Akşemseddin Kimdir? Hayatı Hakkında Bilgi

Akşemseddin Kimdir? Hayatı Hakkında Bilgi

Osmanlı Devleti'nin en ünlü bilim adamlarından ve alimlerinden biri olan Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmet'in hocası, ayrıca İstanbul'un manevi fatihi olarak ünlenmiştir. Bu nedenle sizlere Akşemseddin hakkında bilgiler bulacağınız yazıyı hazırladık.

Erkan Karaca

Fatih Sultan Mehmet’in hocası ve İstanbul’un manevi fatihi olarak ünlenen Akşemseddin, Osmanlı tarihinin en ünlü alimlerinden bir tanesidir. Zamanın en büyük velisi Hacı Bayram-ı Veli’den icazet alan Akşemseddin, bulaşıcı hastalıklar üzerine çalışmalar yapmış ve mikrobu “bilinen mikrop mucitlerinden” yıllar önce tasvir etmiştir.

Buna ek olarak kanserin ilk araştırmacılarından biri olan ünlü zat, o dönemde seratan diye adlandırılan hastalıkla çok uğraşmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in idam ettirdiği sadrazam Çandarlı Halil Paşa’nın oğlu Süleyman Çelebi’yi tedavi etmesiyle de tanınan Akşemseddin, hayatı boyunca pek çok alim yetiştirmiştir.

[renkbox baslik="Süleyman Şah Kimdir? Hayatı Hakkında Bilgi" link="https://bilgihanem.com/suleyman-sah-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2016/02/suleyman-sah-hayati-hakkinda-bilgi-1024x597.jpg" renk="kahve" yenisekme="evet"][/renkbox]

Fetih sırasında tıpkı Molla Gürani gibi II. Mehmet’in yanında yer alıp ona destek olan Akşemseddin, padişahın çok sevip saygı duyduğu bir hoca olmuştur. Hatta İstanbul’a girişte kendisi halk tarafından padişah sanılınca Fatih Sultan Mehmet gülümseyerek “padişah benim ama o benim hocamdır, çiçekler ona layıktır” demiştir. İlaveten; fethin ilk Cuma namazını kıldıran kişi de Akşemseddin olmuştur. Sonuçta; Akşemseddin Fatih Sultan Mehmet'le olan ilişkisi, çalışmaları ve saygı duyulan kişiliğiyle Osmanlı'nın en çok merak edilen alimleri arasında yer almıştır.

Akşemseddin Kimdir?

Akşemseddin Kimdir?Asıl adı ile Mehmet Şemseddin Bin Hamza olan Akşemseddin; çok yönlü Türk alimi, tıp insanı ve Şemsîyye-î Bayramîyye isimli Türk tarikatının kurucusu olarak tanımlanmaktadır. Fakat ünlü alimin bu kadar merak edilmesindeki en önemli etken Fatih Sultan Mehmet'in hocası olmasıdır.

Ayrıca o, ilk mikrobiyolog Antonie van Leeuwenhoek’ten neredeyse iki yüz sene önce keşfettiği mikrobu, Maddetü’l-Hayat isimli eserinde dile getirmesiyle de hafızalara kazınmıştır. Hatta İskoç oryantalist Elias John Wilkinson Gibb; A History of Ottoman Poetry’de Akşemseddin’den övgü dolu sözlerle bahsetmiştir.

Hem bilim ve tasavvufta hem de tıp ve eczacılık alanında büyük bir ünü olan Akşemseddin, tıpkı Molla Gürani gibi II. Murat’ın emriyle Fatih Sultan Mehmet’in hocalığına tayin edilmiş ve padişahın yol göstericilerinden biri olarak daima Fatih’in yanında yer almıştır. 1389 yılında doğan alim, 1459’da Göynük’te vefat etmiş ve buradaki türbesine defnedilmiştir.

Akşemseddin’in Hayatı

Akşemseddin’in HayatıŞeyh Hamza’nın oğlu olarak 1389’da Şam’da dünyaya gelen Mehmet Şemseddin Bin Hamza, ilk tahsilini babasından aldı. 7 yaşlarında Şeyh Hamza ile birlikte Anadolu’ya gelerek Amasya’nın Kavak ilçesine yerleşti. Zekasıyla çevresindekileri kendine hayran bırakan Akşemseddin, çocuk denecek yaşta Kuran-ı Kerim’i ezberleyip hafız oldu.

Osmancık ve Amasya medreselerinde eğitimini tamamladıktan sonra genç yaşta müderrislik yapmaya başladı. Tıp, eczacılık, matematik ve astronomi gibi ilimlere de merak salan Akşemseddin, zamanının en ünlü alimlerinden biri olarak anılmaya başlandı. Fakat daha sonra ilimden ziyade irfan arayışına yöneldi ve tasavvufa doğru yola koyuldu. Bunun için İran’a gitse de aradığını bulmayarak Anadolu’ya geri döndü.

