Aralarında Achatina Achatina yani dev Afrika salyangozu gibi büyük türlerinin de olduğu salyangozlar genellikle küçük yapılıdır. Yürüdükleri yerde bıraktıkları parlak görünümlü yapışkan salgılarla bize varlıklarının sinyalini verirler. Suyun ve nemin olduğu bölgeleri severler. Biz bu yazımızda en sık karşılaştığımız kara salyangozlarını ele alacak olsak da; tatlı su ve deniz salyangozları olmak üzere toplamda 3 çeşidi bulunmaktadır.
Karada bulunan türleri bahçelere zarar verdikleri için çiftçiler tarafından istenmezler. Eğer sayıları az ise elle toplanıp, bitkiden uzaklaştırılabilir. Fakat sayıları çok fazla ve bu şekilde müdahale zor ise sarımsak suyu ile uzaklaştırılmaya çalışılır. Bir diğer yöntem ise bakır şeritler asmaktır. Salgıladıkları mukusumsu sıvıyla etkileşime geçen bakır, elektrik akımı yaratarak onları uzaklaştırır.
[renkbox baslik="Aksolotllar Hakkında Bilgi; Aksolotl Nedir? Özellikleri Nelerdir?" link="https://bilgihanem.com/aksolotl-hakkinda-bilgi/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/09/aksolotl-hakkinda-bilgi.jpg" renk="pembe" yenisekme="evet"][/renkbox]
Yumuşak bir gövdeye sahip bu hayvanların kabukları vardır ve istediklerinde içine çekilebilirler. Hatta birkaç yıl o şekilde yaşayabilirler. Sahip oldukları kabuklardan dolayı sürekli olarak kalsiyuma ihtiyaç duyarlar. Sahip oldukları sümüksü doku nemli kalmalarını sağlarken, vücutlarında bol miktarda su vardır.
Salyangoz Nedir?
Yumuşakçalar (Mollusca) şubesinde bulunan, kıvrık sarmal kabuklu küçük hayvanlardır. Kalsiyum-karbonattan oluşan kabukları gövdeye bir kas ile bağlıdır. Bu kabuk, hayvanın yumuşak bedenini ve iç organlarını korur. Kara salyangozları karınlarının altında bulunan kaslı ayaklarla sürünerek, bir dalgalanma hareketiyle ilerlerler, oldukça yavaş hareket ederler ve saniyede 1.27-1.77 cm yol alabilirler. Türüne göre değişebilen renkleri, çoğunlukla kahverengi ve tonları olmaktadır.
Otçul olarak beslenen bu hayvanlar yetiştirilen bitki ve sebze fidelerine, enginar, çilek, domates gibi meyve-sebzelere oldukça ilgi duyarlar. Verdikleri hasarla bitkilerin büyümesini engellerler. Ayrıca yaprak ve yosun da tüketirler. Etçil ve hepçil olanları da mevcuttur. Çoğunlukla geceleri aktif olan salyangozlar nemli, gölgeli alanlarda bulunup, toprak-taş altları, ağaç kütükleri, ormanlık-ağaçlık alanlarda ikamet ederler. Ayrıca evdeki saksıların üzerinde de bu canlılara rastlamak mümkün olabilir. Bazı kaynaklara göre dünya üzerinde yaklaşık 43.000 salyangoz türü bulunur.
Bazen zararlı olarak görülseler de ekosistemdeki görevini yerine getiren ve kendi türlerinin devamlılığını sağlamaya uğraşan bu küçük canlılar çok sayıda hayvana besin maddesi olabilmektedir. Kuşlar, küçük memeliler, kertenkeleler, kurbağalar, kırkayaklar, böcekler ve bazı büyük salyangoz türleri onlarla beslenir. Tatlı su ve denizlerde yaşayan salyangozlar da balıklar için önemli bir besin kaynağı olurlar.
Bazı toplumlarda salyangoz mutfaklarda yer alan ve aranan bir yiyecektir. Eski dönemlerde Romalılar özel bahçelerde yetiştirdikleri salyangozları yemek için kullanırlardı. Fakat bazı türleri zehirli bir madde üretip parazitleri de içinde bulundurabilir. Salyangozlar; ülkemizde göller bölgesi, Marmara ve Karadeniz’de toplanıp canlı ve işlenmiş olarak ihraç edilmektedir.
Salyangozun Özellikleri Nelerdir?
