Miyom (myoma) kadınların büyük bölümünde oluşabilen, rahim ağzı ve rahim içinde oluşan iyi huylu tümörlerdir. Miyom teşhisi konan her kadının aklına kanser olabileceği ihtimali gelse de, aslında bu yanlış bir tutumdur. Çünkü bazı oluşumlar iyi huylu olduğundan kişiye hafif sancılar dışında çok fazla zarar vermez. Duruma ve türüne göre bazı ilaçlarla, gerekiyorsa da cerrahi operasyonlarla iyi huylu olanlardan kurtulmak mümkündür.
Kötü huylu olanlardan bazıları ise kanser riski taşıyabilir. Bu nedenle kendinizde sıra dışı bir durum gözlediğinizde, adet kanamalarınız normalden daha fazla veya döneminde aksaklık olduğunda vakit kaybetmeden bir doktora görünmenizi tavsiye ederiz. Bu sayede oluşabilecek bir kanserin de önüne geçmiş olacaksınız. Yapıları yuvarlak ve pembe renkli olan miyomlar, kadınların yaklaşık beşte birinin yakalanması söz konusu olan bir durumdur.
[renkbox baslik="Ertesi Gün Hapı Nedir? Nasıl Kullanılır? Ne İşe Yarar? Yan Etkileri Nelerdir?" link="https://bilgihanem.com/ertesi-gun-hapi-nedir-nasil-kullanilir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/08/ertesi-gun-hapi-hakkinda-bilgiler.jpg" renk="turuncu" yenisekme="evet"][/renkbox]
Ergenliğe yeni giriş yapmış genç kızlarda ve menopoz döneminde olan kadınlarda görülme sıklığı oldukça düşüktür. Kadınlarda oluşma riski en çok 35 ve 45 yaşları arasıdır. Oluşan bu anormal büyümelerin genel özellikleri her kadının bünyesine göre farklılık göstermektedir. Bu noktada kadının yaşı, bağışıklık sistemi ve miyomun büyüme hızı gibi faktörler etkili olmaktadır. Kesin oluşma nedeni bilinmemekle birlikte büyüme hızlarında ise östrojen hormonu oldukça etkilidir. Meydana geldiği yere göre farklı türleri olan miyom hakkında merak ettiğiniz tüm soruların yanıtlarını sizler için araştırdık.
Miyom Nedir?
Kadınlarda ciddiye alınması gereken rahatsızlıklardan biri olan miyom, rahim ağzında oluşan kas dokusu oluşumlarıdır. Kadınların en sık şikayetlerinden birisidir ve ortalamaya vurulduğunda her dört kadından birinin yaşadığını söyleyebiliriz. Büyüklüğü milimetrik derecede küçük olabildiği gibi 15-16 cm'yi de bulabilir. Erken dönemde teşhis edilmediğinde rahim etrafında bulunan organlara da zarar verme özelliğine sahip olan bu oluşumlar, mutlaka düzenli jinekolojik muayene gerektirmektedir.
Ağrı ve şiddetli kanama gibi belirtilerle teşhis edilmesi daha da kolay olan miyomların büyüklüklerine göre tedavi şekilleri de değişiklik göstermektedir. Meydana gelmesinde en temel etken kadınlardaki östrojen hormonu olarak bilinmektedir. Hamilelik döneminde bu hormonun salınımı arttığından miyom oluşma ihtimali de artmaktadır. Bu sebeple menopoz döneminde östrojen hormonu azalan kadınlarda görülme olasılığı bu nedenden dolayı daha azdır.
Yerleşim yerine göre farklı tipleri olabilmektedir. Bunlar kısaca şu şekildedir;
- Subseröz miyomlar: Rahmin dış tabakasına yerleşmiştir.
- İntramural miyomlar: Rahmin orta tabakasına yerleşmiştir.
- Submüköz miyomlar: Rahmin iç tabakasına yerleşmiştir.
- Saplı miyomlar: Rahim dışına doğru büyüyen yapılardır.
- Parazitik miyomlar: Karın içinde rahim dışında yerleşmiş yapılardır.
Miyomun Nedenleri Nelerdir?