Ardından dönemin ünlü zatlarından Hacı Bayram-ı Veli’nin adını duyarak onun kapısını çaldı. Ne var ki Hacı Bayram-ı Veli’nin yoksullar için bile olsa yardım toplaması Akşemseddin’i hayal kırıklığına uğrattı. Bu olaydan sonra Halep’e doğru yola çıksa da yolculuk sırasında gördüğü rüya onu yeniden Hacı Bayram-ı Veli’ye götürdü.

Nitekim Akşemseddin, rüyasında boynunda bir zincir olduğunu ve o zinciri Hacı Bayram-ı Veli’nin tutarak kendisini çektiğini gördü. Bayramîyye Tarikatı'nın kurucusunun yanında kalan Akşemseddin, Hacı Bayram-ı Veli’den tasavvufun bütün inceliklerini öğrenerek icazet aldı.

Ankara’dan ayrıldıktan sonra Beypazarı’na ve İskilip’e yerleşse de sonunda Göynük’e yerleşmeye karar verdi. Burada bir mescit ve değirmen yaptıran Akşemseddin, hem kendi çocuklarına (ünlü ismin 10 ya da 12 çocuğu olduğu söylenmektedir) hem de dervişlere eğitim verdi. Bir yandan da bilimsel çalışmalarına devam eden alim Maddetü'l-Hayat isimli eserinde mikrobu tasvir etti.

Asıl ününü II. Murat’ın emriyle II. Mehmet’in hocalığına getirildiğinde kazanan Akşemseddin, İstanbul’un fethi sırasında da padişahın yanında fetih ordusunda yer aldı. Fethin en sıkıntılı günlerinde dervişleriyle birlikte hem orduya hem de Fatih Sultan Mehmet’e güç veren Akşemseddin, bu nedenle daha sonraları İstanbul’un manevi fatihi sayıldı.

Ayrıca kaynaklarda kendisinin padişahın Eshab-ı kiramdan Ebu Eyyub el-Ensari’nin kabrinin bulunduğu yeri sorması üzerine kabri “Şu karşı yakadaki tepenin eteğinde bir nur görüyorum, orada olmalıdır” dediği söylenmektedir. Bilgiye göre kabrin bulunmasından sonra Fatih Sultan Mehmet’in buraya bir türbe, yanına camii ve ilim öğrenmek için gelen talebelerin kalabileceği odalar inşa ettirmesini sağladı.

[renkbox baslik="Kanuni Sultan Süleyman Kimdir? Hayatı ve Eserleri" link="https://bilgihanem.com/kanuni-sultan-suleyman-kimdir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/02/kanuni-sultan-suleyman-hayati-hakkinda-bilgi-1024x597.jpg" renk="yesil" yenisekme="hayir"][/renkbox]

Fetih boyunca II. Mehmet’e destek veren Akşemseddin, İstanbul’a girildiğinde Fatih’in isteğiyle ilk namazı kıldırdı. Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet’in bütün ısrarlarına rağmen İstanbul’da kalmak istemeyerek Göynük’e geri döndü. Hayatının geri kalanını Göynük’te geçiren Akşemseddin, burada 1459 yılında hayata veda etti.

Akşemseddin’in Türbesi

Akşemseddin’in TürbesiGünümüzde pek çok ziyaretçisi olan Akşemseddin Türbesi, Bolu’nun ilçesi Göynük’te yer almaktadır. Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusunda yer alan Akşemseddin Türbesi’nde ünlü alimin oğullarının sandukaları da bulunmaktadır.

Fatih Sultan Mehmet tarafından hocası Akşemseddin 1464 yılında yaptırılan türbe; kefeli taşından yapılmış kasnaksız bir kubbe ile örtülü altıgen planlı bir yapıdır. Akşemseddin Hazreti sandukası 2.50x0.50 boyutlarındadır ve türbenin sağ tarafta yer alır. Osmanlı ağaç işçiliğinin örneklerinden olan sanduka, ceviz üzerine kabartma yazı ile süslenmiştir ve özenle korunmuştur.

Diğer taraftan; Akşemseddin Türbesi’ni ziyaret etmek isteyenler için 1988’den bu yana yapılan Akşemseddin Hazretleri Anma Günü’nden de bahsedelim. Zira binlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bu etkinlik, Mayıs ayının üçüncü haftasının Pazar günü gerçekleştirilmekte ve anma gününde tasavvuf musikisi konserleri, Mevlid-i Şerif okunması gibi organizasyonlara yer verilmektedir.

İstanbul'un manevi fatihi olarak ünlenen Akşemseddin, hayatı ve çalışmaları ile Osmanlı İmparatorluğu'nun en ünlü alimlerinden biri olarak tarihe geçmiştir.
Ünlü alim, neden Akşemseddin ya da Akşeyh olarak anılmaktadır?
Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'da kalma teklifini neden reddetmiş olabilir?
Akşemseddin Türbesi'ni ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz?



Okur Yorumları
  1. Keşke böyle hocalar günümüzde de olsa, şimdikiler hep para peşinde.

Yılmaz Ayvalı için bir cevap yazın Cevabı iptal et