Bu ilginç canlılara rastladığımızda onların çoğu özelliğini bilmeden yanlarından öylece geçip gideriz. Muhtemelen daha önce hiç duymadığınız birkaç şaşırtıcı özelliklerini şu şekilde sıraladık:
- Karada yaşayan salyangoz türleri akciğer solunumu yaparken, denizde yaşayanlar solungaç solunumu yaparlar.
- Yönlerini yerdeki manyetik alana göre bulurlar.
- Yapılarında bulunan sümüksü sıvı çok sivri ve tehlikeli yüzeylerde bile zarar almadan yürümelerini sağlar.
- Soğuk yerlerde yaşayan bazı kara salyangozları kış uykusuna yatarlar. Kabuklarının içine çekilirler ve daha sonra kabuğun açık kalan kısmını boynuzumsu bir kapak ya da sertleşen mukuslu bir salgı ile kapatırlar. Bu şekilde kendilerini toprağa gömen veya ağaç kütüğüne yapıştıran salyangozlar ilkbaharda uyanır.
- Kışların sert geçtiği bölgelerde killi-sert topraklarda gizlenemez ve ölürler.
- Bazı salyangozlar da sıcak yaz aylarında hayatta kalabilmek için fundalık ve çalılık alanlarda yaz uykusuna yatarlar. Tıpkı kış uykusuna benzeyen bu olaya estivasyon denir. Yağış ve çiğ beklerler.
- Nemli yerleri oldukça seven canlılar olmalarına rağmen devamlı rutubete dayanamazlar. Sürekli ıslak bir yerde kalmaları durumunda kurbağa veremi denilen bir hastalığa yakalanıp ölebilirler.
- Burgonya cinsindeki salyangozlar uyku süresinin tamamı boyunca yani 6-7 ay aç kalabilirler.
- Yaşamlarının büyük bir kısmı kabuklarının içinde geçer.
- Bu hayvanlar hermafrodittir yani hem erkek hem de dişi üreme organlarına sahiptirler. Buna rağmen kendi başlarına üreyemezler, çoğalabilmeleri için herhangi bir salyangozla çiftleşmeleri gerekir. Bunun sonucunda her iki hayvan da yumurtlayabilir.
- Üreme dönemlerinde birbirlerine aşk oku saplarlar. Bu olay hayvanın ömrünü kısaltır hatta kısa süre içinde ölmesine bile sebep olabilir.
- Çok hızlı çoğalıp çabucak yavrulayabilen bir yapıları vardır.
- Vücutlarında kulak ve kulak kanalları olmadığı için duyma yetileri yoktur. Fakat görebilirler. Kara salyangozlarının iki uzun anteninin uç kısımlarında gözleri bulunur. Alt kısımdaki antenler ise koku almada ve etraftaki titreşimleri algılamada kullanılır.
- Kanları pıhtılaşmaz ve havayla temas ettiğinde oksidasyonla mavi bir renk alır.
- Kol ve bacak denilebilecek vücut parçaları bulunmaz. Tek parça halinde yumuşak bir yapıdadırlar.
- Salyangoz büyüyüp geliştikçe kabuğu da büyür. Bu kabuklarının sert kalabilmesi için kalsiyum içeren gıdalarla beslenmeleri gerekir.
- Bu küçük canlıların radula adı verilen dişli bir dil yapısı mevcuttur. Dildeki bu dişler yiyeceklerin parçalanıp öğütülmesine yardımcı olur. Ortalama bir kara salyangozunun dili üzerinde 14.000’i geçkin diş bulunur.
- Çoğu otçul olan bu canlıların denizlerde yaşayan bazı türleri etçildir ve zehir salgılayanları, sülfürik asit püskürtenleri hatta midye-istiridye gibi sert kabuklu canlıları kolayca avlayanları bile mevcuttur. Bazıları güçlü hortumları sayesinde balık dahi avlayabilir.
- Yedikleri besinleri uzun sürede sindirebilen bu canlılar bir öğünde kendi ağırlıklarını %15’i kadar yiyecek yiyebilirler. Fazla gelen besini ise depo ederler.
- Deniz yosunları yiyen bir salyangoz türü ise klorofili sindiremediği için onları yaprakları andıran deri saçaklarda depolar. Klorofil, fotosentez sonucu güneş ışığında hayvana şekerli madde üretir.
Salyangozlarda Üreme Nasıl Olur?
