Psikolojik bir yeme bozukluğu olan ve anoreksiya nervoza ile karıştırılabilen bir rahatsızlıktır bulimia. Özellikle genç kızlarda görülen bu hastalığa son zamanlarda genel itibari ile kadınlardan farklı sebeplerle, erkeklerde de rastlanmaya başlanmıştır. Aile içi çatışmalar, yaşanan trajik olaylar, biten ilişkiler, kilo alma korkusu ve neticesiz diyet girişimleri gibi faktörlerle tetiklenebilen ve birey için bu olumsuzlukları bir çeşit ekarte etme yolu olarak görülen yeme-çıkarma döngüsüdür.
Mağdurlar aşırı kontrolcü olmakla birlikte bazı takıntılara sahip bireylerdir. Hayattaki değerlerini, beden algıları ile bütünleştirip buna paralel olarak yaşamaya çalışırlar. Zinde bir vücuda sahip olmak yerine hayalini kurdukları “mükemmel fiziğe” kavuşmak için sağlığı tehdit eden türlü yollara başvurmayı seçerler. Kimliğimizin oturmaya başladığı ergenlik döneminde; değişiklik gösteren vücut yapısına müdahale etmek, istenilen forma sokmak adına atılan yanlış adımlar da bu döngüyü başlatabilen diğer bir etmendir.
[renkbox baslik="Reflü Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi" link="https://bilgihanem.com/reflu-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/01/reflu-hakkinda-bilgiler.jpg" renk="pembe" yenisekme="evet"][/renkbox]
Mutsuz evliliğinin ardından Prenses Diana’nında başına gelen bu rahatsızlığın tedavisi çeşitli yöntemler eşliğinde mümkündür. Lakin bu süreçte mutlak sonuca ulaşmak için biraz sabırlı olunması gereklidir. Tüm bunların yanında unutulmaması gereken bir husus ise bulimianın herhangi bir ya da birkaç belirtisini gösteriyorsanız kendi kendinize teşhis koymadan önce en kısa zamanda uzman bir psikologa danışmanız daha doğru olacaktır. Dilerseniz, kısaca giriş yaptığımız bu konuyu makalemizin devamına göz atarak detaylıca inceleyebilirsiniz.
Bulimia Nervoza Nedir?
Bulimia nervoza psikolojik kökenli bir yeme bozukluğudur. Belirli zaman aralıklarında anormal yeme atakları ile bu durumu baskılama çabalarının seyrettiği bir davranış bozukluğu olarak da bilinmektedir. Rahatsızlığı yaşayan bireyler yaşamlarının önemli bir bölümünü yemek yeme/yememe üzerine saplantılı düşünceler ile geçirir hale gelmektedir.
Hasta, yeme atağı geldiği zaman ne kadar çok çabalasa da bu duruma engel olamaz ve tıkınırcasına hatta bazı lokmaları çiğnemeden yutma şeklinde bir nöbet geçirir. Nöbet bittiğinde ise yoğun bir pişmanlık, üzüntü ve suçluluk duygusu içine girmektedir. Ayrıca yaşadığı karmaşık duygu durumunu çözemeyeceği düşüncesine de kapılmaktadır.
Bu nedenle geliştirdiği bir telafi davranışı ile olumsuzlukları baskılamaya çalışır. Çünkü bu seçimi bir çıkış yolu olarak görmektedir. Yani bulimia sadece yeme ile ilgili değildir. Yaşanılan kontrolsüzlük duyguları ve psikolojik etmenlerden de oluşmaktadır.
Birey yaşadığı ruhsal çöküntüleri beden olgusu ile bütünleştirir. Bu nedenle fiziksel görüntülerine karşı büyük bir takıntısı vardır. Etrafındaki insanların, kendini kilosu üzerinden değerlendirdiğini düşünmektedir. Ne kadar zayıf olursa o derece sevileceğini ve takdir göreceğini zannetmektedir.
