (inkübasyon) dönemi 2-4 gün arasında olan difteri, bakterinin yerleştiği yere göre türlere ayrılmaktadır. Teşhisi için mikrobiyolojik testler kesin çözüm sunmaktadır. Halk arasında en yaygın olarak bilinen boğazda meydana gelen difteridir. İç veya dış organlarda oluşabilen hastalığın klinik seyri türüne göre değişkenlik gösterebildiği gibi, hepsinin aynı anda görüldüğü vakalar da bulunmaktadır. Kulakta, göz kapağında, dudak kenarlarında, göz konjonktivasında meydana gelen difteri hastalığının en yaygın görülen çeşitleri ve özellikleri şu şekildedir;

Boğaz ve Bademcik Difterisi

En sık görülen difteri türüdür. Halsizlik, iştahsızlık, nefes almada zorluk çekme ve boğaz ağrısı gibi belirtiler olan bu türde, lenf bezlerinde irili ufaklı büyümeler meydana gelir. Buna "boğa boynu" görünümü adı verilir. Bakteri, boğaza yerleştikten yaklaşık 24 saat sonra difteri zarları oluşmaya başlar. Bu zarlar giderek büyür ve kalınlaşır. Gri – beyaz tabaka haline gelen zar bir süre sonra o kadar büyür ki, kişi yutkunurken veya nefes alırken diliyle baskı uygulamak zorunda hisseder.

Teşhis konulup tedaviye başlandıktan yaklaşık 7-10 gün içerisinde bakteri büyük ölçüde azalacaktır. Bu süreden sonra nekahat dönemi başlar. Orta şiddetli vakalarda hastanın dinlenme süresi uzun sürer. Bunun yanında sıklıkla kalp ritminde ve sinir sisteminde bozukluklar görülür. Bu süreçte doktor kontrolünde olması şarttır. Tedaviye geç kalınan ileri vakalarda ise yüksek ateş ve koma görülür. Hemen ardından gelen 6-10 gün içerisinde de hasta kaybedilebilir.

Burun Difterisi

Burun akıntısı ile başlayan bu tür ilk başlarda sıradan soğuk algınlığı ile benzerlik göstermektedir. Akıntı önce berraktır, daha sonra kanlı veya cerahatlı olabilir. Tek taraflı veya her iki burun deliğinde de meydana gelebilen burun difterisi, üst dudağın tahriş olmasına yol açar. Burun difterisinin teşhisi meydana gelme şeklinden dolayı gecikebilir. Bu nedenle bulaştırıcılık oranı yüksektir.

Gırtlak (Larinks) Difterisi

Klinik belirtileri çok benzediğinden boğaz difterisi ile ayırt edilmesi güçtür. Gırtlakta oluşan difteri; ses kısıklığı, dudaklarda morarma ve havlama şeklinde öksürük ile karakterizedir. Difteri basili ilerleyip hava yollarını işgal ettiğinde, kaburgaların dahi sıkıştığı ve nefes alırken ıslık çalar gibi ses çıkarıldığı görülür.

Difterinin Nedenleri Nelerdir?

Difteri hastalığına Corynebacterium diphtheriae adındaki bir bakteri sebep olur. Halk arasında bilinen tabir ile ifade edecek olursak, hastalık vücuda mikroplar aracılığıyla girmektedir. Bu bakteriler genellikle boğaza yerleşebildikleri gibi vücudun başka bölgelerini de tutabilirler.

Kana geçmeyen Corynebacterium diphtheriae, bulundukları yerde üreyip çoğalarak, iltihaplanmaya neden olur. Hastalık hemen fark edilmezse boyundaki lenf bezleri şişer ve ağrı oluşturur. Tedaviye geç kalındığında ise kalp çarpıntısı, nefes darlığı gibi ciddi durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kuşpalazı eski zamanlarda oldukça korkutucu ve ölümcül hastalıklar sınıfında yer almıştır.

Difterinin Belirtileri Nelerdir?

Hastalığa neden olan bakteri vücuda yerleşip ilerledikten sonra, ilk olarak yüksek ateş meydana getirir. Bakterinin yol açtığı iltihap kişide yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı gibi belirtilerin yaşanmasına sebep olmaktadır. Lenf bezlerinde görülen ağrılı şişlikler de difteri hastalığını akla getirmelidir.

En sık rastlanan türü boğaz veya bademcik difterisidir. Burada iltihaptan kaynaklanan beyaz veya gri tabaka bir süre sonra nefes almada güçlük yaratır. Hasta ilk etapta grip olduğunu zannedebilir. Yine burun içine yayılan difteride de nefes almak güçleştiği için ilk akla gelen nezle durumudur.