Salyangozların hem dişi hem de erkeklik organlarını aynı anda taşıyabildiğine yukarıda değinmiştik. Buna rağmen üremek için iki farklı salyangozun bir araya gelmesi gerekmektedir. İlkbaharda uyanan bu hayvanlar sürekli olarak körpe filizlerle beslenirler.
Çok hızlı gelişim gösterirler ve üreme dönemlerinde uzuvları yardımıyla birbirlerini döllerler. Çiftleşme esnasında aşk oklarını kullanan bu hayvanların erkek olanı dişiye kalsiyumdan oluşan bu okları saplar. Buradaki amaç, dişinin tekrar çiftleşmesini engellemek ve kendi spermlerinin döllenmesini sağlamaktır. Çiftleşmeleri 1-3 saat kadar sürebilmektedir.
Bir çiftleşme sonucu birkaç yıl yumurtlayabilirler. Mayıs ve Ağustos aylarında olmak üzere iki kez olan bu çiftleşmeden Bugonya cinsi 12-15 gün sonra; diğer bir tür ise 5-8 gün sonra yumurtlamaktadır.
En yaygın tür olan Burgonya cinsi 6 mm büyüklüğünde 60-90 adet; diğer küçük gri cinsler de 4 mm boyutunda 100-110 adet yumurtlar. Bu yumurtalar beyaz renkli olur. Yumurtlayan hayvan, 10-12 gram ağırlık kaybeder.
Koyu-gölgeli çalılıklar, ağaç kökleri, yaprak altları veya toprak kovukları yumurta bırakmada tercih ettikleri yerler arasındadır. Suda yaşayan türler ise yumurtalarını jelatinsi bir kitle içinde zemine yapıştırırlar veya akıntıya bırakırlar. Kara salyangozları, 15-30 gün arasında yumurtadan çıkan yavruların kolayca yiyecek bulup beslenebilmeleri için bitkilerin bol ve taze olduğu yerleri yumurta bırakmak için seçerler.
Yumurtadan çıkan yavrular erginlere benzemektedir. Çıktıkları yumurtanın kabuklarını yiyerek ilk besinlerini almış olurlar. Bu davranışla aynı zamanda kendi kabuklarının oluşmasına katkı sağlarlar.
Brogonya cinsi salyangozlar iki kış geçirip iki yaşına geldikten sonra üremeye başlarlar. Küçük gri cins ise sıcak iklim hayvanı olduğundan Akdeniz bölgesinde 6 aylıkken yumurtlayabilir. Yüksek yerlerde yaşayanlar için ise bu süre 1 yıldır. Bu canlıların ömrü doğada 3-7 yıl arasındayken; özel olarak beslendiklerinde 10-15 yıl yaşayabilirler.
Salyangozlar Neden Yağmur Yağdığında Ortaya Çıkarlar?
Yağmurlu hava denilince aklımıza ilk gelen şeylerden biri olan salyangozların bunu yapma nedeni çok karışık değildir aslında. Yağmur ve nem onlar için yaşamsal tehlike oluşturmaz, tam aksine hayatlarını sürdürebilmeleri için gereklidir.
Nemli olan vücut yapılarını korumak için toprak altı ya da taş altlarında bulunurlar. Yağmur yağdıktan sonra toprak üstlerine çıkma nedenleri boğulmaya bir önlem değil, havanın kuruyken bir anda nemli olmasıdır.
Ayrıca toprak üstünde hareket etmek onlar için toprak altında hareket etmekten daha kolaydır. Yağmur damlalarının titreşimi, toprak altında yaşayan ve onları avlayan köstebeklerin hareketini anımsatır. Bu nedenle köstebeklerden bir kaçış yöntemi olarak içgüdüsel bir hareketle toprak üstüne çıkarlar.
Salyangozlar Yenir mi?
Daha önde de bahsettiğimiz gibi bazı bölgelerde ve bazı kültürlerde aranan bir yiyecek olan salyangozun yenilip yenilmediği zaman zaman tartışma konusu olmuştur.
Son yıllarda canlı halde veya haşlanıp-tuzlanmış ve konserve halinde ihracatı artmaktadır. Bu hayvanlardan yapılan en önemli yemek, Fransız mutfaklarına özgü escargottur. Bu yemek ara sıcak ya da ana yemek olarak tüketilir ve oldukça sevilir.