Bulimikler genellikle depresif özellik göstermektedir. Özgüven eksikliği yaşarlar. Ailevi sorunları vardır. Özellikle iletişim problemlerine sahip ihmalkâr ebeveynleri olduğunu söylemektedirler. Rahatsızlığı yaşayan kızlar, çoğu kez anneleri ile çatışma halinde olurlar. Yani uyguladıkları kusma-çıkarma davranışları anneye olan bir tepkidir aslında.
Bu rahatsızlığın görülme olasılığı, erkeklere göre kadınlarda daha yüksektir. Başlangıç yaşı ise anoreksiya nervozadan daha geç olup, ergenlik döneminin sonları ya da erken erişkinlik dönemidir. Hatta ABD’deki istatistik verilerine göre adolesan dönemindeki kızların yaklaşık 10’undan fazlasında bu hastalık yaşanabilmektedir. Genç kadınların %1-3’ünde olduğu tahmin edilmektedir.
Bulimia Nervoza Tanı Kriterleri
Bulimia tanısının konulması için bazı kriterler mevcuttur. Bu faktörlerin ne olduğuna bir göz atalım.
- Tekrarlayan tıkınırcasına yeme nöbetleri
- Yeme kontrolünün yitirilmesi
- Kilo almaktan korkulması ve problemlere çözüm arayışı için uygunsuz telafi davranışları
- Aşırı kısıtlayıcı diyet yapma ya da oruç tutma
- Sık sık fiziksel görünüşün öz eleştirisi
- Yoğun egzersiz yapma
Şimdi burada bahsettiğimiz kriterleri konunun daha iyi anlaşılması için biraz açalım.
Yeme Nöbetleri
Bu durumdaki bireyler, kontrol duygularını yitirdiğini ifade etmektedir. Kişi ancak rahatsızlık ve acı duymaya başladıktan sonra yeme eylemini dizginleyebilmektedir. Durumun bir ölçüt niteliği taşıması için haftada en az 1-2 kere gerçekleşmesi gereklidir. Ayrıca gün içerisinde de birkaç defa tekrarlayabilmektedir.
Genellikle; sıkı bir diyet, çatışmacı ilişkiler, kiloyla ilgili takıntılar, içinden çıkılamayan problemler ve stres gibi etmenlerin ardından meydana gelen bir hastalıktır. Birey bu olumsuzluklarla başa çıkamadığı zaman normal bir insanın yediğinin 2 katı kadarını, 2 saatten kısa bir sürede hızlıca tüketebilmektedir. Özellikle de yalnız yemekten hoşlanırlar, yediklerini saklama çabası içindedirler. Sonra da yoğun bir pişmanlık ve suçluluk duygusu ile uygunsuz telafi davranışlarına başvururlar.
Birey genellikle tüketeceği gıdaları önceden belirlemiştir ve bunlar çoğunlukla yüksek kalorili ürünlerdir. Bundan dolayı kilo alma korkusu yaşadıkları için yediklerini hızlı bir şekilde vücutlarından atmak isterler.
Yeme Kontrolünün Yitirilmesi
Birey yaşamının önemli bir bölümünü yeme/yememe üzerine saplantılı düşünceler ile geçirmeye başlar. Sürekli kendisini kısıtlama çabası gösterir. Lakin yaşadığı “içinden çıkılamaz” olayları ya da beden algısı ile ilgili olumsuz düşünceleri ağır bastığı zaman ve yaptığı sıkı, stresli diyetlerin ardından kontrolsüzce yeme davranışı gösterir. Üstelik normalde bile kesinlikle yemediği yiyecekleri tüketir.
Beden Algısı ve Kilo Alma Takıntısı
Birey; hayattaki varlığını, önemini bedeni üzerinden değerlendirerek birtakım yanlış düşüncelere kapılır. Kendisini kilolu olarak algılaması onu türlü olumsuzluklara iter ve özgüven eksikliği yaşamasına sebep olur. Dolayısıyla birey kendine dair bütüncül değerlendirme yapamayarak kaygılı ve saplantılı olmaya başlar.