Difteri Hastalığından Korunma Yolları Nelerdir?

Bakteriyel ve viral hastalıkların tümünde en etkili korunma yöntemi aşıdır. Bebeklerde bir yaşını doldurmadan difteri aşısı yapılır. Daha ileriki dönemlerde de 2-3-4 yaşlarında bu aşılar rutin olarak, toplamda 5 doz halinde yapılmaktadır. Son derece ciddi bir hastalık olduğundan, eğer genel halk sağlığında görülme sıklığı arttıysa, hekimler herkesin belirli periyodlarla muayene olmasını ve gerekiyorsa aşıların yinelenmesini isteyebilir.

Difteri Aşısı Ne Zaman Yapılır?

Difterinin tek başına aşısı bulunmamaktadır. Tetanoz, boğmaca ve difteri üçlü aşısı olarak uygulanmaktadır. DTaP olarak isimlendiren bu üçlü aşı, doğum ve 6 yaş arasında 5 doz şeklinde uygulanmaktadır. 6 haftadan küçük olan bebeklerde aşının uygulanması önerilmemektedir. Aşı sonrasında hafif ateş, halsizlik ve uygulanan bölgelerde ağrı görülebilir.

Genel olarak meydana gelen yan etkiler olduğundan korkulmamalıdır. Fakat tedbiri elden bırakmamak ve olası alerjik durumlara karşı da muhakkak doktora haber verilmelidir. Difteri ve tetanoz aşısı bazı durumlarda ikili karma aşı olarak da uygulanabilir. Aşının içeriği yaşa göre değişkenlik gösterir. Erişkin tip tetanoz aşısı ise 7 yaş üzeri çocuklarda uygulanmalıdır. Ölümcül bir hastalık olan difterinin, aşısının bulunmasıyla birlikte günümüzde görülme oranı yok denecek kadar azalmıştır.

Difterinin Tedavisi Nedir?

Difteri hastalığına yakalanan kişilere hastanede bakım önerilmektedir. Evde tedavi uygulamaya çalışmak hem hasta için hem de yakınları için tehlikeli olacaktır. Tedavide en önemli aşama bol bol yatak istirihatidir. Doktorlar en az 2 hafta yatak istirahati önermektedir. Hastalık vücutta iltihap oluşturduğu için antibiyotik tedavisine başvurulur. Hekim antibiyotik ilaçları verebildiği gibi genellikle daha çabuk tesir etmesi adına serum uygulanmasını önerir.

[renkbox baslik="Yenidoğan (Bebek) Sarılığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
" link="https://bilgihanem.com/yenidogan-bebek-sariligi-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/03/yenidogan-sariligi-hakkinda-bilgi.jpg" renk="pembe" yenisekme="hayir"][/renkbox]

Hastanın yakınında veya ona temas edenlerden boğaz kültürü alınarak, bulaşma durumu kontrol edilir. Bunların dışında bağışıklık sistemini güçlendirici gıdalar tüketilmelidir. Boğaz difterisinde nefes darlığı görülebildiği için hastanın çok fazla ve ani hareketlerden kaçınması istenir. Gırtlakta meydana gelen difteride ise hastaya soğuk buhar uygulanır. Hastanın boğazından gelen iltihaplı tabaka veya ağız kenarlarının silindiği peçete veya bezlerin yakılması istenir.

Difteri halk arasında ve daha çok büyüklerimiz tarafından kuşpalazı hastalığı olarak bilinir. Aşısının olmadığı eski dönemlerde difteri hastalığından çok fazla kişinin hayatını kaybettiği bilinmektedir. Yukarıdaki yazımızda difteri hakkında bilinmesi gereken tüm bilgileri bir araya getirdik.
Yakınlarınız arasında difteri geçiren veya bu hastalıktan hayatını kaybedenler oldu mu?
Burnunuzdan kan veya beyaz bir akıntı geldiğinde bunu önemseyip hemen doktora gidiyor musunuz?
Bu ve benzeri mikroplar vasıtasıyla bulaşan hastalıklardan korunmak için ne tür önlemler alıyorsunuz?
Difteri aşısı yaptıranlar, kendilerinde herhangi bir alerjik reaksiyon gözlemledi mi?



Okur Yorumları
  1. Süper bir yazı olmuş, çok da açıklayıcı bir dille anlatmışsınız elinize sağlık.