Başlıca nedenleri arasında genetik yatkınlık geliyor. Annesinde ya da kız kardeşinde daha önce miyom görülmüş olan kadınlarda oluşma riski daha da yükselmektedir. Östrojen hormonunu fazlalığı genellikle kadınları hamilelik döneminde yakalıyor. Hamilelikte hormon dengesinin değişmesi ile birlikte, oluşma ihtimali de yükselmektedir.
Bu doğrultuda miyomun büyüklüğüne göre düşük yapma olasılığı da vardır. Ayrıca östrojen içeriği yüksek olan ilaçların kullanılması da nedenleri arasındadır. Doğum kontrol hapları yüksek oranda östrojen içerse de, yapılan araştırmalar sonucunda doğum kontrol haplarının miyoma neden olmadığı tespit edilmiştir.
Kadınlık hormonu olarak da tanımlanan östrojen seviyesi menopoz ve hamilelik dönemlerinde değişiklik göstermektedir. Temel görevi ise; üreme organlarının işlevlerini düzgün bir şekilde yerine getirmek ve regl döngüsünün düzenli şekilde işlemesini sağlamaktır. Yumurtalıklar tarafından salgılanan bu hormon kadınlarda bazı dönemlerde fazla bazı dönemlerde az olabilir. Her iki durumda da vücut olağan dışı tepkiler verebilmektedir.
Östrojen sentezlemesi için beyinde bulunan hipotalamus ve hipofiz bezlerinden bazı hormonların üretilmesi gerekir. Bu hormonlar çalışmaz ve yumurtalıkta östrojen üretimi tetiklenemez ise östrojen eksikliği oluşur. Benzer şekilde yumurtalıkta aktif yumurta hücresi kalmadığı durumlarda da yumurta hücresi gelişemeyeceğinden eksiklik durumundan söz edilir. Bu anlattığımız durum menopoz döneminde gerçekleşmektedir.
Gelelim asıl konumuz olan östrojen fazlalığı meselesine… Yumurtlama olmadığı zamanlarda rahim iç zarı sürekli büyür ve karşılığında olması gereken progesteron olmayacağından adet görülemez. Adet görülemediği için rahim iç zarı kalınlaşması ortaya çıkar. Rahim duvarında meydana gelen bu kalınlaşma daha sonra düz kas büyümeleri şeklinde gelişir.
Kasıklara ağrı yapan ve birden fazla sayıda oluşan bu anormal büyümeler miyom olarak tanımlanır. Bahsettiğimiz bu durum ise tahmin edeceğiniz üzere hamilelik ve sonrası dönemlerde gerçekleşmektedir. Elbette her kadının başına gelecek diye bir kural söz konusu değil. Fakat kasıklarda bir ağrı hissedildiğinde derhal doktora görünmekte fayda bulunmaktadır.
Miyomun Belirtileri Nelerdir?
Kadınlarda erken dönemde belirti veren ve teşhisi kolay olan rahatsızlıklardan biridir. Adet dönemlerindeki görülen kanamanın normalden fazla olması miyom belirtisi olabilir. Ayrıca biten adet kanaması sonrasında belirli aralıklarla görülen açık renkli kanamalar da bu soruna işaret eden bir belirtidir.
Kadınların kendilerinde oluşan farklılıkları takip edip üzerine düştükleri takdirde, erken teşhisi ve tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Her zaman belirti vermeyebilir ya da belirtileri çok yavaş ve seyrek bir şekilde oluştuğundan hasta bu durumun normal olduğunu düşünüp geç fark edebilmektedir. Miyomu en sık rastlanan belirtilerinden bazıları şunlardır;
- İdrar torbasına baskı yapacağı için sık idrara çıkma isteği uyandırabilir.
- Boyutu büyük olanlar bağırsakları da etkileyeceği için kabızlık görülmesi de olasıdır.
- Belirtileri arasında gözle görülebilecek durumlardan biri ise, karındaki rahim bölgesindeki şişliktir.
- Reglin uzun sürmesi, kanamaların normalden çok daha fazla olması, normalde günde 1-2 kadın pedi kullanılırken, bu sayının 8-10’a yükselmesi.
- Adet kanamalarının boyutu miyomun büyüklüğüne göre değişebilmektedir. Yine büyüklüğüne göre adet döneminde çok şiddetli ağrılar oluşabilir.
- Kasıklarda hissedilir şekilde ağrıların meydana gelebilir.