Telafi Edici Davranışlar
Birey bu davranışlara kilo alımını engellemek adına başvurur ve durumu bir rutin haline getirir. Kendini kusturma, laksatif, diüretik veya farklı ilaçların kullanımı, lavman, sıkı diyet programları ya da oruç tutma, aşırı egzersiz yapma gibi davranışlar kişinin tercih ettiği telafi edici yollardır. Bireyin bu yöntemleri uygunsuz kullanmasından dolayı, vücudunda kalıcı hasarlar meydana gelebilmektedir.
Bulimiklerde en çok görülen telafi yöntemi ise kendini kusturmadır. Birey bunu gerçekleştirebilmek için parmağını ya da başka bir araç kullanır. Önceleri isteğe bağlı olarak yapılan bu eylem sık sık tekrarlandığı için zamanla kendiliğinden olmaya başlar. Kişi kustuğunda fiziksel bir rahatlama ile birlikte kilo alma korkusundan da kurtulmuş hisseder. Fakat durum böyle değildir. Çünkü en iyi ihtimalle bile dışa atılan yiyeceklerin %50’si zaten sindirilmiştir. Yani bu yol kilo alımını engelleyememektedir.
Birey diğer bir seçenek olarak; laksatif, diüretik ya da kilo almayı önlemek adına her türlü ilaç kullanımına başvurur. Genellikle kısıtlayıcı bir diyet programı uygulamaya çalışır. Uygunsuz egzersiz yapar. Üstelik hastalığı, ağrısı bile olsa hedeflediği aktiviteleri gerçekleştirme çabası gösterir. Bu tarz davranışlar bireyde uyguladığı diyetin bir parçası haline geldiği için rutin olarak yaşanılan bir durum halini alır.
Bulimia Nervoza Türleri
Bulimia nervozanın iki türü vardır. Bunlar; hafif ve şiddetli seyrine göre birbirinden ayrılmaktadır. İştahsız bulimia ve çok ititcili bulimia olarak isimlendirilirler.
Basit Bulimia
Şiddeti diğer türlerden daha düşük olan ve tıbbı desteğin düşük oranda alındığı bulimia türüdür. Hasta mağdurları genellikle 18 yaş civarındadır. Rahatsızlıktan önce normal bir yaşam döngüsüne sahip olan bireylerde haklarını koruyamayacak kadar özgüven eksikliği görülür.
Dış görünüşe odaklı bu kişilerin rahatsızlığını tetikleyicisi ise yaşadıkları mutsuz edici ya da stresli bir olay olabilir. Özellikle devam eden bir ilişkinin sonlanması gibi yalnız hissettikleri bir dönemde, önceleri sıkı diyet, iştahsızlık ve ardından kusma eylemleri görülür. İlk başlarda haz duyulan bu durum, tedbir alınmazsa hastalığın seyri şiddetlenerek devam eder hale gelebilir.
İştahsız Bulimia
Şiddet seviyesi ilk türe göre artan iştahsız bulimia, anoreksiya nervozanın basit bir evresidir. Tedaviye ihtiyaç duyulmada atlatılabilen bu aşamadaki hastalarda iştahsızlık kısa bir süre devam eder. Daha sonra kontrol altında tutulan bu dönem biter ve yerini mutluluk için yenilen yemek ve ardından yapılan kusma eylemi alır. Bu duruma gelen bireylerdeki rahatsızlık boyutu ise ileri seviyelere ulaşmıştır. Duygusal anlamda daha olgun olan bu bireylerin saplantı boyutları ise düşüktür ve tedaviye yatkın olurlar.
