Cep telefonları ile herkes istediği gibi haberleşmeye başladı. Ama telsizler, kendine has özellikleri ile bazı alanlarla hala kullanılmaya devam ediliyorlar. Hatta bebeğinin uyanıp uyanmadığını kontrol etmek için anneler bile kullanmaktadır.
Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeler sayesinde bu iletişim cihazları da önemli aşamalardan geçmişlerdir. Askeri alanda gelişmiş versiyonları kullanılırken, çalışma prensipleri radyoya benzer şekildedir. Bu nedenle keşfini de Guglielmo Marconi’nin yaptığı söylenmektedir. Ama yine radyoda olduğu gibi birkaç farklı mucidi olduğu da bilinmektedir.
[renkbox baslik="Piyanonun İcadı: Piyano Nedir? Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu?" link="https://bilgihanem.com/piyanonun-icadi-piyano-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/04/piyano-icadi-hakkinda-bilgi.jpg" renk="kahve" yenisekme="evet"][/renkbox]
Telsizlerin bildiğimiz şekliyle hayatımıza girmeleri ise 1937 yılında Kanadalı mucit Donald Hings tarafından gerçekleşmiştir. Taşınabilir bir radyo sinyalizasyon sistemi yaratan ilk kişi olarak bilinir. Gelişimi ile 1940’lı yıllarda gizli Ar-Ge çalışmaları ile başlamıştır. Şimdi icadıyla ilgili detaylarına göz atalım:
Telsiz Nedir?
Telsiz, görevi itibariyle haberleşmeyi sağlayan kablosuz cihazdır. İletişim kurmasını sağlayan antenleri vardır. Belli frekans aralıklarında çalışır. İrtibat kuran telsizlerin, iletişim sağlaması için aynı frekans aralığında bulunulması gerekmektedir.
Telsiz aynı zamanda alıcı-verici bir radyo olarak da nitelendirilebilir. Kabloya ihtiyaç olmaksızın, haberleşme radyo sinyalleri aracılığıyla sağlanır. Asıl radyo alıcılarından biraz da olsa farklıdır, cihaz yayın yapabilme özelliğine de sahiptir. Bu sebeple bazı ülkelerde, iki yönlü radyo olarak ifade edilir.
Telsiz cihazı, bir istasyonun gönderme yapması sırasında diğer istasyonun dinleme modunda olması şeklinde çalışır, genel çalışma prensibi budur. Bu olaya, simplex haberleşme adı verilir ve bu yöntemde her iki istasyon da aynı frekansta olmalıdır. İki istasyonun aynı anda konuşması prensibi ise farklı frekansları esas alan bir sistemdir ve duplex haberleşme adı verilir.
Telsiz Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu?
Telsiz ürünlerinin esaslı gelişimi kendisini 19.yüzyılın sonlarına doğru göstermektedir. Bu konudaki çalışmalar teorik olarak 1864’lü yıllarda başlamış, 1888 yılında bu deneysel bir çalışmaya dönüştürülmüş ve 1896 yılında ilk telsiz bağlantısı gerçekleştirilmiştir.
Sosyal, siyasi, teknolojik, askeri ve benzeri her alanda devrimsel bir çalışma olan telsiz cihazları, geçmiş ile gelecek arasında derin bir fark yaratmıştır. Öyle ki 20. yüzyıl başları, bu bakımdan geçmişe hiç benzemeyecektir.
Öncesinde hayali kurulması dahi imkansız olan bu iletişim olanakları, 20. yüzyıl ve daha sonraları tüm insanlık için büyük kolaylık sağlamış, ilerleyen uygarlık için sağlam ve yadsınamaz bir basamak taşı olmuştur.
Telsizin icadı, İtalya’nın Bologna şehrinde Guglielmo Marconi tarafından gerçekleştirildi. Marconi aynı zamanda radyonun icadını da gerçekleştiren isimdir.
İlk deneylerini 1894 yılında Villa Grifone'de gerçekleştiren Marconi, 1895 yılına doğru yaptığı deneysel çalışmaları sokağa dökmüştür. Bu başarılı denemenin ardından Marconi, icadını İtalyan Posta ve Telgraf Bakanlığına önermiş ancak ret cevabı almıştır. Bu olayın ardından İngiltere'ye göç etmiş fakat telsiz vericisini casusluk cihazı zanneden gümrük görevlisince icadı parçalanmıştır.
