Sabahattin Ali Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Sabahattin Ali Kimdir? Hayatı ve Eserleri

Türk edebiyatının en değerli şair ve yazarlarından biri olan Sabahattin Ali, eserleri birçok dile çevrilmiş, şiirleri bestelenmiş bir isimdir. Yazıları ve düşünceleri nedeniyle iki kez hapis cezasına çarptırılan unutulmaz yazarımız 1948 yılında bir cinayete kurban gitmiştir. Sabahattin Ali'nin hayatı hakkında genel bilgilere bu yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Erkan Karaca

Sabahattin Ali Türk edebiyatında çok önemli ve özel bir yere sahip şair ve yazarlarımızdandır. Kaleminin naifliği, üslubunun keskinliği ve düşüncelerinin netliği ile eserleri birçok okur tarafından vazgeçilmezler arasında yerini almıştır. Özellikle Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan ile edebiyattaki başarısını ispatlamıştır. Eserlerinin hepsinde ayrı bir mesaj olan Ali, toplumcu ve gerçekçilik akımını benimsemiştir.

Sabahattin Ali'nin bu denli sevilmesinin bir başka sebebi de yaşadığı zor koşullar ve katledilerek öldürülmesidir. Anadolu'da öğretmenlik yaptığı sırada komünizm propagandası yaptığı gerekçesi ile tutuklanmış, serbest kaldıktan sonra ise çok acı bir şekilde öldürülmüştür.

[renkbox baslik="Franz Kafka Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/franz-kafka-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/07/franz-kafka-hayati-hakkinda-bilgi.jpg" renk="gri" yenisekme="evet"][/renkbox]

Türk edebiyatının en ses getiren yazarlarından biri olan Sabahattin Ali 1907 ve 1948 yılları arasında yaşamıştır. Bu makalemizde bir döneme damgasını vuran ünlü şair Sabahattin Ali hakkında bilmediğiniz birçok gerçeği okuma fırsatı bulacaksınız. Yazarın pek çok şiiri Sezen Aksu, Ahmet Kaya, Edip Akbayram gibi sanatçılar tarafından albüme alınmıştır.

Sabahattin Ali Kimdir?

Kürk Mantolu Madonna kitabı ile gönüllerimize taht kuran Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907’de Edirne’nin Eğridere ilçesinde dünyaya gelmiştir. Subay bir babanın oğlu olan Sabahattin Ali tayinlerden dolayı Türkiye’nin farklı şehirlerinde hayatını sürdürmüştür.

İlköğrenimini Füyuzati Osmaniye Mektebi'nde okuyan ünlü yazar, daha sonra Çanakkale'deki bir okula devam etmek zorunda kalmıştır. İlkokuldan mezun olduktan sonra Öğretmen Okulu’na kaydedilmiştir. Bu okul Balıkesir'de bulunduğu için bir dönem ailesinden uzak kalmak mecburiyetinde kalmıştır.

Sabahattin Ali'nin Hayatı

Selahattin ve Hüsniye Ali'nin çocuğu olan Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907 tarihinde dünyaya gelip, 2 Nisan 1948'de hayata veda etmiştir. 19 yaşındayken 1926 yılında, Balıkesir Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu ve Yozgat’ta ilkokul öğretmenliği yapmaya başladı. 2 yıl sonra girdiği sınavda, devlet bursuyla yurt dışında okumaya hak kazandı ve öğretmenliğe ara vererek Almanya’ya gitti. 2 yıl burada eğitim gördü. Buradaki eğitimini bitirince tekrar Türkiye’ye döndü ve Almanca öğretmenliğine başladı.

Öğretmenlik Yaparken Hapse Girişi

Konya’da Almanca öğretmenliği yaptığı dönemde, arkadaşlarının yanında Atatürk’ü aşağılayan bir şiir okuduğu gerekçesiyle mahkemeye verildi. Hapse mahkum edildi. Önce Konya Cezaevi’ne alındı ardından Sinop Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. “Aldırma Gönül” adlı şiirini bu cezaevinde yazdı. Bu şiir daha sonra bestelendi ve Edip Akbayram tarafından seslendirildi.

1933 yılında, mahkumiyetinin henüz ilk yılındayken; Cumhuriyet'in kuruluşunun 10. yıl dönümü kutlamaları sebebiyle çıkarılan aftan yararlandı ve özgürlüğüne kavuştu. Hapisten çıktıktan yaklaşık bir yıl sonra Ankara’da öğretmenliğe yeniden döndü. 28 yaşındayken Aliye Hanım ile dünya evine girdi ve evliliklerinin daha birinci yılında askere alındı.