Çok İticili Bulimia
Basit bulimia ile benzer şekilde başlayan bu türün mağdurlarını yine aynı yaşlardaki genç kızlar oluşturur. Bulimia nervozanın en şiddetli seyrine sahip olan bu türdeki bireylerde kontrolsüz duygusal geçişler, nahoş hareketler ve anormal davranışlar görülür. Bu tarz davranışlarından dolayı acı çeken bireyin bulimia öncesinde de davranış bozuklukları mevcuttur. Bu hastalığı yaşayan kişilerin öz geçmişleri önemlidir ve genellikle huzursuz, güvensiz bir aile yapıları vardır.
Yapılan araştırmalar bu bireylerin sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı ve kontrolsüz cinsel aktivite gibi davranışları sergilediğini göstermektedir. Hastalığın şiddeti ise kişiden kişiye değişiklik göstermekte sabit bir grafik çizmemektedir.
Bulimia Nervoza Nedenleri Nelerdir?
Aslında yapılan çalışmalar sonucunda bulimiaya sebep olan kesin bir doneye ulaşılamamıştır. Lakin buna rağmen uzmanlar, rahatsızlığın başlamasında tetikleyici rol oynayan bazı kıstasların olduğunu öngörmektedir. Bu faktörler ise; genetik, psikolojik, çevresel ve kültürel olmak üzere dört kategoride gruplandırılmıştır.
Özellikle bazı aile üyelerinde kilo problemi olan bireyler bu durumdan korktuğunda ya da ailenin en kilolu ferdi olarak görüldüğünde, büyük bir rahatsızlık hissederek kendince geliştirdiği yanlış yöntemlerle kısa sürede zayıflamak ister. Çünkü şişmanlayacağı düşüncesi onu ağır bir depresyonun içine sokabilir.
“Zayıflığın takdir gördüğü,” bu konuda “baskılayıcı” bir tutumun olduğu günümüz toplumunda; genel itibariyle kızlar, mankenlere ya da hayal ettiği ince bir fiziğe kavuşma düşüncesiyle hareket ederek kendinde rutin bir yeme bozukluğunun başlangıcına sebep olabilir.
Bireyin psikolojik durumuyla yakın ilintisi olan bulimiaya; obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete bozukluğu ve kişilik bozukluğu olan kişilerde rastlanma oranı daha yüksektir.
Kendini kanıtlamanın, karşı cinse daha etkileyici görünmenin veya bireysel değerin zayıflayarak yükseleceğinin düşünülmesi bulimiaya sebep olabilir. Dolayısıyla özgüven eksikliği bir tetikleyici olarak gösterilebilmektedir. Ailevi sorunları olanlarda; şiddetli geçimsizlik, boşanma, evlilik, ölüm, cinsel istismar ya da yaşanmış elim bir olay sonucunda birey strese girerek ağır bir depresyon yaşayabilir.
Netice itibarıyla içinde bulunduğu bu olumsuzluğa karşı ya iştahsızlık ya da aşırı yeme ve kilo almayı engellemek adına yanlış tutumlar izler. Bu davranışa devam edildiğinde (3 ay boyunca haftada en az iki defa yeme atağı sonrası kusma eylemi gibi) ise bireyde ileri safhalarda, ağır izler bırakacak olan yeme bozukluğu meydana gelebilir. Birinci derece akrabalarında yeme bozukluğu görülen kişiler risk grubunda yer almaktadır.
Bulimia Nervoza Belirtileri Nelerdir?
Kendini çeşitli belirtiler ile gösteren, hissedildiğinde ve tedbir alınmadığında ağır neticelere yol açabilen bulimianın belirtileri; davranışsal, fiziksel ve psikolojik olarak üç başlık altında toplanmıştır.