12 Aralık 1896 günü Marconi, Londra'da telsiz cihazının ilk tanıtımını gerçekleştirmiştir. Hemen sonraki yıl Marconi , Wireless Telegraph And Signal Co. Ltd. adlı şirketi kurmuş ve telsiz, telsiz istasyonu ile radyo malzemeleri üretmeye başlamıştır.
Sürekli telsiz istasyonu ise ilk defa Kasım 1987’de Ahım Körfezi'nde bulunan Needles Hotel'de kurulmuştur. Telsiz cihazları her ne kadar Marconi tarafından tanıtılmış olsa da son dönemin en büyük bilim insanlarından olan Nicola Tesla'nın da telsizin kablosuz iletişimine dair çalışmaları göze çarpmaktadır.
Bugün bildiğimiz anlamıyla tasarlanan ilk telsiz ise mühendis ve mucit olan Donald Hings tarafından geliştirilmiştir. Kanada ve İngiliz ordusuna, İkinci Dünya Savaşı sırasında taşınabilir iki yönlü kablosuz telsizin ilk versiyonu yapmıştır.
Hings, 2006 yılında Telekomünikasyon Onur Listesi tarafından tanınan bir mucit olmuştur. Çünkü dünyanın ilk işlevsel ve operasyonel telsizine dönüştürdüğü iki yönlü cihaz ile savaşta binlerce askerin hayatını kurtarmıştır. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı ve modern telekomünikasyon teknolojilerinin ortaya aktarılmasını sağlayan isim olmuştur.
Telsiz Nasıl İcat Edildi?
İki yönlü telgraf ve telsiz, yıllar önce icat edilmesine karşın elle taşınabilir bir cihaz, ilk kez 1934 – 1941 yılları arasında geliştirilmiştir. İki kişilik bir mühendislik ekibiyle başlayan süreç, günümüzün gelişmiş teknolojilerine kadar devam etmiştir.
Radyo mühendisi olan Alfred J. Gross ve Kanadalı Donald L. Hings, bugün bildiğimiz telsizlerin atası olarak bilinmektedir. Hings, 1937 yılında CM&S için taşınabilir bir radyo sinyalizasyon sistemi yaratmıştır.
Hings’in tasarımı, ilk başta paket set olarak bilinse de sonradan telsiz olarak adlandırılmıştır. Joan-Eleanor sisteminin geliştiricilerinden olan Alfred J. Gross ise 1938 – 1941 yılları arasında telsizin arkasındaki erken teknoloji üzerinde çalışmalar yapmıştır.
Yaygın olarak kullanılan ve telsiz olarak adlandırılan cihaz ise ABD ordusu tarafından İkinci Dünya Savaşı sırasında, sırt çantasıyla birlikte Motorola SCR-300 adıyla geliştirilmiştir. 1940 yılında Galvin Manufacturing Company’de bir mühendislik ekibi kurulmuş ve ekip, frekans modülasyonu kullanarak telsizi tasarlamıştı.
İlk telsizler, İkinci Dünya Savaşı’na kadar göz ardı edilirken, sonradan değerli bir askeri teknoloji haline geldi. Hings, geliştirdiği taşınabilir radyolarını orduya vermeye başladı. Model C-58 Paket Set, hem performans hem de üretimde çok başarılı bir tasarım olmuştu.
Model C-58, on binlerce birim halinde yurt dışına satılırken, varyantları hem Avrupalılar hem de tropik tiyatrolar için araca ve tanka monte edilen versiyonları ile tasarlandı.
Model, savaş sırasında maksimum çok yönlülük için değişken antenler, güç kaynakları, ses karıştırıcısı ve aktarımdan gelen savaş seslerini ortadan kaldıran özel bir filtre ile geliştirilmeye devam edildi.
Model C-58; hafifliği, yüksek performansı, hareketli parçaları olmaması ve dayanıklılığı ile ordunun tam istediği ürün haline getirilmek için basitleştirilmişti.
İlk el telsizi ise 1941’de AM SCR-536 isimli cihazdı. Bu cihaza, Motorola tarafından “Handie-Talkie (HT) ismi verildi. İlk cihazlar, hantaldı ve her birinde vakum tüpleri vardı. Bunlar yüksek voltaj kuru pillerle çalışıyordu.
II. Dünya Savaşı’nın ardından savunma, silah ve ordu alanında iş yapan bir Amerikan firması olan Raytheon, SCR-536’nın askeri versiyonu olan AN/PRC-6 modelini geliştirdi. Bu cihazın devresinde, 13 vakum tüpü kullanıldı ve ünite ile birlikte çalışan yedek parça olarak ikinci bir 13 boru seti verildi.