- Rahim boşluğu, tüplerin uçları ve rahim ağzına yerleştiğinden kısırlığa yol açabilir. Kısırlık vakalarının %2 gibi bir kısmında ana etkenin miyom olduğu tespit edilmiştir. Bu oluşumlar endometriumda değişikliklere neden olarak döllenen yumurtanın rahme tutunmasını engeller. Veya yumurtalık kanallarına baskı yaparak spermin yumurtaya erişememesine yol açar. Her iki durum da çiftlerin çocuk sahibi olmasına engel olan faktörlerdir.
- Cinsel ilişki sırasında kasıklarda ağrı meydana gelebilir.
Miyomdan Korunma Yolları Nelerdir?
Östrojen hormonu miyom oluşumunu tetikleyen bir unsur olsa da oluşumu üzerine yapılan araştırmalar, hareketsiz bir yaşam biçimini benimseyen şişman kadınların da tehdit altında olduklarını göstermiştir. Bu noktada korunmak için en etkili yöntem olarak hareketli olmak ve karın kaslarının sürekli çalışmasını sağlamak bir nebze de olsa miyom oluşumunu azaltacaktır.
Bunun dışında hemen belirti vermeyen ve gizli ilerleyen bir hastalık olduğu için önlem amacıyla düzenli olarak sağlık kontrolüne gidilmelidir. Kadın doğum uzmanının önerdiği tarihlerde, periyodik olarak muayene olmalı ve gereken testleri yaptırmalısınız. Bu sayede bilmediğiniz bir durum varsa öğrenebilir ve hemen tedaviye başlayabilirsiniz.
Miyom Nasıl Tedavi Edilir?
Küçük boyutta olan miyomlar hem çok fazla belirti vermezler hem de ilaçla tedavileri mümkündür. Yeni oluşmuş olan miyomun tespit edildiği durumlarda, sürekli kontrol altında tutularak büyüme hızı ve çoğalma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Büyük boyutta ve birden fazla görülen miyomların tedavisinde ise cerrahi müdahale tercih edilmektedir.
Bu şekilde doktor kontrolünde ve takibinde kadınların bu rahatsızlıktan en az seviyede zarar görmeleri mümkün hale gelecektir. Genç yaş grubunda genellikle laparoskopik ve robotik cerrahi tercih edilmektedir. Eğer sayısı çok fazla ve ebatı büyükse o zaman açık ameliyat uygulanabilir. Hastanın yaşı ilerlemiş, menopoza girmiş ve artık adetten kesilmiş ise bu tarz sorunlarla uğraşmamak ve kesin çözüm adına rahmin alınmasını talep edebilir.
Doktor genellikle saydığımız durumların mevcut olduğu kadınlara rahmin alınmasını önermektedir. Eğer hasta da kabul ederse rahim alınır ve problem tamamen ortadan kaldırılmış olunur. Genç yaştaki hastalarda ise bu seçenek en son akla gelen yöntemdir ve mümkün oldukça rahme zarar vermeden tedavi edilmesi amaçlanır.
[renkbox baslik="Polikistik Over Sendromu Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi" link="https://bilgihanem.com/polikistik-over-sendromu-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/02/polikistik-over-sendromu-nedir-nedenleri-belirtileri-korunma-yollari-ve-tedavisi-nasildir.jpg" renk="pembe" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Miyom konusunda en sık karşılaşılan soruların başında ilk olarak kanser riski taşıyıp taşımadığı, ikinci olarak da tekrarlama ihtimalidir. Uzmanlar erken yaşta meydana gelenlerin genellikle iyi huylu tümörler olduğunu dolayısıyla kanser riski taşımadığını belirtmektedir. Daha ileri yaşlarda ve menopoz sonrası dönemde meydana geldiyse kötü huylu olabilmektedir. Bu nedenle ileri yaştaki kadınların daha dikkatli olması önerilmektedir.
Gelelim tekrarlama ihtimalinin olup olmadığı sorusuna… Evet, ne yazık ki tedavisi sonuçlanmış bir miyomun tekrarlama riski bulunmaktadır. Ameliyatlarda genellikle gözle görülür olanların temizlendiği, daha küçük olanların gözden kaçırıldığı ve zaman içerisinde yeniden büyüyerek tedaviyi gerektirdiği bilinmektedir.