Davranışsal Belirtiler
- Kısa sürede tıkınırcasına yeme eylemi
- Yemeklerden sonra ortadan kaybolma
- Uygunsuz telafi davranışlarını uygulama (kusma, müshil, diüretik ya da iştah kesici vb. kullanımı)
- Aşırı egzersiz yapma
- Kısıtlayıcı diyet programları
- Gıdaların içeriği hakkında çeşitli takıntılara sahip olma (kalori, yağ, şeker oranı gibi)
- Yiyecek saklama
- Eve, odaya kapanma gibi yalnız kalma isteği
- Fiziksel görünüşe karşı takıntılar (kendini uzun süre ayna karşısında değerlendirme)
- Günde birkaç defa tartılarak kilo kontrolü yapma
- Cinsel eylemlere karşı eğilim
- Madde, alkol ya da sigara bağımlılığı
- İntihar girişimi
Fiziksel Belirtiler
- Kusma eyleminden kaynaklı ağız kokusu
- Yine kusmadan dolayı mide asidinin, ağza ve ellere verdiği tahribat ya da ellerde oluşan diş yaraları
- Kalp ritminde problemler
- Böbrek hasarı
- Görme sorunları
- Vücutta morluklar
- Çenede şişlik ve boğazda ya da yemek borusunda tahribat
- Diş çürümeleri ve diş hassasiyeti
- Saç dökülmesi, tırnakların kırılması
- Baş dönmesi ve bayılma
- Adet düzeninin bozulması (en az 3 ay üst üste adet görmeme)
- Sık sık kilo alıp-verme
- Zaman zaman kabızlık
- Şişkinlik hissi
- Yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk
Psikolojik Belirtiler
- Özgüven eksikliği
- Fiziksel görünüşten rahatsızlık duyulması
- Obsesif kompulsif, anksiyete bozuklukları ve kişilik bozuklukları
- Stres, depresyon
- Asosyallik
- Trajik olayların meydana getirdiği travmalar
- Hayatı kontrol etme çabası
- Yemek yemeğe karşı takıntılı olma
- Zayıf olsa dahi kendini kilolu hissetme
Bulimia Nervozadan Korunma Yolları Nelerdir?
Öncelikle doktorunuzun sizin için uygun gördüğü tedaviye devam etmeniz ve bu plana sadık kalmanız çok önemlidir. Buna ek olarak kesin engelleyiciler olduğu kanıtlanmamış olsa da, bulimiadan korunmanızı sağlayacak bazı seçeneklerden bahsedeceğiz.
- Gıdalarınızı kalori hesabı yaparak seçmek yerine, sağlıklı yiyeceklerle kendinize uygun bir beslenme düzeni oluşturun.
- Sizin için sağlıklı olanın kendi vücut kitle indeksiniz olduğunu unutmayın. Başka bedenlere özenmek yerine ideal kilonuzda kalmayı tercih edin.
- Aşırı egzersiz yaparak zayıflamak uğruna kedinize zarar vermek yerine daha hafif ve kendinize uygun sporları tercih edin.
- Bol su tüketimine özen gösterin.
- Aynadaki yansımanızla uzun vakit geçirmek ve vücut hatlarınızı değerlendirmek yerine sosyal hayata, arkadaşlarınıza vakit ayırın.
- Yaşadığınız herhangi bir olumsuzluk karşısında yemek yeme eylemine sığınmayın. Çünkü beyin yeme anında problemlerin çözüldüğünü hissettirerek size anlık bir rahatlama sunar. Sonrasında ise yoğun bir suçluluk duygusu hissetmenize sebep olur.
- Stresli zamanlarda yalnız vakit geçirmeyin. Sevdiğiniz kişilerle mutlu olacağınız aktiviteleri yapmaya çalışın.
- Öğün vakitlerinizi bir düzene oturtun ve gizlice bir şeyler yemekten kaçının.
- Yediklerinizin kalori hesabını yapıp pişmanlık duyarak uygunsuz telafi davranışlarına başvurmayın.