Ünite, kristali değiştirilerek yeniden ayarlanabilen, sahada farklı bir frekansa değiştirilebilen bir kristalle fabrikada ayarlandı. 24 inç bir kırbaç anteni kullanıldı ve 5 fit kabloyla AN/PRC-6’ya bağlanabilecek bir el cihazıydı.
1970’lerin ortalarında ise Birleşik Devletler Deniz Piyadeleri bir geliştirmeye odaklandı. Kasklara takılan AN/PRC-9 alıcı ve alıcı/verici AN/PRT-4 el cihazını geliştirdiler. İlk olarak 1976 yılında Magnavox tarafından üretilen AN/PRC-68 ise 1980’lerde deniz kuvvetlerine verildi ve ABD Ordusu tarafından kabul edildi.
Eski telsizler sadece yarı çift yönlü modda veya tek bir radyo frekansı içinde çalışıyordu. Bu, telsizlerin geleneksel bas-konuş düğmesiyle iletişim kurmaya çalışan taraflar arasında bir seferde bir kez konuşma yapılması anlamına geliyordu.
[renkbox baslik="Teleskobun İcadı: Teleskop Nedir? Ne Zaman? Kim Tarafından Bulundu?" link="https://bilgihanem.com/teleskobun-icadi-teleskop-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/10/teleskobun-icadi-nasil-kim-tarafindan-bulundu.jpg" renk="siyah" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Hings’in taşınabilir telsizinden önce ise araçlara monte edilen cihazlar bulunuyordu. Bu cihazlarda iletişim için Morse alfabesi kullanılıyordu. 1937 yılında Britanya Kolumbiyası’ndaki Cominco’da çalışırken geliştirilen Hings’in modeli ise ilk taşınabilen cihaz oldu. İnsan sesini uzun mesafelere iletebiliyor olmasıyla hemen ilgi görmüştü.
Telsizin Tarihçesi
Telsiz, tıpkı telefon ve telgraf gibi telekomünikasyon cihazlarından biridir. Telekomünikasyon terimi, çağlar boyu birçok aşamadan geçmiş ancak esas önemli gelişmeler elektrikten yararlanılması sebebiyle 19. yüzyılda gerçekleşmiştir.
Kablolu telefon ve telgraf gibi telli bağlantı ürünlerinden sonra telsiz ile iletim ortamı uzay olan bir haberleşme sahası meydana getirilmiştir. Şüphesiz telsizin icadı ile, iletişimdeki bu kolaylık hemen halkın hizmetine sunulmamış, teknolojik anlamda bir sindirilme zamanının geçmesi beklenmiştir.
Sonrasında çok hızlı gelişen teknoloji ile insanlık telsiz ürünlerine çok fazla şahit olamadan modern çağın iletişim oyuncaklarıyla tanışmıştır. Böylelikle telsizin doğrudan kullanımına erişmemiş kişiler için sadece bir ara form ya da nostaljik bir ifade olarak kalmıştır. Yine de telsiz hakkında bilinmesi gerekenlerin en önemlisi, modern iletişimin ilham kaynağı olmasıdır.
Türkiye’de telsiz cihazı imalatı kim tarafından ne zaman başlatıldı hakkında da bilgi verebilirseniz çok yararlı olacaktır.
Arkadaşın dediği gibi eski günlere gittim.
Savaş zamanlarında Telefondan daha çok bu cihazla iletişim kurulacak güzel bir icat, kullanmasına kullanıyoruz birde nedir ne değildir diye araştıriyim dedim.
Eyfel kulesi de 2. dünya savaşı sırasında telsiz kulesi olarak kullanılmıştır.
Telsiz çok faydalı bir cihaz. Fakat telsiz görünce aklıma askerlik geliyor:)
telsiz icadı ile ilgili ödevim vardı sag olun kolayca hallettim
Paylaşıma bakınca aklıma direk Tesla geldi , güzel bir yazı teşekkürler
Böyle güzel bir yazı ile bizleri buluşturduğunuz için teşekkür ederiz. Sürekli olarak sizleri takip ediyoruz.
Telsiz özellikle ordular için çok yararlıdır haberleşmenin önemli icatlarından birisidir.
Öğrencilerim için çok güzel bir kaynak. Artık her derste gireriz.
Telsiz aslında çok önemli bir gereçtir. Basit gibi gözükse de iletişim için özellikle anlık iletişim için çok yararlıdır.