Ülkemizde Datça bölgesinde “karavilla” denilen türdeki salyangozların yemeği yılda birkaç kez yapılıp, şifa niyetine yenmektedir. O bölgenin insanları salyangoz yiyenin basur hastalığına yakalanmayacaklarına, yakalansalar dahi iyileşeceklerine inanmaktadır. Mart ayının başlamasıyla birlikte topraktan çıkan salyangozların, bölgenin insanlarına göre mevsimi dahi bulunmaktadır.
Yapılışına kısaca değinecek olursak; sonbahar ayında karavillalar toplanır, yıkanır ve kaynar suda yarım saat haşlanır. Birkaç işlemden sonra salça, domates, acı biber ve soğan ilavesiyle bir tencerede pişirilir ve servis edilir.
Öte yandan salyangozun besin olarak tüketiminin günümüzden binlerce yıl öncesine dayandığı bilinmektedir. Özellikle Akdeniz kıyısındaki şehirlerin mutfak kültürlerinde bu hayvanın yemeklerinin ayrı bir önemi olduğuna, Roma İmparatorluğu döneminden kalan kaynaklarda rastlanır.
Ayrıca çoğu ülkenin üretim çiftliklerinde ticari bir besin maddesi olarak yetiştirilen salyangoz, Avrupa mutfağında da sevilerek tüketilmektedir. Ekonomik değeri oldukça yüksektir. Asya ve Afrika ülkelerinde ise kolay bulunan, lezzetli ve protein bakımından zengin bir besindir.
Salyangoz Tüketiminde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
Her ne kadar fayda sağlayan bir besin olsa da bazı durumlarda salyangoz tüketimine dikkat edilmelidir. Özellikle yüksek kolesterol hastaları, kalp-damar rahatsızlığı şikayeti olan kişilerin dikkatli tüketmeleri ve doktorlarına danışmaları önerilir.
Bahçelerden rastgele toplanan salyangozların bazı parazitleri taşıyabileceği ve bunun sonucunda menenjit hastalığını insanlara bulaştırabileceği unutulmamalıdır. Buna ek olarak dev Afrika salyangozu gibi bazı değişik türlerin tüketilmesi de önerilmez.
Salyangozların Tıptaki Yeri ve Faydaları Nelerdir?
Bu canlıların salgısı bol miktarda protein ve azotlu bir maya içerir. Bronşit rahatsızlığını iyileştirmeye yardımcı olur, ayrıca salgısı kullanılarak helisin imal edilir ve bu da akciğer veremine olumlu etkiler sağlar.
Salyangozun kurutularak toz haline getirilmesiyle elde edilen madde de helisin olarak adlandırılır. Bu toz etlerin yumuşak olarak kızartılmasına yardımcı olur. Ayrıca salyangoz çiğ yenen besin maddelerinin ve alkolün sindirilmesine büyük oranda yardımcı olur.
Salyangozun yapısında bulunan lectin isimli madde vücudun bağışıklığının güçlenmesine yardımcı olur ve kanserli hücrelerle savaşmasına yardımcıdır.
[renkbox baslik="Uskumru Balıkları Hakkında Bilgi; Uskumru Balığı Nedir? Özellikleri Nelerdir?" link="https://bilgihanem.com/uskumru-baliklari-hakkinda-bilgi/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/05/uskumru-baligi-genel-ozellikleri.jpg" renk="siyah" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Cilt dokusu hasarlarına faydalı olan ve kemik rahatsızlıklarına iyi gelen kolajen ve elastin maddeleri içinde barındırır. Dolayısıyla bu gibi rahatsızlıkların destek tedavisinde kullanılır. Ayrıca salyangozların ürettiği sümüksü yapıdaki mukus, cilt kırışıklıklarına ve yaralarına da iyi gelir. Bu sebeple krem yapımında bu hayvanlar kullanılabilir.
Vücutta beynin rahatlamasını ve mutluluğun artmasını sağlayan seratonin hormonunun üretimini artıran triptofan isimli madde salyangozda bulunur. Böylelikle de duygu durumunun iyileştirilmesi gibi faydalar da sağlar.
Salyangozların Bilimsel Sınıflandırması
Alem: Hayvanlar (Animalia)
Şube: Yumuşakçalar (Mollusca)
Sınıf: Karından Ayaklılar (Gastropoda)
Takım: Stylommatophora
Aile: Achatinidae
Cins: Achatina
Salyangoz yemek tercihim olamaz Doğanın bir parçası onlarında hakları var Tabiatta herşeyin birbirine faydası var İnsanoğlu bunu bilerek yapıcı olmalı