Askerlik görevini yaparken, Filiz isminde bir kızı oldu. Tezkeresini alınca, Türkçe öğretmeni olarak görevine devam etti ancak 2 yıl sonra 1940 yılında tekrar askere çağrıldı. Yaklaşık 1 yıl kadar ikinci kez askerlik yaptıktan sonra, Ankara Devlet Konservatuarı’nda Almanca öğretmenliğine başladı.

Daha çocukluk döneminde annesinin rahatsızlığı ve babasının işlerinin bozulması ile zor günler geçirmeye başlayan başarılı yazar, hayatı boyunca da geçim sıkıntısı yaşamış ve ayakta kalmak için mücadele vermiştir. Annesinin rahatsızlığına rağmen hem kendine hem de kardeşine bakan Sabahattin Ali için babası da çok önemli bir yere sahiptir. Babasına olan saygısı ve sevgisi ise eserlerinin bazılarında çok net bir şekilde hissedilmektedir.

İkinci Kez Hapse Girmesi

Sabahattin Ali, hakkında açılan bir davadan ceza alarak, 1948 yılında tekrar hapishane yollarını tuttu. “Geçmiyor Günler” adlı şiirini hapisteyken yazmıştır ve bu şiir daha sonra Ahmet Kaya’nın albümünde kendine yer bulmuştur. Hapishane günlerinde pek çok şiir daha yazmıştır. Ve bunların pek çoğu daha sonra çeşitli sanatçılar tarafından bestelenerek albüme alınmıştır. Hapis hayatı bitince çok zor günler geçirmeye başladı, çünkü bütün işlerini kaybetmişti ve yeni bir iş bulamıyordu.

Yurt dışına giderek orada çalışmaya karar verdi ancak çıkış yasağı vardı. O da kaçak yollardan çıkmaya karar verdi. O günlerde yasadışı yollardan sınır kaçakçılığı yapan astsubay emeklisi Ali Ertekin isminde bir kamyon şoförüyle anlaştı. Anlaşmaya göre paranın yarısını yola çıkmadan önce kalan yarısını da Bulgaristan’a vardıklarında verecekti.

İkisi bir kamyona binerek Kırıkkale'ye doğru yola çıktılar. Ancak Sabahattin Ali yolculuğunu tamamlayamadan, tam anlamıyla katledilerek öldürüldü. Unutulmaz yazarın cesedi Bulgaristan sınırına yakın bir bölgede bulundu. Başına sopa vurularak öldürülmüştü. Emniyet adına ajanlık da yaptığı öğrenilen Ali Ertekin, Sabahattin Ali'yi öldürdüğünü daha sonra itiraf etti.

Cinayetin cezası 18 ile 24 yıl arasında değişiyordu. Ertekin cinayeti, milli hislerim kabardığı için vatan sevgim yüzünden işledim diyerek açıkladı. Bunun üzerine cezası 4 yıla indirildi. Hapse gönderildi. Birkaç hafta sonra çıkan bir aftan yararlandı ve serbest bırakıldı.

Sabahattin Ali'nin Cinayeti Hakkındaki İddialar

Yazarın yakın çevresi Kırklareli’nde Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorguda işkence sonucu öldürüldüğü konusunda ısrar ediyordu. Ancak bu iddianın gerçek olup olmadığı bugün bile ispatlanmış değil. Kızı Filiz ise babasının bir gasp cinayetine kurban gittiğini, kamyon şoförünün babasını yanında taşıdığı paraları ele geçirmek için öldürdüğünü dile getiriyordu. Yola çıkmadan önce babasının yüklü bir miktarda para aldığını ancak cinayet sonrası bu paranın kaybolduğunu iddia ediyordu.

Sabahattin Ali'nin Yazarlık Hayatı

Yazarlığa çocukluk günlerinden itibaren merak salmıştı. Henüz 19 yaşındayken yazdığı şiirleri Çağlayan dergisi tarafından okurlara sunuldu. Daha sonra iki yıl boyunca Servet-i Fünun, Güneş, Hayat, Meşale gibi pek çok dergide şiirleri yayınlanmaya devam edince, adı edebiyat çevresinde duyuldu.

Ardından şiirin yanında hikaye de yazmaya başladı. İlk hikayesi, Resimli Ay dergisinde yayınlanan “Bir Orman Hikayesi” idi. Ancak asıl yazarlığı, Varlık dergisinde şekil buldu. O dergide adı ülke çapında duyulan bir yazar oldu. "Kanal", "Kırlangıçlar", "Arap Hayri", "Pazarcı", "Kağnı" başlıklı hikayeleri büyük beğeni topladı.