- Hayatı, varlığınızı, değerinizi vücudunuzla bütünleştirmeyin. İnsanların sizi zayıflığınıza paralel olarak değerlendirdiği gibi olumsuz düşüncelere kapılmayın. Çünkü bu yanlış tutum, beyninizin size oynadığı aldatıcı bir oyundur.
- Alkol, kafein ve sigaradan uzak durun.
- Sizi mutlu hissettirecek, kendinize iyi geldiğini düşündüğünüz bir hobi edinin.
- Sürekli tartılmamaya özen gösterin.
- Uyku düzeni oluşturmaya çalışın.
Bulimia Nervoza Nasıl Tedavi Edilir?
Bulimia nervozadan dolayı tedavi gören kişiye, bu sürecin daha kolay atlatılması için destek olmak ve ona yanında olduğunuzu hissettirmek oldukça önemlidir. Ayrıca erken teşhis tedavinin seyrini olumlu yönde etkileyen ciddi bir etkendir.
Rahatsızlığı yaşayan kişiler ilk etapta genellikle durumu kabullenmez ve tedaviyi reddeder. Kişinin önce hastalığını kabullenmesi sağlanarak bir an evvel uzman desteğini almaya başlaması ile ilk adım atılır.
Anormal yeme nöbetlerini engellemek adına bilişsel davranış terapisi uygulanır. Aşırı yemenize sebep olan etkenlerin belirlenmesi için bir gıda günlüğü tutmanız önerilir. Dolayısıyla bir diyetisyen de tedavi sürecine eşlik eder. Uzman, hastanın durumuna göre antidepresan kullanımının başlanmasına karar verebilir. Kişiye aşırı kısıtlayıcı diyet yapmanın yanlış olduğu öğretilir. Bireyin düzenli yemek yemesi ve bu durumdan rahatsızlık duymaması sağlanmaya çalışılır.
Yaşadığınız trajik bir kayıp veya elim bir olay sonucunda içinde bulunduğunuz durumunuzun ele alınması için kişiler arası terapi süreci başlatılır. Bu yöntemle ilişkileriniz ve sorunlarınız tartışılır. Yeme ile aranızdaki duygusal bağın kırılması sağlanır.
Bulimia mağdurlarına psikoterapi ile birlikte ilaç tedavisi de uygun görülebilir. Ayrıca mağdurun durumuna göre bu sürecin yatılı olarak devam etmesine de karar verilebilir.
[renkbox baslik="Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi" link="https://bilgihanem.com/hastalik-hastaligi-hipokondriyazis-nedir/" resim="https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/02/hastalik-hastaligi-hakkinda-bilgiler.png" renk="kahve" yenisekme="hayir"][/renkbox]
Bulimia ve Anoreksiya Nervoza Arasındaki Farklar Nelerdir?
Bazı benzer semptomlarından dolayı karıştırılabilen ve her ikisi de tedavi edilmediği sürece hayatı tehdit edecek tehlikeli boyutlara ulaşabilen bir yeme bozukluğudur. Fakat bu rahatsızlıkları birbirinden ayıran çeşitli farklar mevcuttur.
- Bulimiaya, anoreksiyaya göre daha sık rastlanılmaktadır.
- Bulimianın tehlike boyutu ise anoreksiyadan daha azdır.
- Bulimiklerin tedaviye yatkınlığı anoreksiya hastalarına göre daha yüksektir.
- Bulimia, anoreksiya gibi yaşamın bir bütünü olmayıp belirli zaman aralıklarında kendini göstermektedir.
- Bulimikler aşırı yeme sonrası kusma eylemine başvurur. Fakat anoreksiya mağdurları bu durumun aksine, sadece yaşamlarını sürdürebilecek miktarda çok kısıtlı beslenerek kısa sürede ciddi bir kilo kaybı yaşar.
- Her iki rahatsızlıkta da kişi kendini olduğundan daha kilolu görerek zayıflamak ister. Anoreksiya mağdurlarında bulimiklere oranla daha ciddi bir kilo kaybı söz konusudur.