Sabahattin Ali, Anadolu insanını topluma daha yakından sunmayı, onların gizli kalmış dünyalarını açığa çıkartarak topluma daha fazla katmayı amaç edinmişti. Anadolu insanının bazı çevreler tarafından küçük görülmesini çok sıkı bir dille eleştiriyordu. Onların toplum içine daha fazla katılabilmeleri için bütün yazarlık yeteneğini kullandı.

Sabahattin Ali’nin Eserleri

Roman, hikaye, öykü ve şiir tarzında eserler veren S.Ali, Türk edebiyatında çok ayrı bir yere sahiptir. Edebi kişiliği kadar geçim sıkıntıları ile dolu hayatı ve ardından çok üzücü bir şekilde aramızdan ayrılması, hepimizin içinde acı bir sızı olarak hissedilmektedir. Sabahattin Ali'nin birazdan sıralayacağımız eserlerinin yanında, mutlaka bilinmesi gereken Marko Paşa dergisinden de bahsetmek istiyoruz.

[renkbox baslik="Ahmet Ümit Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/ahmet-umit-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/01/ahmet-umit-hayati-hakkinda-bilgi.jpg" renk="siyah" yenisekme="hayir"][/renkbox]

Aziz Nesin’le yaşadığı dergicilik hayatı tam bir mizah konusudur. “Marko Paşa” adında bir dergi çıkartırken, mahkeme kararıyla bu dergi kapatılmıştı. O dergi kapatılınca bu sefer yeni bir dergi çıkartarak adını “Malum Paşa” koydular. Bu dergi de kapatılınca son sayılarında “Malum Paşa” adlı baş karakteri öldürdüler. Ve yeni bir dergi daha çıkarttılar. Adı, “Merhum Paşa” idi. O da kapatılınca en sonunda “Öküz Paşa” adındaki dergiyle yayın hayatlarına devam ettiler.

Sabahattin Ali'nin Şiirleri

Dağlar ve Rüzgâr (1934) ile Kurbağanın Serenadı ve Öteki Şiirler (1937) en bilinen şiir kitapları arasındadır. Bunların yanında bestelenerek şarkı olarak okunan diğer şiirlerinden bazıları şunlardır;

  • Hapishane Şarkısı V (Aldırma Gönül, Edip Akbayram)
  • Leylim Ley (Zülfü Livaneli)
  • Hapishane Şarkısı I (Göklerde Kartal Gibiydim - Edip Akbayram)
  • Hapishane Şarkısı III (Geçmiyor Günler - Ahmet Kaya)
  • Çocuklar Gibi (Sezen Aksu)
  • Kız Kaçıran (Ahmet Kaya)
  • Kara Yazı (Ahmet Kaya)
  • Melankoli (Nükhet Duru)
  • Eskisi Gibi (Ben Yine Sana Vurgunum - Nükhet Duru)
  • Dağlar (Dağlardır Dağlar - Sezen Aksu)

Sabahattin Ali'nin Öyküleri

  • Kağnı (1936)
  • Hanende Melek (1937)
  • Ses (1937)
  • Kağnı - Ses (1943)
  • Yeni Dünya (1943)
  • Sırça Köşk (1947)
  • Kamyon
  • Bütün Öyküleri 1 (1997)
  • Bir Orman Hikayesi

Sabahattin Ali'nin Romanları

  • Kuyucaklı Yusuf (1937)
  • İçimizdeki Şeytan (1940)
  • Kürk Mantolu Madonna (1943)

Sabahattin Ali'nin Derlemeleri

  • Markopaşa Yazıları ve Ötekiler (1998)
  • Çakıcı'nın İlk Kurşunu (2002)
  • Mahkemelerde (2004)
  • Hep Genç Kalacağım (2008)
Türk edebiyatının en ses getiren yazarlarından biri olan Sabahattin Ali, yazdığı kitaplar kadar kişiliği ve geçim sıkıntıları ile dolu olan hayatı ile de yeri ayrı olan bir isimdir. En bilinen kitabı Kürk Mantolu Madonna olan yazar, bir cinayete kurban giderek hayata çok erken yaşta veda etmek zorunda kalmıştır.
Sabahattin Ali'nin kalemini seviyor musunuz? Hangi kitaplarını okudunuz?
Size göre yazarın mutlaka okunması gerek dediğiniz kitabı hangisi?
Şiirlerinin birçoğu bestelenerek şarkı yapılan Sabahattin Ali'nin, sizce en çok hangi eseri başarılı?
Cinayete kurban gitmesi ve katilinin neredeyse hiç ceza almaması konusunda görüşleriniz nelerdir?



Okur Yorumları